Hasankeyf: Dicle’nin Türküsü Hasankeyf’in Hikayesi ve Gezi Rehberi

    Raman Dağları’nın eteklerine, Dicle’nin iki yakasına kurulu Hasankeyf ve kadim hikayesi… Binlerce yıl öncesine dayanan geçmişi ile Hasankeyf, bu zamana kadar görmediğim ve görmekte geç kaldığım yerler arasında. Keşke demek hiçbir şeyi telafi etmiyor. Genelde yazılarımı yazarken eğlenceli kelimeler bütünü kursam da ne yazık ki Hasankeyf gezisini bu kadar geç yapmış olmamdan dolayı üzüntü içerisindeyim. Eğer siz, Hasankeyf’i bundan 5-6 yıl önce gördüyseniz çok şanslısınız. Fakat benim gibi taşınma arifesindeyken Hasankeyf’e gittiyseniz Müslüm Baba’dan son pişmanlık neye yarar ile sizi yazının devamına alayım.

    Hasankeyf

    Neden böyle diyorum çünkü çok yakın bir zaman sonra Hasankeyf tamamen sular altında kalacak. 1970’li yıllarda Güney Doğu’nun elektrik ve su ihtiyacını karşılamak için Fırat ve Dicle nehirleri boyunca 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralini kapsayan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) yapılmıştı. İşte GAP’ın bir dalı olan Ilısu Barajı‘nın açılmasıyla birlikte eski Hasankeyf (hani o fotoğraflarda gördüğümüz yer) artık olmayacak. Artık yeni Hasankeyf olacak hayatımızda. Bu nedenle bölgedeki tüm tarihi eserler yeni yerine taşınıyor ve bu taşımada sonlara yaklaşıldı. Yeni Hasankeyf, Eski Hasankeyf’in hemen karşısı…

    Hasankeyf
    Alıntıdır…

    Zeynel Bey Türbesi, Artuklu Hamamı gibi eserler taşındı. 609 yıllık El Rızık Camisi ile 907 yıllık Sultan Süleyman Koç Cami de yakında taşınacak. Sonrasında artık Hasankeyf tamamen sular altında kalacak. Bu da şu anlama geliyor Batman-Hasankeyf arası kullandığımız yol, 400 kilometrelik bir nehir ekosistemi, köy ve kasabalar, arkeolojik bölgeler ve bölgede yaşayanların anıları tarih olacak…

    Hatırlarsanız Doğa Derneği ile Tarkan’ın da ‘Hasankeyf Yok Olmasın’ kampanyasını hayata geçirmişti. Bu kampanya kapsamında Tarkan, bölgeye gitmiş ve orada bir konuşma yapmıştı. Yukarıdaki videoda o konuşmayı bulabilirsiniz. Bu çabalara ek olarak bölge halkının Yeni Hasankeyf’e tasviyesi de yapılmak istenmiş fakat haklı olarak şu anda çorak bir toprak olan yeni yerleşim yerine gitmeyi reddetmiş burada yaşayanlar. Bunun için ufak çapta eylemler de olmuş ve sonunda bir süre daha var olan yerlerinde yaşamaya devam etmekte Hasankeyfliler.

    Hasankeyf 

    Hasankeyf
    Bu alan komple su altında kalacak

    Neolitik döneme ait oyuk ve mağaralar ile Bizans dönemine uzanan hisar kalıntıları ile büyüleyici Hasankeyf… Tarihi İpek Yolu üstünde Fırat’ı geçen ve üstelik Marco Polo’nun Çin yolculuğu sırasında kullandığı düşünülen köprü ve birçok Orta Çağ İslam eserleri. Dicle’nin ikiye ayırdığı, Batman’a bağlı olan tarihi ilçe Hasankeyf hikayesi, tarihi, orijinal yapısı ile doğal koruma alanı ilan edilen değerlerimizden biri. Eski dönemlerden bu yana önemli bir ticaret yolu olan Hasankeyf, Yukarı Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş yolu üzerinde bulunuyor. Bu açıdan stratejik bir öneme sahip oluyor yıllar boyu. Bizanslılardan Sasanilere, Artuklulardan, Osmanlılara uzanan geçmişinde birçok kültüre de ev sahipliği yapıyor.

    Hasankeyf’in Hikayesi Adı İle Başlıyor 

    Hasankeyf’in adı ile ilgili bilinen en yakın hipotez bu ilçenin kayalara oyulmuş konutlarla meydana gelmesi. Süryanice ‘kifo’ (kaya) kelimesinden türetilmiş ‘kifos ve cepha’ isimleriyle anılan ilçenin anlamı ‘mağaralar şehri’ ya da ‘kayalar kenti’ anlamına gelen Arapça ve “hısn-ı keyfa” ile oluşturulmuş. Hısn-ı keyfa ismi Osmanlılar zamanında Hısnıkeyf, halk arasında da Hasankeyf halini almış.

