-
İstanbul’un Türbeleri: Yahya Efendi Türbesi
İstanbul manzarası, kültürü, sokakları, renkleri ile ne kadar ünlüyse türbeleri ile de ayrı, dahası ayrıcalıklı bir yere sahip. Yedi tepeli şehrin daimi istirahatgahları olan türbeler hem inancın hem de kültürün yolculuğu oluyor. İstanbul’un türbeleri arasında en önemlilerinden biri olarak sayılan, benim de çok sevdiğim Yahya Efendi Türbesi’ni anlatmak istiyorum. Yahya Efendi Türbesi, nazarımca kendimi en yakın hissettiğim, ara ara kendimi orada otururken bulduğum özel bir yer. Eyüp Sultan Türbesi, Yuşa Hazretleri Tepesi, Aziz Mahmud Hüdayi Türbesi ile İstanbul’un 4 büyük türbesi arasında yer alan Yahya Efendi Türbesi’nin fazileti ve Yahya Efendi’nin nasıl biri olduğuna dair hazırsanız yolculuğa başlıyoruz. Yahya Efendi Kimdir? Yahya Efendi denildiğinde akla onunla eş zamanlı gelen isim…
-
Garipçe Köyü ve Rumeli Feneri Köyü: İstanbul’dayız Ama Değiliz Gibi
Garipçe Köyü İstanbul’da hafta sonu gidilebilecek yerler içinde uzun zamandır listemde olan ama bir türlü gidemediğim bir yerdi. Hatta sırf balıkçı teknelerine ve denize olan sevdam sebebiyle lisede evdekilere ‘oradan ev alalım’ diye baskı yaptığım ama ikna edemediğim bir emlak yaramdır. Şimdilerde hem 3. köprü ile değerlenen hem de İstanbul’da hafta sonu gidilecek yerlerden biri olan Garipçe Köyü’ne ev alamadığımız için turist moduyla gidebiliyorum. Bir sabah uyandım ve birlikte epey bir yol kat etmişlik mertebesine ulaştığım Çok Gezen Adam Osman’ı aradım. ‘Haydi Çok Gezen Adam, arabayı al da Garipçe Köyü ve çevresini gezelim’ dedim. Kendisi de durur mu, bize yol olsun. Hemen bir rota çalıştık. Türkiye‘de hafta sonu gezilecek yerler ve İstanbul’a yakın günübirlik…
-
Asiller Kebap ve Lahmacun Salonu: Bakırköy’de Ne Yenir?
Bakırköy’lülerin yakından bildiği, en eski restoranlardan biridir Asiller Kebap ve Lahmacun Salonu.. Bakırköy’de yaşayan biri olarak ben de üstelik lahmacun yiyemeyen ve yemeyen biri olarak sadece burada lahmacun yiyebiliyorum. Çünkü lahmacun denilen şey insana ertesi gün bile sen dün lahmacun yedin, üstelik 2 tane’ hatırlatmasını yapan bir yiyeceğimizdir. Fakat Asiller Kebap’ta yenilen lahmacun kendisini bir daha sonsuza kadar hatırlatmadığı için candır.İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Bakırköy, genelde alışveriş, dershane, cumartesi pazarı ve akıl hastanesi ile eşleşse de aslında burada çok iyi sokak lezzetleri ve esnaf lokantaları mevcut. Bakırköy’de ne yenir ve Bakırköy gezilecek yerler için linke tıklayarak deyatlı rehbere ulaşabilirsiniz. Şimdi ilk sorumuz olan Bakırköy’de nerede ne yenir sorusunun…
-
Yayla Yavuz Usta Ev Yemekleri: İstanbul’un Ara Sokaklarında Bir Karadenizli
İstanbul içerisinde yeni bir lezzet keşfi daha yapmanın haklı gururunu Yayla Yavuz Usta Ev Yemekleri ile yaşıyorum. Kuzenimin Yayla’daki dükkanına giderken tesadüfen karşıma çıkan Yayla Yavuz Usta Ev Yemekleri meğer gizli ünlülerdenmiş. Bahçelievler eşrafının ‘ooo Yavuz Usta bi tanedir’ dediği ustamız aslen Rizeli. Eşi ile birlikte işlettikleri Yayla Yavuz Usta Ev Yemekleri ise tamamen Karadeniz yemekleri yapıyor. Menüde kavurma, kuru fasulye, kuzu haşlama, muhlama, döneme göre kara lahana çorbası ve yemekleri, tandır ve sütlaç var. Yavuz Usta Ev Yemekleri Yavuz Usta Ev Yemekleri’nin menüsü hem dışarıda yazıyor hem de bugün ne var şeklinde cereyan ediyor. Biz masaya herhalde ne varsa söyledik. Elbette baş kahramanımız kavurmaydı. Yavuz Usta, et konusunda çok titiz. Zaten…
-
Bakırköy Karadeniz Güveç ve Pide Salonu: 5 TL Bile Harcatmayan Pideci