    Hasankeyf Tarihi

    Medeniyetlerin doğduğu yer olan Mezopotamya’da bulunan Hasankeyf’in ne zaman kurulduğu tam olarak bilinemiyor. Yapılan çalışmalar 3.500 yıldan 12.000 yıl öncesine kadar olduğu yönünde. Roma İmparatoru II. Constantius, bölgeyi Sasanilerden korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettiriyor. Roma ve Bizans hakimiyetinde geçen yıllar sonrası Hristiyanlık yayılıyor ve 4. yüzyıldan itibaren ilçe Süryani piskoposluğunun merkezi konumuna geliyor. 640 senesine gelindiğinde ise Halife Ömer ve ordusu ilçeyi ele geçiriyor. Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler ve Mervaniler egemenliğinde kalan Hasankeyf, 1102 yılında Artuklular tarafından ele geçirilir. Ve bu dönem ilçenin de en parlak dönemi olur. 1102-1232 yılları arasında Artuklu Beyliği’nin başkentliğini yapan Hasankeyf, bir şehir görünümü alır. Eyyübiler ve Moğollarca ele geçirilip tahrip edilen ilçe eski ihtişamına geri dönemedi. Akkoyunlu ve Safevi egemenliğinin sonrasında ilçe 1515 tarihinde Osmanlı topraklarına katıldı.

    Hasankeyf Gezilecek Yerler

    Batman’dan Hasankeyf’e gitmek için kaldığım Real Konak Hotel’in Genel Müdürü Hüseyin Bey ile yola çıkıyoruz. Özel bir araçla gittiğim için Batman’dan Hasankeyf’e giden bir toplu taşıma var mıdır bilmiyorum. Mardin’den Hasankeyf’e de gitmek mümkün ama genel olarak araç olmadan bölgeyi gezmek biraz zahmetli olacağa benziyor. Biz Batman güzergahında ilerlerken yol üzerinde birçok siyah ve ata benzer şeyler görüyoruz. Ki zaten kendilerine at başı adı verilmiş. Bu at başları, Batman’ın birçok yerinde petrol çıkarıyor. Anlayacağınız, o an dünyanın en zengin insanısınız.

    Zeynel Bey Türbesi

    Hasankeyf

    Hasankeyf’in bir sembolü varsa elbette o Zeynel Bey Türbesi olacaktır. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Otlukbeli Savaşı’nda şehit düşen oğlu Zeynel Bey için yaptırdığı bir anıt mezar olan Zeynel Bey Türbesi, Anadolu’daki anıt mezar geleneğinin ilk örneği. Silindir şeklinde, Özbekistan mimarisinin esintilerini taşıyan türbe çinilerle bezeli ve mimarı Abdurrahman oğlu Pir Hasan.

    Hasankeyf
    Alıntıdır…

    Eski Hasankeyf zamanlarında tam olarak yukarıdaki gibi bir görüntüsü varmış Zeynel Bey Türbesi’nin. Mış diyorum, çünkü hem ben o halini göremedim hem de şu an kendileri Yeni Hasankeyf’e taşınmış durumda. Yeni yerini ziyaret ettikten sonra umarım eski görüntüsüne biraz da olsa yaklaşır, bulunduğu yer yeşillendirilir diye düşündüm. Çünkü şu anki hali ile biraz gariban kalmış gibi gözüküyor.

    Artuklu Hamamı 

    Hasankeyf

    Taşınan diğer bir tarihi eser de Artuklu Hamamı. Yaklaşık 600 yıllık geçmişi bulunan Artuklu Hamamı, yeni yerine 9 saatte taşınmış. Yeni Kültürel Park Alanı’nda gördüğüm Artuklu Hamamı, 256 tekerlekli özel platforma yüklenerek taşınmış yeni yerine. 1.500 ton ağırlındaki hamam ile birlikte diğer eserler de yavaş yavaş taşınmaya devam ediyor.

    Kasır Rabi

    Hasankeyf

    Hasankeyf’i tepeden gören, bir nevi seyir tepesi olarak adlandırılan Kasır Rabi, özel bir mülk olsa da 1 TL girişle ziyarete açık. Hemen yanında bir çay bahçesi var. Çaylar kaçak tabii:) Bu arada yeri gelmişken Batman’daki özel mülkler beni hayrete düşürüyor. Mardin’de de düşürdü. Neler dönüyor Serhat buralarda? 700 den fazla yaşı olan bir kaya kütlesinin yontularak mağaraya dönüştürüldüğü Kasır Rabi, hem manzara izleme noktası hem de bir dilek mağarasına sahip. Buraya gelen birçok insan kağıda dilek yazıp hıdrellez misali asıyor. Genel olarak evli, nişanlı çiftlerin geldiğini hesaba katarsak sanırım dilekler de hep bu minvalde. Öyle ki burada bir dilek mağarası bile var. Hasankeyf’in girişimci çocukları da bu işi şahane bir yaratıcılığa dönüştürmüş. Delikli bir taşı fotoğraf makinesi yapmışlar, gelen giden değişik değişik fotoğraflar çekiliyor bu taşın kadrajından:)