Bakırköy Karadeniz Güveç ve Pide Salonu Herkese ‘ben seyahat ederken çok yemek yemek yeaa’ artistliği çekerken, son zamanlarda yüzümü yemek blogger’lığına döndürdüğümün farkındayım. Ama emin olun, burada yazılan tüm yeme içme mekanlarının yazılmaya değer bir yanı vardır. Kimi tarihidir, kiminin hikayesi vardır, kiminin konsepti bir başkadır, kimi inanılmaz ucuz ve lezzetlidir. İşte sonuncu sıfata sahip bir yerden bahsetmek için bu yazıyı yazmak istedim sizlere gönül dostları. Bakırköy’de Pide Nerede Yenir? Bakırköy’de gezilecek yerler konusunda oldukça alternatif olduğu gibi Bakırköy’de yemek yenecek alternatifler de bir hayli fazla. Hala mahalle kavramının yaşadığı İstanbul semtlerinden biri olduğu için çok uzun zamandır burada esnaflık yapanların sayısı hatırı sayılır derecede. Bu yüzden çoğu yere gözü…
-
İstanbul’un Yürüyüş Rotaları 4: Beyazıt Eminönü Hattı
İstanbul’un yürüyüş rotaları artık bir yazı dizisi haline geldi. Birçok farklı semti yürüyerek gezmeye devam ediyorum. Şimdiki rotam aslında Ayvansaray’dan Eminönü‘ne alternatif ya da birleştirilebilir bir rota. Yani Ayvansaray’dan Eminönü’ne yürüdüğünüzde Beyazıt’a da yine yürüyerek devam edebilirsiniz. Ya da tam tersi Beyazıt’tan başlayarak Eminönü-Balat-Ayvansaray güzergahını takip edebilirsiniz. İstanbul gezilecek yerleri yürüyerek gezmek, bu şehrin trafiğinden, kalabalığından, saçma kentleşmesinden bıkanlar için bir çeşit terapi oluyor bana göre. Üstelik yürüyerek İstanbul’u gezmek, en lüks arabaya sahip olmaktan daha lüks. İstanbul’un yürüyüş rotaları: Beyazıt’tan Eminönü’ne Nasıl Gidilir? Her ne kadar tüneller, köprüler, marmaraylar, metrobüsler olsa da İstanbul’u en iyi yürüyerek gezebiliriz. Elbette bunun için bir iki toplu taşıma desteği aldığımız zamanlar da olacak. Bu rotada…
-
Kınalıada: İstanbul’u Sevme Nedenlerinden Biri Daha
Kınalıada geç gördüğüm İstanbul değerlerinden biri. İstanbul’a en yakın ada olan Kınalıada’ya gitmeden önce biraz Kınalıada gezilecek yerler için araştırma yaptım. Genelde internetteki İstanbul’un adaları gezilerinde Heybeliada ve Burgazada ve de Büyükada daha çok yazılmış edilmiş olarak karşıma çıktı. Kınalıada’ya dair genel yorum İstanbul’a en yakın ada olduğu için diğer adalara göre nispeten daha kent görünümüne sahip olduğuydu. Kınalıada Hakkında Yola çıkmadan önce biraz Kınalıada hakkında okuma yapayım. Prens Adaları adıyla anılan adalar topluluğu içerisinde İstanbul’a en yakın adadır Kınalıada. Eski adı Proti ve Akoni olan Kınalıada ‘kınalı’ adını, demir ve bakır madenlerinin etkisiyle toprağının kızıllaşmasından alır. Diğer adalara göre en az ağacın görüldüğü Kınalıada, Bizans dönemindeki savaşlarda başarısız olan prenslerin sürgün…
-
İstanbul’un Yürüyüş Rotaları 2: Sultanahmet Samatya Hattı
İstanbul’u turist gibi gezeceğim diyerek çıktığım yolda ilk rotam, detaylarıyla başka bir postta yazdığım Ayvansaray-Eminönü hattıydı. Bakırköy’den Ayvansaray’a gitmek için metrobüs, Eminönü’nden Bakırköy’e gelmek için de otobüs kullanmış, yani İstanbul’un gezilecek en güzel güzergahlarından birini yalnızca akbil ile turlamıştım. Bu rota Ayvansaray-Fener-Balat-Haliç-Eminönü rotasını oluşturmuştu. Şimdi sırada İstanbul’un en turistik bölgesi ve tarihi yarımadası olan Sultanahmet’ten başlayarak Samatya’ya varmak var. Samatya’da gezilecek yerleri, Kumkapı’da gezilecek yerleri ve Sultanahmet’te görülecek birkaç tarihi noktayı da bu rota boyunca keşfedeceğim. Sultanahmet’i başlangıç noktası, Samatya’yı da bitiş noktası olarak seçiyorum. Bu hat boyunca önünden geçerken önemsemediklerimizi ya da ‘aaa burada öyle bir şey mi varmış’ları ortaya çıkarmayı hedefliyorum. En azından kendi İstanbul gezimde bunu amaçlıyorum. İlk durağım olan…
-
İstanbul’un Yürüyüş Rotaları: Ayvansaray Eminönü Hattı
İstanbul’un metro, otobüs ve metrobüs hatlarını ezberleyen yurdum insanının her gün beşyüzelliikikere geçtiği yerlere bir turist edasıyla bakması bence de mümkün değil. Önünden geçtiğimiz birçok tarihi yer, evet her gün önünden geçtiğimiz için sıradanlaşıyor. İstanbul’u bu yüzden ‘şekerim ben dededen İstanbulluyum‘ diyebilenlerimiz dahi belki İstanbul’u doğru dürüst gezmemiştir. Ya da sık sık seyahat eden ben ya da sen, ülkedeki güzelliklerin farkına varabildiğimizde ‘burada böyle bir şey mi vardı’ demişizdir istemsizce. Bu yüzden İstanbul’un yürüyüş rotalarını çıkartıp, bu rotalar üzerindeki İstanbul’un gezilecek yerlerini gezmeye başladım vakit buldukça. Ayvansaray’ı başlangıç noktası Eminönü’nü de bitiş noktası yaptığımız hat boyunca görülecek yerler kilise ve cami odaklı olup, bazı kiliselere özel izinle girilmesi gerekiyor. Bunu da sevgili arkadaşım Erdem…
-
Doğu’nun Merkezine Seyahat
Pierre de Gigord Koleksiyonu’ndan İstanbul’da Gezginlerin 100 Yılı İstanbul Araştırma Merkezi Enstitüsü sergi salonunda düzenlenen “Doğu’nun Merkezine Seyahat” sergisinde, Batılıların 18. Yüzyılda merakla başlayarak sonraki yüzyıllarda dönüşerek süregelen Doğu topraklarına seyahatleri anlatılıyor. Doğu seyyahlarının tarihte değişime uğrayan profillerinden, bilim adamları, siyasetçiler, ticaret ve sanatçılara kadar insan profili görmek mümkün. Coğrafyacı, arkeolog, dilbilimci, mimar, botanikçi ve din adamlarının bulunduğu kalabalık bir meslek grubu, 18. yüzyıl sonundan 19. yüzyıl ortalarına kadar Doğu coğrafyasında seyahat etmiş ve bu koleksiyon ortaya çıkmış. 1850’li yıllara kadar sürdürülen keşif eksenli araştırmacı dil, Kırım Savaşı sonrasında yerini seyyah gruplarının Doğu kültürünü tüketici diline yerini bırakır. Artık seyahatin öznesi bilim kurumlarının Doğu’ya gönderdiği bilgi toplayıcı ve yorumlayıcı seyyah…
-
Japon Bahçesi’nde Matsuri Festivali
İstanbul Baltalimanı’ndaki Japon Bahçesi’nde Türk-Japon dostluğu çerçevesinde ve ‘Komşumuz Japonya‘ sloganıyla ücretsiz olarak düzenlenen Matsuri Festivali’nde Japon kültürüyle dolu bir gün geçirdim. O kültürde neler mi var? 1- Cosplay: Japon anime ve manga karakterlerine benzeyen kostümler giymenin adı olan Cosplay, costume ve play kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Genellikle Japonya ve Doğu Asya yapımlarından etkilenilen Cosplay için festival kapsamında bir yarışma düzenlendi ve en iyi giyinen seçildi. 2- Koto Konseri: Kanunu andıran bir müzik aleti Koto. Festivalde Japonya’nın geleneksel çalgısı koto ile modern Japon müziğini birleştiren çok güzel bir konser gerçekleşti. 3- Çay Seremonisi: Japon kültüründe çayın yeri büyük. Festival kapsamında bir çay odasında seremoni gerçekleşti. Japon çayı ve tatlıları ile…
-
Önünden Geçip Giderken Gözümüzden Kaçan Değer: Deniz Müzesi
Çoğu zaman sadece önünden geçip gitmekle yetindiğim, içeriye girince neden daha önce gitmediğimi sorguladığım bir müze çıktı: Deniz Müzesi. İstanbul’un en merkezi semtlerinde, denize nazır, içinde gemilerin fink attığı bir yere bu kadar geç gitmiş olmam benim ayıbım. Beşiktaş Meydanı’nın karşısında, vapur iskelesi sırasında bulunan Deniz Müzesi’nde Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi gemi ve kayık modelleri bulunuyor. Tarihi Kadırga, Saltanat Kayıkları, Piyade Kayıkları, Atatürk Kayıkları, İnebolu Kayığı ve Tarihi Kayıklar Galerisi bölümlerinden oluşan Deniz Müzesi’ne gemilere meraklı biriyseniz hayran kalabilirsiniz. Tarihi Kadırga Tarihi Kadırga, kürekli sınıfından kalita ve günümüze dek saklanmış yaşayan tipte dünyanın en eski teknesi. Tarihi Kadırga, Osmanlı padişahlarının gezi teknesidir bu yüzden iki kişilik oturma yeri dışındaki tüm…