    Hasankeyf

    Bu bölgedeki kısmet temalı dilek mevzusu 1974 yılında Fatma Girik ve Hakan Balamir’in oynadığı Kuma filmi ile başlıyor. Kasır Rabi’de çekilen Kuma filmiyle tarihi mağaraya dilek asma geleneği alıp başını yürüyor ve bugüne kadar geliyor. Kasır Rabi’nin teras gibi bir kısmı var, buradan şu an biraz şantiye alanına benzese de, Hasankeyf’i görmek mümkün.

    Hasankeyf Mağaraları

    Hasankeyf

    Tam burada ünlü Hasankeyf mağaraları da yer alıyor. Bölgede yaklaşık 6 bine yakın mağaranın bulunduğu söyleniyor. Kapadokya’yı andıran peri bacası oluşumlarının bulunduğu, Hasankeyf mağaraları ile ülkenin gizli hazinelerini bu yaşımda fark ediyorum. Üstelik, bu mağaralarda hala yaşamakta olan birçok insanın da bulunduğunu öğreniyorum. Bu mağaralar, yaptığım seyahat boyunca beni en çok heyecanlandıran yer oldu. Bildiğiniz orta dünyaya gelmiş gibi oldum. Sümerler, Asurlular, Babillilerin bir zamanlar yaşadığı yerdeyim şu an. Çok eski çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılan mağaralar, yapıldığı ilk günkü özelliklerini koruyarak gelmiş günümüze. Üstelik teee o zaman yapılan birçok sistem özellikleri hala güncelliğini koruyor. Örneğin su sistemi. Burada sifon benzeri bir sistem var. Bu oymalara, kanal oluşturularak tam 200 metre derinlikteki bir vadiden geçirilerek temiz su ulaştırılıyor. Su neden medeniyettir biraz da bunu gösteriyor.

    Hasankeyf

    Yol Geçen Hanı

    “Çööööşş be kardeşim, burası yol geçen hanı mı” cümlesini her kurduğunuzda artık aklınıza Batman gelecek. Getirteceğim bunu. Girenin çıkanın belli olmadığı, ya da uygunsuz bir yere girme çıkma durumunu anlattığımız bu han tam olarak Hasankeyf Kalesi’nin altında yer alıyor. Yaklaşık bin kişi kapasiteli olan bu doğal mağara, su deposu olarak kullanılan bir mahzene ve kaleye çıkmak için bir geçide sahip. Yol geçen adını almasının nedeni ise Dicle Nehri’nden karşıya geçmek isteyen insanların gece kaldıkları veya dinlendikleri yerin burası olması.

    Yazının sonunda biraz da müjdeli haberler verelim, bir nebze olsun güzel umutlar yeşersin içimizde eyyyyy Romalılar. Hasankeyf sular altında kalacak evet, buna yapacak bir şeyimiz yok. Ama baraj açıldıktan sonra bölgede turizmi canlandırmak için birçok proje de geliştirilecek. Mesela;

    ♦ Sular altında kalan Hasankeyf tekne turları ile gezilebilecek. Belki bu yönüyle biraz Halfeti gibi olur diye düşünüyorum.

    ♦ Bölge insanları için her anlamda daha iyi koşulların (sağlık, iş, geçim vs) sağlanacağını umut ediyorum.

    ♦ Yeni Hasankeyf’in bir açık hava müzesi olarak konumlandırılması düşünülüyor. Bunun için tarihi Malabadi Köprüsü’nün bir örneği de yapılmış alana. Yeni Kültürel Park Alanı olarak adlandırılan bu bölgede birçok eser kısa süre sonra ziyarete açık olacak.

    Hasankeyf’e Nasıl Gidilir?

    Hasankeyf

    Biz ulaşımı Batman üzerinden yaptık. Yukarıda da dediğim gibi Hasankeyf’e ulaşmanın en kolay yolu, buraya en yakın havalimanı olan Batman oluyor. Ardından havaalanından araç kiralayarak yola devam edebilirsiniz. Batman Havalimanı’ndan Hasankeyf  yaklaşık 50 km sürüyor.

    Hasankeyf’e Son Bakış

    Hasankeyf

    Artık benim de görmenin nasip olmadığım o Hasankeyf fotoğraflarda yaşayacak. Üstteki fotoğrafı internetten buldum. Bu hali ile saatlerce bakabilirim ona. Nakış gibi işlenmiş şu manzaraya bakar mısınız? Tamamen sulara gömüleceğini düşündükçe insan odalara sığmıyor!

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir