Göbel Kokoreci Yemişimdir: Acil Olarak Göbel’i Gastronomi Durağı Yapın

Göbel ismini aşırı yiyicilerden sıklıkla duyar ama şimdi oraya mı gideceğiz bir kokoreç için derdim. Bu durum uzun yıllar değişmedi ve Balıkesirli olmama rağmen Göbel’e çok sonraları gidebildim. Bunda tabii ki yediğim ilk kokoreci beğenmeyip bu sevdayı üstelememem de etkiliydi. Ama gel gelelim Göbel kokoreci bu işe noktayı koydu. Bu ülke başta kokoreç olmak üzere et ve meze konusunda Göbel’i gastroturizm merkezleri arasına sokmazsa üzülürüm. Kırılırım. Kabullenemem.

Göbel mi, Göbel şey değil mi ya Joseph Goebbels! Var mı bu ismin bir alakası diye araştırmadım değil ama bir bağlantı bulamadım neyse ki. Konumuza geri dönecek olursak neden oturduğumuz yerden kalkıp Göbel’e kokoreç yemeye gidelim ki diyecekler için -eğer aralarında bir kokoreç gurmesi varsa sözüm meclisten dışarı- bazı nedenler var.

Göbel Neresi? Göbel’e Nasıl Gidilir?

Göbel, Balıkesir’de ve Susurluk’a bağlı. Göbel ile Susurluk arası 15 km. Göbel’e gitmek için ben bulunduğum yerden, Erdek’ten yola çıktım ve araba ile yaklaşık 60 km sonra Göbel’e varmış oldum. Arabasız gitseydim birden fazla aktarma yapacaktım bu yüzden araç, işi şanslı yapıyor. Göbel’e gidiş yolumda önce Manyas Kuş Cenneti’ne uğramak istedim. Eğer merak ediyorsanız Göbel ile Manyas Kuş Cenneti arası yaklaşık 1 saat sürüyor. Göç zamanı gidilince çok daha iyi olacağın eminim ama ben gittiğimde kuşlar oturmuş ve içerideki müze kapalı olduğu için o alanı gezememiştim.

İstanbul’dan Göbel’e gelmek için Bandırma İdo Feribotlarını kullanacaklar Susurluk istikametine doğru gidecek ve Manyas Kuş Cennetini geçtikten sonraki birkaç km ileride sağdaki Göbel tabelasına doğru yönelecek.

Göbel Kokoreci Nerede Yenir? Göbel Kokorecinin Olayı Ne?

Göbel kokoreci yemek için gitmeden araştırdığım sonuçlar neticesinde yolun beni Gizli Bahçe’ye götürmesinden başka şansı yoktu. Göbel’e hoş geldiniz tabelasından içeriye girince 200 metre ileride, sağda yer alan Gizli Bahçe adı gibi bir yer. Kocaman bahçesinde, kamelyalar içerisinde sizinle ilgilenen çalışan menüsüz tak tak sayıyor yiyecekleri. 40 kadar meze çeşidi var ve burası bir et cenneti olsa da masadan kalkarken bir gün de sadece meze yemeye geliriz diyeceğinize eminim.

Balıkesir’in kuzuları meşhurdur bunu Hannibal’lar (asdafafa gönderme yaptım inceden) iyi bilir. O yüzden her şeyden önce göklerden gelen bir karar gibi etlerden gelen bir kalite var. Yine bu bölgede iyi et yapanların özgeçmişlerinde Göbel mezbahasında çalışmak varsa bu bir artı olarak nitelendiriliyor. Bu tabloya göre Gizli Bahçe’de kokoreç ile birlikte et söylemek de adetten haliyle.

Kokoreç fiyatı 25 tl olan Gizli Bahçe, iyi yemek yiyip uygun fiyatlar görebileceğiniz bir yer. Bu arada sadece yemekler değil, çalışanlar da çok kıyak insanlar. Çayları dağıtan Ahmet abi ve kod adı Pusat mesela… Böyle hizmette iletişimin önemini bilen ekipleri bulmak da başarı.

Ayvalık Küçükköy (Yeniçarohori) Gezisi Türkiye’nin Sanat, Tasarım ve Girişim Köyü

Ayvalık Küçükköy bu seneyle birlikte artık adını bol bol duyacağımız farklı bir köy. Bundan yıllar önce gittiğim ve şimdiki değişimine inanamadığım Küçükköy, Ayvalık gezisi yapacakların mutlaka uğramasını istediğim özel bir yer. Neden bu köye farklı ve özel dediğimi yazının ilerleyen satırlarında anlatacağım ama öncesinde biraz köyü tanıyalım.

Ayvalık gezilecek yerler listenize Cunda’yı mutlaka almışsınızdır ama Küçükköy, diğer adıyla Yeniçarohori bu listede yoksa hemen şimdi Google’dan doğru yazımına bakarak listeye ekleyin. Google’dan bakmadan yazan varsa tebrikler, o gerçek bir Ayvalık yöresi insanı olmuş.  Gezmelere başlamadan Küçükköy için söylenen Ayvalık’ın Alaçatı’sı olacak gibi söylemlere aldırış etmeyin zira alakası yok. Kaldı ki umarım olmaz… Çünkü ne demiştik. Burası farklı bir köy. Açıklayacağım daha durun spekülasyonlara ganmayın.

Ayvalık Küçükköy (Yeniçarohori)

Ayvalık Küçükköy

1462 senesinde kurulan Küçükköy ya da Yeniçarohori, Fatih Sultan Mehmet’in Midilli’yi almayı planladığı dönemde kuruluyor. Kurulma sebebi ise, adı üzerinde yeniçerilerin toplandığı yer olması. Çünkü tam olarak Midilli’nin karşısında yer aldığı için stratejik bir önemle kuruluyor bu köy. Türklerin ve ardından Rumların yaşadığı Küçükköy, uzun bir süre Rum hakimiyetinde kalmış. Rumlar, tarihte Yeniçeri Köyü olarak adlandırılan Küçükköy’deki bu yeniçeri adını kendi dillerine adapte etmiş ve köyün ismini Yeniçarohori yapmış. Hmmmm. Ben bunu bir yerden hatırlıyorum. Caciki sen misin?

Epey bir isim değişikliğine maruz kalan Ayvalık Küçükköy gezisinde Rum mimarisinin örneklerini bol bol görmek mümkün. Türklerin ve Rumların ardından köyün misafirleri bir de Boşnaklar olmuş. Balkanlardan göç eden Boşnak halkı yerleşmiş Küçükköy’e. Ve bugünkü geleneklerini oluşturan Boşnak hakimiyeti başlamış burada. Şu an bile Boşnakça duyabilir, bol bol Boşnak böreği yiyebilirsiniz.

Küçükköy (Yeniçarohori) Dönüşüm Hikayesi

Ayvalık Küçükköy

Küçükköy’ün dönüşüm hikayesi evlerin restorasyonları ile başlıyor. 1980 sonrasında evleri eskiyen köylüler, maliyet sebebiyle evlerini onaramayınca köyü terk etmeye başlar. İş ve sosyal koşullar da köy halkını buradan gitmeye zorlar ve köy terk edilir. Ayvalık’ın daha merkezi yerlerine giden köy halkı köye nadiren uğrar ama asıl hikaye bir girişim fikriyle fitili ateşler. O fikir, Küçükköy’ü sanat ve tasarım köyü haline getirmek ve bir üretim üssü misyonu yüklemek.

Bir tür akıllı köy olarak nitelendirebileceğimiz Ayvalık Küçükköy (Yeniçarohori) ünlü Cittaslow (Sakin Şehir) kentleri kıvamında bir yer. Bu nedenle Küçükköy için Smart Village, Slow City ve Ekolojik Köy gibi farklı kavramlar kullanılıyor kendisini tanıtırken. Eğitim, bilim, sanat ve tasarım odaklı; sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanabilen bir köy olarak konumlandırılan Küçükköy , bir dönüşüm hikayesini gerçekleştirerek Türkiye’de güzel şeyler de oluyor dedirttiriyor.

Girişim İle Dönüşüm

Ayvalık Küçükköy

Küçükköy’ü bir girişim hikayesine dönüştüren isim Simay Dinç. Bölgenin kültürel ve tarihsel zenginliğini gün yüzüne çıkartmak amacıyla başlayan projesi, Küçükköy’ü bir sanat ve tasarım köyüne dönüştürmekle devam etmiş. Ayvalık’a kendisini borçlu hisseden Simay Dinç, köyün kendine has kültürünü yaşatabilmesi için kolları sıvamış ve köyü bilim ve sanat ile canlandırmak için bir proje geliştirmeye karar vermiş.

Sosyal girişimci ve yatırımcı olan Simay Dinç için Küçükköy sanatçıların, tasarımcıların, bilim insanlarının projeler ve ürünler üretebilecekleri; çocuklara sanat ve teknoloji derslerinin verileceği bir bilim ve sanat köyü olabilirdi. Bu hayalle yola çıkan Simay Dinç, bugün hayalini gerçekleştirerek Türkiye’ye girişimle gelen bir dönüşümün gerçek olabileceğini de göstermiş oldu.

Küçükköy’de Gezilecek Yerler

Yukarıda bahsettiğim gibi Küçükköy işte böyle özel bir yer. Köyü farklı kılan nedenleri de yazdığıma göre şimdi turist rolüme dönebilirim. Ayvalık’a geldim aman da hep aynı yerlerde dolanıp duruyoruz şöyle günübirlik bir yerlere kaçalım diyenler için işte Küçükköy gezisi… Unutmadan, fark ettiğiniz gibi adı üzerinde küçük bir köy burası. Yani günübirlik bir keşiften dolu dolu gezmiş olarak ayrılabilirsiniz. Köye dair güzel bilgilerin paylaşıldığı Instagram hesabını da takibe alın derim -> Yeniçarohori Instagram Hesabı

Küçükköy Kent Müzesi

Ayvalık Küçükköy

Köy merkezinde yer alan Küçükköy Kent Müzesi, ilk durağım oluyor. Köyün tarihi ve kültürel yapısını bilerek gezmek daha iyi olacağı için müzeye mutlaka uğranması gerektiğini düşünüyorum. Zaten o kadar güzel bir binada bulunuyor ki müze, içeriye girmeden durmanız imkansız. Girişler de ücretsiz. 

Ayvalık Küçükköy

Küçükköy Belediyesi tarafından desteklenerek oluşturulan ve gönüllülerin geliştirdiği Küçükköy Kent Müzesi’nde yer alan birçok tarihi obje, burada yaşamış insanlar tarafından müzeye bağışlanmış. Ben, müzenin içerisindeki göç bölümünden çok çok etkilendim. Orada yazılı olan metin ve eşyalar çok çok anlamlı.

Küçükköy Camii

Ayvalık Küçükköy

Aya Athanasiau adıyla ilk zamanlar kilise olarak ibadete açık olan, ardından camiye dönüştürülerek Küçükköy Camii adıyla günümüze gelen merkez cami, müzenin hemen karşısında yer alıyor. Farklı mimarisi ve iç mekanındaki renkli kabartma süslemeleri ile dikkat çekiyor.

Kıraarthane

Bu kıraarthane biraz farklı. Kek yenilen değil, yeni nesil bir kıraathane. Küçükköy Meydanı’nda yer alan Kıraarthane, köy çocuklarını teknoloji ve sanat ile tanıştırmak ve söyleşiler düzenleyerek ilgilerini arttırmak amacıyla kuruluyor. Böylece çocuklar üreten bir nesil olarak yetişme imkanı buluyor. Kendi oyunlarını yazan, tasarım ürünleri ortaya koyan çocuklar için dijital sanat merkezi olan Kıraarthane ayrıca yetişkinler için de co-working alanı olarak kullanılabiliyor.

Kabbak Evi

Ayvalık Küçükköy

Ayvalık Küçükköy felsefe olarak tasarım ve sanat köyü olduğu için irili ufaklı birçok atölye var burada. İşte o atölyelerin en ilgi çekenlerinin başında Yasemin Hanım’ın Kabbak Atölyesi geliyor. Kendi yaptığı kabak lamba ve objeleri öyle güzel tasarımlara dönüştürmüş ki, içerisini adeta müze gibi geziyor insan.

Kuca Atölye Dükkan

Ayvalık Küçükköy

Tesadüfen açık olan nadir atölyelerden birine giriyor ve Doruk ile tanışıyorum. Eşiyle birlikte açtıkları Kuca Atölye’yi İstanbul’u terk edip Küçükköy’e yerleşme kararı alarak açmışlar. Uzun uzun sohbet ettik kendisiyle. Deri ağırlıklı malzemelerin bulunduğu atölyelerinde workshoplar düzenlemeyi de düşünüyorlar.

Artura Art Craft

Ayvalık Küçükköy

Gittiğimde kapalı olduğu için yine merak edip giremediğim atölyelerden biri de Artura Gallery. Neden merak ediyordum, çünkü buradaki takılar yeniçeri ve geçmiş dönem denizcilerden esinlenilerek yapılıyor.

Kadınlar Sokağı

Ayvalık Küçükköy

Yeniçarohori (bu isme ba-yı-lı-yo-rum) adeta imece köyü. Gönüllülük kavramının esas olduğu Küçükköy’de gezilecek yerler arasında yine merkezde yer alan Kadınlar Sokağı bulunuyor. Burada kendinize köyün kadınları tarafından yapılan ev yapımı sütlü kaymaklı Boşnak turşusu, salça gibi gıda ürünleri ile el işlemeleri ile örgü malzemeleri hediye edebilirsiniz.

Küçükköy’de Ne Yenir?

Ayvalık Küçükköy

Bir Boşnak köyü olduğunu artık öğrendiğimiz Küçükköy’de yenilecek yemeklerin başında da boşnak böreği geliyor. Ben boşnak böreği yemek için köy merkezinde yer alan bir börekçiye oturdum. Şimdi adını hatırlayamıyorum nasıl bir açlıkla gittiysem oraya… Ispanaklı ve peynirli boşnak böreğini yeni fırından çıkmış hali ile hemen yakaladım. Börek dışında Boşnak böreği de yiyebilirsiniz burada. Bu arada börek yemek için Zet Cafe ve Lala’nın Börek Mutfağı da alternatifler arasında…

Ayvalık Küçükköy

Benim gittiğim vakitlerde birçok yer kapalı idi. 23 Nisan haftası gittiğim için mekanlar, atölyeler hep Mayıs başı açılmaya başlıyormuş. Bu yüzden aklımda çok kalan Kafanaki‘ye gidemedim. Burada genellikle Ayvalık’ın yöresel mutfağından yemekler yapılıyor. Daha çok meze ve deniz ürünleri ile gelik pilavı nam salmış durumda.

Ayvalık Küçükköy Otelleri

Ayvalık Küçükköy

Eğer günübirlik değil de konaklamalı bir tatil amaçlıyorsanız Küçükköy otellerinden birini tercih edebilirsiniz. Ben kalmadığım için nasıllar bilmiyorum ama kalınacak yerler arasında La Diva Butik Otel, Yeniçarohori Butik Otel, Su Altı Butik Otel ve Mahzen Otel yer alıyor. Bu oteller arasında sadece La Diva Otel’in bahçesine girebildim. Ve ilk izlenimim gayet olumlu yönde.

Küçükköy’e Nasıl Gidilir?

Ayvalık gezilecek yerler

Küçükköy Ayvalık’ta bağlı bir yer olması nedeniyle buraya en kolay şekilde Ayvalık üzerinden gidilebiliyor. İstanbul’dan Ayvalık’a araba ile gitmek yarım saatlik bir mola ile yaklaşık 6 saat, 450 km. Ben önce İstanbul’dan yola çıkıp Avrasya Tüneli’ni, Osman Gazi Köprüsü’nü geçip Bursa istikametini takip ederek Balıkesir üzerinden Ayvalık’a gittim. Ayvalık’a geldiğimde ise Cennet Tepesi istikametinden Sarımsaklı yolunu takip ederek Küçükköy’e vardım.

Eğer uçak yolculuğu tercih edecekseniz Edremit Havalimanı’na gelmek gerekiyor. Edremit’e uçuşu olan THY, Anadolu Jet, Pegasus ve BoraJet’ gibi farklı firmaları kullanabilirsiniz. İstanbul’dan Edremit uçakla 1 saat sürüyor. Edremit Havalimanı’ndan Ayvalık’a giden minibüsleri kullanarak 50 dakika sonra Ayvalık’a varmış oluyorsunuz. Ayvalık Küçükköy’e gitmek için ise merkezden kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz. Yaklaşık 20 dakika sonra bu sevimli köye kavuşmuş olacaksınız:)

Bunlar da ilginizi çekebilir;

* Ayvalık ve Cunda’da gezilecek yerler için detaylı bir rehber hazırladım ki her gidişimde kendini güncelleyerek külliyata doğru yol almakta.

* Farkındayım acıktınız, o yüzden bir de bu gezi boyunca Ayvalık tostu başta olmak üzere Ayvalık’ta nerede ne yenir listesini de buraya bırakıyorum.

* Zamanınız varsa ve oraları adeta tozunu attırarak gezmek istiyorsanız Edremit tarafına doğru yol alarak Hasan Boğuldu‘ya da uğrayınız. Hoş sezon zamanlarında oksijen yerine mangal koklarsınız ama onun dışında tüm nimeti ile duruyor orada.

Erdek Gezi Rehberi: Erdek Gezilecek Yerler ve Görülecek Yerler

Erdek gezi rehberi notlarına taaa 1988 yılından başladığım için kendisine biraz torpilli davranmış olabilirim. Evet, başa sarıyorum. Her şey 1988 senesinin Temmuz ayında doğmamla başladı. Çünkü böylece bir yanım doğrudan Erdek’li olmuş oldu. Bana sorarsanız insanın doğar doğmaz yazlık bir yerle bağlantısının olması güzel bir şeydi. Bir kere okuldan çıkınca eve değil, direkt denize gidiyorsunuz. Aşırı cool bi hareket. Bir de o zamanlar, her Erdek’linin övündüğü ‘eskiden Bodrum, Çeşme yoktu. Zeki Müren’in Erdek’te evi vardı‘ dönemine denk geliyordu ki, bu gayet havalıydı.Erdek gezi rehberiErdekli olmam sebebiyle aşağıda Erdek gezi rehberi dahilinde Erdek’te gezilecek yerler, Erdek’te ne yenir, Erdek’te nerede kalınır gibi konuları detaylıca anlatmaya çalıştım. İstanbul’a yakın hafta sonu gidilecek iyi bir alternatif olan Erdek’te iki gün merkez taraflarında gezilir, iki gün daha varsa köylere ve koylara giderek Kapıdağ turu yapılır ve bu çok iyi bir fikir olur.

Erdek Gezi Rehberi

Balıkesir’e bağlı bir ilçe olan Erdek, Kapıdağ Yarımadası’ndaki Erdek Körfezi’nde yer alıyor. Türkiye’nin ilk tatil yeri olan ve tarihte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapması sebebiyle Türkiye’nin en önemli ilçelerinden biri olan Erdek Bandırma, Manyas, Gönen, Biga’ya oldukça yakın bir konumda bulunuyor.Erdek gezi rehberi

Erdek’te Gezilecek Yerler

Erdek ufak bir yer. Hatta Erdek gezi rehberi nasıl olur diye sordurtabilen bir yer. Ama bu durum, hemen gezeriz anlamına gelmiyor. Çünkü dolu dolu bir rota için Erdek hakkında araştırma yapınca hem merkez hem buraya bağlı köyleri de gezmeye kalkar ve iki günün yetmediğini fark edersiniz. Eğer sadece hafta sonunuz varsa Erdek merkezde sahil dolaşmalı ve yemeli içmeli bir gezi yapar, birkaç tarihi yer de görelim derseniz Erdek gezi rehberi listesinden planınızı oluşturabilirsiniz.

Kyzikos Antik Kenti

erdek

Coğrafyanın babası Strabon’a göre burada yaşayan ilk topluluk Yunanistan’dan gelen Dolianlar imiş. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Kyzikos, Dünyanın 8. harikası sayılıyor. Roma İmparatorluğu’ndaki en büyük sütün başı olan ve Anadolu’da benzeri olmayan 2 metre çapında, 2.5 metre yüksekliğindeki devasa sütun başına sahip Kyzikos Antik Kenti’ne gitmek için Bandırma’ya gider gibi devam edilir ve Düzler Mevkii üzerinde görülen tabelalar takip edilir.

Hadrianus Tapınağı

Erdek gezi rehberi listesine alınması gereken Kyzikos Antik Kenti, içerisinde yer alan Hadrianus Tapınağı, İmparator Hadrianus adına Kyzikos’lu mimarlarca yapılmış. Bu Kyzikos’lu mimarlar aynı zamanda Efes Antik Kenti giriş kapısı, Bergama’daki ve Atina’daki sütunlar gibi eserlerin sahibi. Burası büyük bir antik kent değil sadece kalıntı olarak var. Kalıntılar içerisinde görülecekler ise amfitiyatro, altıköşe kuleler, Bouleuterion, oğulları tarafından Bergama Kraliçesi Apoolonis’in adına tarafından yaptırılan tapınak ve Kirazlı Yayla Manastırı.

Kirazlı Manastırı

kirazlı-manastırı

Havari Lukas’ın yaptığına inanılan, tarihte Rumların dini merkezi olarak kullanılan Kirazlı Manastırı, Fener Rum Patrikliği Katedrali’nde sergilenen Meryem Ana ikonu için yüzlerce kişinin ziyaret ettiği bir yermiş. 1922 yılından itibaren uzun bir süre terk edilmiş vaziyette kalır. Kirazlı Manastırı, ağaçlar ve nehirler arasında saklanan gizli bir mabed. Kirazlı Manastırı için ideal zaman ilkbahar ya da sonbahar. Erdek gezi rehberi kapsamında mutlaka ziyaret edilesi bir yer.

Zeytinli Ada

zeytinli-adaDönem dönem Galatasaray’lı futbolcuların burada antrenman yaptığı söylense de hayatım boyunca bir tane futbolcu görmedim. Yetmedi üç kulaç yakınlıktaki bu adaya yüzerek gidersen elektrik çarpar şeklinde senelerce kandırıldık. Çocuktur başına bir şey gelmesin diye öyle dediklerini umuyorum ebeveynlerimizin. Fakat bilmeliler ki, yasak olan güzeldir ve muhakkak gidilir. Adını üzerindeki iki zeytin ağacından alan Zeytinli Ada’da, M.S.500’lerde inşa edildiği sanılan Meryem Ana Kilisesi bulunur. Bu kiliseye ait Meryem Ana ikonası ise Fener Rum Patrikhanesi’nde sergileniyor. Doğu kilisesi, manastır, ayazma, iki hamam, fener, yeraltı kilisesi, kayıkhane, erzak deposu ve Kybele Kutsal’dan oluşan tarihi eserleri ile Zeytinli Ada, tarihinde ise en çok şifalı kaynak suyu ile önem taşımış. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde şu satırlarla Zeytinli Ada’daki şifalı sudan bahsettiği görülür. “Bu Erdek’in karşı garbında bir mil bait derya içere taam sofrası kadar bir yerde kaynar bir ılıca suyu vardır ki Adem içine girmeyi tahammul edemeyip deryaya karıştığı yerde gusul ederler. İki türlü hasai kudret bireşince gusul edenler hayati cavidani bulurcasına memnun ve sıhatül vücut olurlar. Evliya Çelebi Seyahatnamesi”

Aslen bir arkeopark olan Zeytinli Ada, bir dönem ziyarete açıldı ve günübirlik turlarla turist ağırladı. Şu an ise devam edilen kazı çalışmaları sebebiyle kapalı olan Zeytinli Ada, çok yakında Türkiye’nin ilk ada müzesi olarak yeniden hizmet verecek.

Seyit Gazi Tepesi

Balıkçı Kahvesi'nden Seyit Gazi Tepesi
Balıkçı Kahvesi’nden Seyit Gazi Tepesi

Bütün Erdek’i görebildiğimiz tepe manzarası burası. Seyit Gazi’nin türbesinin burada olması sebebiyle, özellikle Hıdırellez zamanında dilek dilemeye buraya gelinir.

Sahil ŞeridiErdek gezi rehberi

Başlı başına bir güzellik olan sahil şeridi boyunca yürümek, kayıkçıları selamlamak bir hafta sonunu güzel kılar, iyi gelir, zihni açar. Erdek’te sahil şeridi Çuğra ve Kurbağalı olmak üzere iki tanedir.

Apostol

apostol

Vaktiyle Ayia Apostoli isimde bir kilisesi olan Apostol Mesire Yeri’nin önemi buradaki çınar ağacından kaynaklanıyor. Apostol’da yaşlı bir koca çınar ağacı vardır ve bu ağacın mağaraya benzeyen kocaman bir boşluğu bulunur. Bu boşluk bir insanın geçeceği kadar büyüktür. Özellikle Hıdrallez’de, Seyit Gazi ile birlikte gidilen favori yerlerdendir. Her Hıdırellez’de Apostol’daki çeşmeden su içilir, dilekler tutulur ve çınar ağacının deliğinden üç kez geçilir. Erdek’ten Ocaklar’a doğru giderken yolun sağ tarafında bir çeşme ve Apostol tabelası görülür. Buradan sağa girerek yaklaşık 300 metre sonra Apostol’a varılır.

Erdek Açık Hava Müzesierdek

Adının böyle büyük durduğuna bakmayın aslında ufak bir alan burası. İçinde Kyzikos Antik Kenti’ndeki Helenistik ve Roma dönemine ait kalıntılar yer alıyor. Ne yazık ki gereken önemin verilmediği bu kalıntılar ve çevresi oldukça bakımsız.

Anıt AğaçJpeg

Kurbağalı Sahili’nde bulunan tarihi anıt ağacın dikim tarihi 1860. 19 metre yüksekliğindeki ağacın çapı ise 114 metre. Sahilden yürüyüp geçerken kısa bir mola vermek güzel olur gölgesinde.

Erdek’in Köyleri

Erdek merkezini, sahillerini ve tarihi yerleri gezdikten sonra diğer günler için otogardan minibüslere binerek kısa bir yolculukla Narlı, Ocaklar, İlhanlar, Ormanlı,Turanlar, Ballıpınar gibi birçok enfes köye gidilebilir.

Erdek’te Nerede Denize Girilir?

Şüphesiz Erdek gezi rehberi notlarında denize girilecek yerler olmalı. 12 km. uzunluğunda bir sahil şeridi ve palmiye ağaçlarıyla Santa Barbara olmaya aday bir yer aslında Erdek. Santa Barbara’dan farkı, konumu gereği aldığı rüzgarlarla deniz analarıyla birlikte yüzmeyi öğretir.

Kurbağalı
kurbağalı

Erdek merkeze yakın denize girilecek yer Kurbağalı‘dır. Merkezden başlar, Seyit Gazi Tepesi’ne kadar devam eder. Genelde yazlık evlerin bulunduğu Kurbağalı sahilini sonundaki beach sebebiyle daha çok gençler tercih etse de denizinin çok güzel olduğunu söyleyemeyeceğim.

Çuğra

erdekBenim tercihim Çuğra. Hem denize girmek hem de palmiyeli o güzelim yolundan yürümek için… Fakat sabah erken saatlerde veya akşamüstü. Çünkü bilhassa hafta sonları feci bir duruma dönüşür burası. Bu yüzden kalabalık zamanlarda öğlen olmadan ya adını vermeyeceğim (üzgünüm) saklı köşemize atarız kendimizi.Çuğra tarafında denize girmek için isteyen yürüyebilir isteyen de Erdek Merkez Camii karşısından kalkan Kamplar minibüsüne binebilir. Minibüs ile yaklaşık 8-9 dakika sonra Çuğra’nın en sonuna varmış olunur. Çay bahçelerinin olduğu noktadan tekne kiralayıp da Çuğra’ya gitmek mümkün. Bunun dışında bisiklet kiralayarak da Çuğra’ya gelinebilir. Fakat yazları sahil şeridinden bisikletle gitmek yasaktır. Araba yolu kullanılır. Denize girmek için diğer alternatifler ise Düzler’den sonra karşılaşacağınız Kamplar Bölgesi ile Erdek’e yakın adalardır. Marmara Adası, Avşa ve Paşalimanı da limandan kalkan gemilerle kısa sürede ulaşılabilecek yakınlıktadır.

Erdek’ten Marmara Adası ve Avşa’ya gitmek için limandan kalkan arabalı vapurlara biniyoruz. Yayalar yaklaşık 5, 6 TL vererek adalara gidebilir. Marmara yaklaşık 1.5 saat, Avşa 3 saat sürer. Paşalimanı için de yine limandaki vapurlara gitmeniz ya da yazları yapılan tekne turlarına katılmanız gerekiyor.

Erdek’te Ne Yenir?

Bir deniz beldesinde şüphesiz balık yenir, midye yenir, denizden ne çıkarsa yenir. Bunun için Kokoreççi Ufuk’un ve Halil’in seyyar arabadaki midye dolmaları, Kafkas’ın midye tavası, Denizhan Keyfi’nin sardalyası, Arteka Restoran’ın sarıkanatı, istavriti ve tarağı deniz ürünü yemeleri için tavsiyemdir.

AdsızBöyle tost adı mı olur diyeceğiniz Haşmet ve Rıfkı arkadaşları meydandaki ÖGS Tost‘tan yemeniz önemle arz olunur. Balıkesir’in güzel etleri için Durak Restoran’da iskender ve kuzu şiş yemeyi de unutmuyoruz.

erdek-ögsSabah kahvaltısı için Tat Fırın‘ından yağlı poğaça; Doğa’dan mihaliç peyniri alıyor ve Balıkçı Kahvesi’ne gidiyoruz. Olur da kışın Erdek’e giderseniz romantik bir deniz kenarı şarap keyfi için yolunuzu Çuğra’nın en sonundaki Hoca’nın Yeri’ne düşürünüz. Geceye de Park Lokantası’nda bir kelle paça yakışır.

erdek-hocanınyeri

En sona da Halim Usta’dan karadutlu dondurma yazıyorum, e yemeden dönülmesin.

erdek-halimustaErdek Gece Hayatı

Aranızda gitar çalmasını bilen varsa Erdek sahillerinde çok şahane 90’lar night yapabilir; Yaşar’dan Haluk Levent’ten şarkılar söylenebilir. Çünkü gece hayatı yalnız bundan ibarettir. Hiç mi yok takılmalık yer diyene az da olsa güzel bir iki mekan tavsiyem olsun: AspavaSaklıkent, Barni Bar, Kaya The Rock.

Erdek’ten Ne Alınır?

Başlıca geçim kaynağı zeytincilik olan Erdek’ten alınacakların başında zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağlı sabun gelir. Kırmızı soğan üretiminin yaygın olduğu Turanköy’den ve Ballıpınar’dan soğan alınır. Bir de taşımaya üşenmezseniz muhakkak diyorum kavun götürün eve.

Erdek’te Pazartesi ve Cumartesi olmak üzere iki kez pazar kurulur. Pazartesi pazarı gıda alışverişi içindir, uğranılasıdır.

erdek-gezi

Erdek’te Nerede Kalınır?

Buralar öyle butik otellerin, her şey dahillerin olduğu yerler değil, buralar pansiyonculuğun harman olduğu yerler. Otogarda iner inmez ‘boş oda, boş oda’ diyen pansiyoncular zaten sizi bulacaktır. Lakin evde kalmak istemiyorsanız şöyle birkaç alternatifiniz olsun: Maceracılar için Yeşilim Camping, konfora gerek yok başımızı sokacak yer olsun yeterciler için Rüyam Motel, ailece kalacağız uygun olsuncular için Öğretmenevi, Kafkas Motel, Yağcı Motel ya da Kırtay Hotel, az biraz lükse kaçsın diyenler için Kleite Hotel ya da Agrigento Otel, askeriye mensupları için Erdek Askeri Kampı, genciz ortam olsun diyenler için Pınar Otel, Bir İnci Yalısı, hemen meydanda olsun diyenler için Mavi İnci Park Otel.

yesilim-camping

Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan feribot ile; Yenikapı’dan İDO Feribotları ile iki saat süren bir yolculukla Bandırma’ya ulaşılır. İskeleden iner inmez hemen sağda bulunan minibüslerle de 20 dakika sonra Erdek’e varılır. İDO Feribotları’nın ücreti, arabalı ya da yaya olmak üzere ve dönem dönem değişiyor. Sefer saat ve ücretleri için link. İDO İskelesi’nden sonra sağ tarafa yürüyerek Erdek minibüslerine binilir ve 20 dakika sonra Erdek’e varılır. Minibüs ücretleri 4.5 TL.

Tekirdağ’dan RORO ile; Yol biraz uzasa da (yaklaşık 5.5 saat) Tekirdağ tarafından gelecekler bu alternatifi de değerlendirebilir. RORO saatleri linki burada. Yazları ise yine aynı güzergahta işleyen hızlı feribotlar mevcut.

Araba ile; İstanbul’dan araba ile Erdek’e gelmek için Bursa-Karacabey yolu üzerinden yaklaşık 4.5-5 saatte varılabilir.

Erdek’e Ne Zaman Gidilir?

Yazın; Erdek’e gidilecek yüksek sezon zamanları elbette yazları oluyor. Bursa, Balıkesir ve İstanbul ağırlıklı yerli turist ile Almanya ağırlıklı yabancı turist akınına uğrayan Erdek, yazları İstanbul’a yakın ve uygun tatil yeri arayanların imdadına yetişiyor.

Kışın; Erdek, körfezde ve açıklıkta olduğu için kışları da gayet soğuk olabiliyor. Henüz doğal gaza geçmediği için kış aylarında yoğun kömür kokulusu olan bir havası oluyor ne yazık ki.

erdek

Baharları: Yine her yerin en güzel ayları sonbaharlarıdır anlayışı Erdek için de geçerli. Eylül, Ekim, Kasım bence Erdek’in en mükemmel zamanlarıdır. Balık olur, zeytin olur, deniz en güzel halini alır. Bu ayların dezavantajı şiddetli lodostan ve poyrazdan dolayı her an feribotlar iptal olabilir.

Arteka’dan Erdek’e

Erdek gezi rehberi dahilindeki tüm gezi noktaları dışında buranın tarihine de merak salanlar için bilgiler vermek gerekiyor. Kapıdağ Yarımadası’na gidiyoruz. Orada bir körfez var: Erdek Körfezi. Bir yarımadaya kurulu körfez olan Erdek, Balıkesir’e bağlı ve buranın kuzeyinde yer alıyor. Güneyde bile olsa bir yerin her zaman en kuzeyi benimdir.

erdek

Euise, Arktonesos ve Arteka Erdek’in ilk bilinen adlarından. Arktonesos adını ve bu adlı Erdek kentini ilk kez Heredot’tan duyuyor; üzümünden, zeytininden ve şarabından bahsettiğini öğreniyoruz. Anlıyoruz ki yanlış zamanda doğmuşuz. En güzel zamanları meğer Heredot yaşamış.

Arteka adına baktığımızda, bu ismin Luvi dilinden geldiğini (Luvi, Anadolu’nun en eski dillerinden biridir) öğreniyor ama anlamının ne olduğunu bir türlü bilemiyoruz. Kendisi için kral diyen var. Bence de muhterem bir zat olacak ki, günümüzde Erdek’in çoğu yerinde bu isim kullanılıyor.

Miletoslu Göçmenler’in Kurduğu Şehir

İsimleri ardımızda bırakıp Erdek’in kuruluş hikayesine gelelim. M.Ö. 8. yüzyılda Miletoslu göçmenler kuruyor Erdek’i. Persler, önderliğini Miletos’un yaptığı Batı Anadolu ayaklanmasına katılan tüm kıyı kentleri bombalayınca, kaçan halklar, günümüzdeki Erdek’in olduğu yere yerleşir. Seneler seneleri kovalar ve 1339 yılında Erdek, Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa tarafından fethedilerek Türk egemenliğine geçer.

Büyük oranda Rumlar’ın yaşadığı Erdek’te, zaman içerisinde Karacaova,Kavala Pomakları, Giritli ve Boşnak göçmenleri yaşamış. Yani halkın büyük çoğunluğu Selanik ve Girit’ten Lozan Mübadelesi ile gelen göçmenler. Batı Trakya’dan alınan bu göçle hala Erdek’in bazı köyleri tamamen Pomak köyleridir. Bu köylerde zelnuk böreği, langitka, sini pidesi gibi Pomak yemekleri yapılır ve bolca beya, mari gibi hitaplar kullanılır. Erdek’in diğer büyük bölümünü ise Çerkezler ve daha sonra Romanlar oluşturuyor. Başta Marmara Adası olmak üzere, Karadeniz’den de büyük oranda göç alıyor.

Yukarıdaki videoları izlemediyseniz, bi geri dönüp izleyin. Orada hem Atatürk’ün Erdek’e geliş hikayesini dinleyecek hem de Pomakça’ya dair birkaç kelime bulacaksınız, sizi bilmem ama tarihe tanıklık eden hikayeler ve diller beni çok heyecanlandırır ve mutlu eder.

Balıkesir’in Sessiz ve Sempatik Köyü: Narlı Gezi Rehberi

Türkiye’de ilçelerinin her biri ayrı ayrı sevilesi, köylerinin her biri ayrı ayrı öpülesi ender yerlerden biridir Balıkesir. Tabii gönül bağı var aramızda, kendisine pozitif ayrımcılık yapmadan da geçemiyorum. Ama ben yapmasam da sen zaten yapacaksın bunu. Çünkü seveceksin, çünkü zamanla gönül bağı kuracaksın. Çünkü sen buna değersin.

narlı-köyü-gezi-rehberiSevgili gönül dostlarım sizlere daha önce detaylı bir Erdek gezi rehberi hazırlamıştım, bu yazıda Erdek’e gideceklerin köylere gitmeden dönmesin, gençliğine yazık etmesin uyarımda da bulunmuştum. İşte o an geldi ve çattı. Vakit, Erdek’in güzel köylerinden biri olan Narlı’ya gitme vaktidir.

*Narlı Köyü aynı adla Edremit’te de bulunuyor. Karışıklık olmasın dipnotu.

Narlı Köyü

Balıkesir’e bağlı Erdek’in bir köyü olan ve Ocaklar ile İlhan Köyü arasında kalan Narlı, Kapıdağ Yarımadası’nın İlhan Köyü’den sonra en batısında yer alıyor. 1924 mübadelesinden önce tamamen Rumların yaşadığı bir köy olan Narlı’nın Rumca adı Roda (Ρόδα); halk arasında bilinen ismiyle Rutya. 1924 mübadelesinin ardından köydeki Rum’lar Yunanistan’ın Halkidiki yarımadasına yerleştirilir ve kendilerine Nea Roda (Yeni Roda) adlı bir yerleşim kurarlar. Narlı Köyü’ne ise Selanik’e bağlı Karacaova’nın Tresino ve Prebodişta köylerinde yaşayan Pomaklar, Romanlar ve Giritli göçmenler yerleştirilir. Bu sebeptendir ki Narlı’da gezerken sıklıkla Pomakça duyacaksınız. Şaşırmayın.

narlı-köyü-gezi-rehberi

Narlı’ya Nasıl Gidilir?

Biz Erdek’ten arabayla çıkıyoruz yola. Köyler tabelasını takip ediyor, Ocaklar’a gider gibi devam ediyoruz. Tabelada Narlı yazan kısım bizim takip ettiğimiz yol. Önce Ocaklar’dan geçiyor, bir sonraki köy olan Narlı’ya yaklaşık 15 dakika sonra varıyoruz.

İstanbul’dan İdo ile; İstanbul Yenikapı’dan İDO ile Bandırma’ya 2-2.30 saatte varılıyor. İDO iskelesinden sola dönülünce Erdek minibüsleri görülecek. Minibüsler 20 dakika sonra Erdek’e varıyor. Erdek garaj son durak. Garajdan tekrar Narlı minibüslerine binilerek köye ulaşılıyor.

Tekirdağ’dan RoRo ile; Tekirdağ’dan gelecekler de kolaylıkla RoRo ile Erdek’e gelebilir. Yine Erdek Otogar’dan Narlı minibüslerine binerek yola devam edebilir.

Araba ile; Narlı’ya arabayla gitmek Narlı’ya yakın diğer köyleri gezmek için büyük avantaj sağlayacaktır. Özellikle yazın minibüslerde in bin yapmak hem vakit kaybı hem de yorgunluk oluyor. Bir de minibüs saatlerine denk gelmek ve oturacak yer bulmak sıkıntı olabiliyor. Eğer arabanız yoksa internetten araç kiralama fırsat siteleri için minik bir araştırma yaparak yolculuk planınıza göre araç kiralamayı tercih edebilirsiniz. Araba ile gitmeyi düşünenler Eskihisar-Topçular arabalı vapurunu ya da Yenikapı-Bandırma feribotunu kullanabilir; direkt kara yolu ile Osmangazi Köprüsü’nü kullanarak Bursa üzerinden Bandırma’ya devam edebilir. Bandırma’dan 20 km sonra Erdek tabelaları ile karşılaşılır. Erdek’ten de köyler istikametini takip ettiğinizde önce Ocaklar sonra da Narlı Köyü karşınıza çıkacaktır. Erdek-Narlı arası 13 km sürüyor.

Otobüs ile; Otobüsle gelecek olanlar için İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Eskişehir ve Çanakkale üzerinden birçok otobüs firması ile Erdek’e gelmek mümkün. Yine Erdek garajdan Narlı minibüslerine geçiş yapılması gerekiyor.

Erdek’ten Narlı minibüsleri; Her halükarda Erdek’e gelmeniz gerektiğini kafanıza soktuysam otogara gidip Narlı’ya varılacağını hepimiz öğrendik. Sonra minibüse bindik ve yaklaşık 25 dakikada köye ulaştık. Yaz ve kış sefer saatlerinin farklı olduğunu; yazın her saat başı minibüs bulunduğunu, kışın da en son 19.00’da bittiğini bildik.

narlı-erdek
Erdek’ten Ocaklar’a giderken yolu ayıran ağaç yıllardır buraların popüleridir.

Narlı’da Gezilecek Yerler

Narlı elbette çok büyük bir yer değil ve bir günlük bir gezi ile her yeri görmek mümkün. Şayet deniz tatili yapmak istiyorsanız  bu küçücük köyün yazları Hulk’a dönüştüğünü söylemem lazım. O yüzden sezonda, zaten sayılı olan otel ve pansiyon için rezervasyon yaptırmanız şart. Fakat günübirlik bir gezinti ise amacınız, o zaman size bir gün hayli hayli yeterli olur.

Narlı Köy İçi

narlı-köyü-gezi-rehberi

Narlı, sahil hattına kurulu bir köy olduğu için tüm sokakları denize açılıyor. Küçük bir köy olduğundan dolayı sokakların hemen hepsini gezip bitirmek mümkün. Sokaklar, Rumlardan kalma arnavut kaldırımlı hallerini kısmen korumuş, keza evler de öyle. Narlı’daki evler yer yer eskilerden kalma dokusunu korumuş, yer yer eski-yeni karışımı evler yapılmış, yer yer de yazlık siteler kondurulmuş. Bu yüzden sahile indikçe evlerin şekilleri de değişim gösteriyor. Sahilde bitişik nizam yazlık siteler, köy içinde de müstakil ya da 2,3 katlı evler görülüyor.

Narlı Liman

narlı-limanNarlı’nın güzel manzaralı limanı köyün girişinde bulunuyor. Balık tutmak, bazen güneşlenmek, bazen İsmail Abi gibi ‘ o gemi gelecek’ demek için sizleri limana davet ediyorum. Narlı limanında gezerken ya da sahilden denizin açıklarına doğru bakarken denizin ortasında bir şey görülür. O şey, batık bir gemidir. Bundan yaklaşık 2.5 yıl önce İzmit Limanı’ndan Lübnan ve Mısır’a doğru sefere çıkan Tanzanya bandıralı, 63 metre uzunluğundaki Pasha Gemisi, Marmara Adası’nın 3 mil açığında, yük kayması nedeniyle yan yatıp batma tehlikesi geçirir. Gemi bu yüzden Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından Narlı İskelesi’ne çekilir. Kıyıya çekilmesinin ardından kısa bir süre sonra da şiddetli lodos fırtınası çıkınca Pasha tamamen suya gömülür. Köylülerin haklı isyanları bu batığın çevre kirliliği oluşturmaması adına çıkartılmasıdır ve uzun bir süre boyunca batığın çıkartılması için uğraşılır. Çünkü köy büyük ölçüde balıkçılıkla geçinmektedir.

 

narlı-köyü-gezi-rehberi

Batık geminin denizden çıkartılma çalışmaları hala devam ediyor. Son olarak geminin ikiye bölünüp yüzeye çıkartılması çalışmasına gidilmiş. Fakat batık hala Narlı Limanı’nın oldukça yakınında. Limandan tahmini 15 kulaç ötedeki batık her ne kadar denizde farklı bir görsellik oluşturuyorsa da beraberinde çevresel sorunları da birlikte getiriyor.

Narlı Köyü’ndeki Batık Dalışı

Aziz Dimitrios Kilisesi

narlı-aziz-dimitrikosRumların yaşadığı dönemden kalma Aziz Dimitrios Kilisesi, Narlı’nın tek kilisesi ve belki de tek o zamanlardan ayakta kalan mimari yapısı. Aziz Dimitrios 260 yılında zengin bir ailenin çocuğu olarak Selanik’te doğar.  Yaşadığı dönemde asker olarak hayatını geçirir. Hristiyanların baş düşmanı olan Dioklitianos ise o dönemde Roma Kralı’dır ve damadı Maksimianos, Anadolu sorumlusudur. Görüyoruz ki her şey değişir, akraba kontejyanı değişmez. Neyse. Bu damat Hristiyan olduğunu bilmeden Aziz Dimitrios’u Selanik’e Dük olarak atar. Tabii Aziz Dimitrios’da Hristiyanlığı askerlerine öğretmeye başlar ve çoğu asker Dimitrios’tan eğitim alır. Böyle böyle Hristiyanlık yayılmaya başlanır.

 

narlı-aziz-dimitrios

Bu durum damadın kulağına gider ve Azizi karanlık bir odaya kapattırır. Bu oda bir hamamın alt katıdır ve bu yüzden son derece pis kokmakta ve kirli sular bulunmaktadır. Beri tarafta damadın destekçisi olduğu ve Selanik’te bulunan Lieos adında bir putperest vardır ve bu abi daha önce asla yenilmemiştir. Roma’daki Kolezyum gibi arenalarda dövüşüyor, Hristiyanları kendisiyle savaşmaları için arenaya davet ediyordu. Azizin öğrencilerinden Nestoras da durur mu, öğretmeni Aziz Dimitrios’a gitti ve Lieos’u öldürmek için onu kutsamasını istedi. Sonuç: tabii ki Nestoras Lieos’u öldürdü ve ardından kendisi de Hristiyanlığın putlara karşı bir galibiyeti gibi algıladığından öldürüldü. Sırada ise Dimitrios vardı ve onun da hakkında öldürülmesi için emri çıktı. Nitekim damadın askerleri Dimitrios’u yattığı zindanda öldürdü ve o günden beri öldürüldüğü yerde güzel bir koku yayılır ve berrak bir su çıkar. Peki ben bunları niye anlattım. Çünkü o yer, Narlı Köyü’ndeki bu kilisedir ve Aziz Dimitrios Selanik’in koruyucusu olarak kabul edilir.

Midye Çifliği

narlı-köyü-gezi-rehberi
Sağ taraftaki siyah duba görünümlü yüzey midye çiftliği

Tabii burayı gezmek için değil görmek için notlar arasına alınız. Narlı ile İlhanlar Köyü arasındaki Balyoz Koyu’nda bulunan midye çiftliği bölgenin önemli geçim kaynağı.

Narlı’da Nerede Kalınır?

Otel ve pansiyon bakımından Narlı çok geniş seçeneklere sahip değil. Erdek ve köylerinde genelde pansiyonculuk anlayışı ev tutma şeklindedir. Ama yine de otel ya da pansiyon arayanlar için öneride bulunacağım ve ilk önerim Selin Butik Otel olacak. Bu oteli sokaktan geçerken ‘aaa burası ne güzelmiş’ diye bağırınca otelin  hemen yanındaki fırının sahibi olan Ayça’dan öğrendik. Ayça, bize hemen kahve yaptı iki lafın belini kırarken otelin geçen yıl hizmete girdiğini ve Erdekli bir mimar tarafından eski bir evin aslına uygun olarak restore edildiğini söyledi.

narlı-selin-butik-otel Haziran ayında sezona başlayacak otel için fiyatları internetten araştırarak öğrenmek mümkün. Kalmadığım için nasıldır, iyi midir sorularına yanıt veremiyorum ama Narlı’da nerede kalmalı sorusu için bir öneri olarak buraya bırakıyorum. Bir başka alternatif ise adını duyduğum ama yine kalmadığım için yorum yapamayacağım Yengeç Pansiyon olur.

Narlı’da Ne Yenir?

Narlı Köyü, Rum ve Girit kültürünü taşıdığı için Pomakların meşhur sütlü ve zelnuk böreği bölgede hala yapılmakta. Girit mutfağının vazgeçilmezi ebegümeci dolması ve kabakçiçeği dolması da Narlı’nın meşhur yemekleri arasında.

narlı-köyü-gezi-rehberiBir de köyde çok güzel tahin helvası bulunur. Hepsinin dışında benim gibi mayıs ayının ilk haftası gidip de kutlu doğum haftasına denk gelirseniz, köyde lokma dökülmesine şahit olur; sevabına tavuklu pilav da yiyebilirsiniz.

 

 

 

Marmara Adası: İstanbul’a Yakın Gidilecek Yerler Önerisi

Marmara Adası demek ‘biz oraya çocukken çok giderdik, eskiden ailece giderdik’ denilen iki yerden biridir sanırım şu ülkede. Diğeri de Erdek tabii ki. Gerçekten de öyle değil mi? Eskiden, hani şu Alaçatı, Çeşme falan yokken, gidilen tatil yerlerinin başında gelirdi Marmara Adası. Şimdi ise çoğunlukla yakın çevre ve Almanya’da yaşayan Türklerin tercih ettiği ada, İstanbul’a yakın yerler arayışında iyi bir alternatif oluşturuyor. O zaman Marmara Adası gezimize başlayalım.

Marmara Adası

Marmara Adası

Marmara Adası Balıkesir’e bağlı olan ve Gökçeada’dan sonra ikinci büyük güzel bir adamız. Genelde İstanbul ya da Erdek yönünden Avşa’ya gideceklerin şöyle bir uğradığı ve biraz orta yaş ve üstü gruba hitap eden ada, aslında hakkı yenen bir güzelliğe sahip. Tek sorunu insanların onun güzelliğini keşfedememiş ya da onu yeterince ihmal etmiş olmasıdır ki bu durumu genç nüfusun da artık adaya gelerek aşabileceğini düşünmekteyim. Tabii bir de belediye konusu var. Yeterli bakımı ve ilgiyi bu adaya yapmadığı bir gerçek. Ada temel olarak zeytincilik ve balıkçılıkla geçimini sağlıyor. 36 kilise ve manastırı bulunan adada bunlardan geriye sadece kalıntıları kalmış. Tek katlı evleri, zeytin ve çam ağaçları ile Ege havası estiren Marmara Adası İstanbul’a yakın tatil yeri aramalarında bence 1 numarada gelmeli.

Marmara Adası’na Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan Marmara Adası’na Nasıl Gidilir?: İstanbul’dan Marmara Adası’na gitmek için Bostancı-Yenikapı İdo Deniz Otobüsleri’ni kullanıyoruz. Deniz otobüsleri yaklaşık 3 saatte adaya geliyor. Bilet fiyatları sezona göre 40-70 TL arası değişiklik gösteriyor. Deniz otobüsü olduğu için araba alımı yok. Güncel bilet fiyatlarını kontrol ediniz.

Marmara Adası

Tekirdağ’dan Marmara Adası’na Nasıl Gidilir?: Tekirdağ’dan araba ile adaya gelmek istiyorsanız önce Tekirdağ’a gidip oradan merkez ya da Barbaros limanlarından kalkan arabalı feribot ile yaklaşık 2.5 saatte adaya gelinebilir. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 sefer yapan geminin isimleri ve kaptanları da aşağıdaki gibi;

kaptanlar

Erdek’ten Marmara Adası’na Nasıl Gidilir?: Erdek limandan Marmara Adası’na gelmek için sabah ve akşam GESTAŞ’ın arabalı vapur ve RoRo seferleri düzenleniyor. Erdek’ten Marmara Adası’na giderken yolculuk yaklaşık 2.5 saat sürüyor. Erdek’ten Marmara Adası’na bilet fiyatları öğrenci için 12 TL.

saatler

Marmara Adası’nda Nerede Kalınır?

Marmara Adası’nda kalınacak birkaç güzel köy ve mahalle mevcut. Bu yüzden feribotla indiğiniz merkez yerine, merkeze 10-15 dakika uzaklıktaki köylere gidiniz derim. Merkezde kalmak istiyorsanız da Boncuk Motel ve Mola Motel güzel seçenekler. Merkezden biraz uzaklaşıp Aba Sahil Yolu’na girdiğinizde ise Yelkovan Ada Evi’nde kalabilirsiniz. Marmara Adası’nda kalınacak güzel yerler arasında Çınarlı Köyü’ndeki Dostlar Pansiyon ve Manastır Köyü’ndeki Davran Motel de mutlaka yer almalı.

Marmara Adası Gezilecek Yerler

Marmara Adası, bir ada olmasına rağmen gezilecek yerler bakımından birçok durağa sahip. Mermer ocakları, koyları, çınar ağaçlı köyleri ile Marmara Adası gezilecek yerler listesi şöyle;

Çınarlı

Marmara Adası

Merkeze 15 dakika uzaklıkta olan Çınarlı, Marmara Adası’nın en çok tercih edilen noktası. Meydanındaki 1001 yılında dikilmiş kocaaaaa çınar ağacından adını alan Çınarlı’da, Balıkesirli’den çok Karadenizli var. Bölgede hemen herkes Trabzonlu ya da Rizeli. Aslen bir Rum köyü olan ve sonrasında mahalleye çevrilen Çınarlı’da günümüzde tek bir Rum evi kalmamış maalesef. Yine eskiden şaraplarıyla meşhur olan Çınarlı’da üzüm bağları da talan edilmiş. 1935 yılındaki Marmara depreminde tahribat gören çoğu evi onarmak yerine yakmayı tercih etmiş halkımız. Çınarlı’nın eski muhtarı olan Ali Yılmaz Aydoğan ile çay bahçesinde oturup konuştuğumuzda içine kendini de dahil ederek, turizmi hep birlikte bitirdiklerini dile getirdi. Ben de anne tarafından Erdek’li biri olarak bizim buraların makus talihini bir kez daha görmüş oldum. Yapmayı, yıkmaktan hep daha çok sevdiğimizi; ülkenin en değerli yerlerini kaderine bıraktığımızı bir kez daha idrak ettim.

Marmara Adası

Çınarlı halkı ise genel olarak çok cana yakın. Gecenin bir vakti yemek isteseniz yapıyorlar o derece. Fakat elbette yine canım yaşlılarımız şortla gezen turistleri bir tek sahil kesiminde kabulleniyor. Onun dışında sokak araları hele ki camii yolunda falan yürüyorsanız paparayı yiyebilirsiniz. Biz yedik ama olsun, bu halk bunlara da alışır:)

Peki güzel şeylerden bahsetmeyecek miyiz? Sıra oraya gelsin madem. Öncelikle Marmara Adası’nda hiç nem yok. Saraylar Köyü’nde çıkan mermer sebebiyle bu adada nem oranı çok düşük:) Bu yüzden başta Çınarlı olmak üzere çoğu yerde akşamları üşüyebilirsiniz.

Çınarlı Köyü’nde Nerede Kalınır?

Marmara Adası

Kaldığım Dostlar Pansiyon‘u tavsiye ederim. Odaları biraz eski olsa da, cana yakın sahipleri, mangal yapma olanağı, uygun fiyatları, denize yakınlığı ile geçerli not aldı. Bunun dışında hemen yanındaki Gül Motel, Kalemi Pansiyon, Sabri Kadıoğlu Pansiyon, Kayra Pansiyon da bir diğer alternatifler.

Çınarlı’da yeme içme

Marmara Adası

Çınarlı büyük bir yer değil bu yüzden yemek olanakları da kısıtlı. Yemek için Lacivert Restoran, kahvaltı için Ayşin Cafe önerilir. Kahvaltısı güzel ve uygun olan Ayşin Cafe’de fırından sıcak simit ile kahvaltı malzemelerinizi kendiniz alarak oturabilirsiniz. Sahilin sonundaki Çınarlı Dondurmacısı‘ndan ise kavunlu ve karadutlu dondurma yemeniz şart:)

Manastır Koyu

Marmara Adası

Burası Çınarlı’ya gelmeden göreceğiniz adanın en güzel koyu. Sezonda tıklım tıklım, sonra bomboş olan koyda deniz kenarında bir manastır varmış. Şimdi sadece bir duvar olarak kalmış olsa da manastırlar neden hep böyle güzel yerlerde?

Marmara Adası

Koyda konaklama için Davran Motel bulunuyor. 2 tane küçük işletmenin bulunduğu koya gelmek için minibüsleri kullanabilirsiniz. Çınarlı’da kalanlar buraya yürüyerek de gelebilir. Ben Çınarlı’dan Manastır’a yürüdüm, biraz yokuş olsa da manzarasını gördükten sonra iyi ki yürümüşüm dedim.

Gündoğdu Köyü

Çınarlı’dan sonraki diğer alternatif yer ise Gündoğdu Köyü. Sokakları mermer kaplı Göndoğdu, daha çok Kastamonu’dan göç almış. İki, üç tane Rum evi kalmış bu köyde Marmara Birlik zeytinleri yetiştiriliyor. Bayraktar Pansiyon, burada kalmayı düşünenler için iyi bir yer. Köyün en güzel tarafı ise burada yaşayan halkın köye çivi bile çakılacaksa www.gundogdukoyu.com sitesinde tartışıyor olması 🙂

Asmalı Köyü

Yok edilmeseydi günümüzde önemli bir şarap merkezi konumuna gelebilecek olan Asmalı üzüm bağları bu köyde bulunuyor(du). Adanın genelinde olan ev tahribatı bu köyde de yaşanmış; geriye çok az Rum evi kalmış. Yer yer siyah mermerin kullanıldığı yapılar da bu köyü farklı kılan diğer özellik.

Topağaç Köyü

Marmara Adası’nın en uzun sahil şeridine sahip olan köy merkeze 10 km’lik uzaklıkta.

Saraylar Köyü

Türkiye’nin mermer cenneti işte bu köy. Marmara Adası’nın Saraylar Köyü’nde çıkan mermerler Dolmabahçe ve Çırağan Sarayı ile Aya İrini, Ayasofya ve Artemis Tapınağı gibi tarihi yerlerin sütunlarında kullanılmış. Bu mermerler sayesinde ise adanın nem oranı düşüyor ve astım gibi hastalıklara bu hava iyi geliyor. Mermer cenneti olan bu köydeki lahit mezarları ve heykelleri ile Açık Hava Müzesi adanın en orijinal yeri. Fakat o da yine kaderiyle baş başa bırakılmış…

Marmara Adası Koyları

Adada Manastır, Aba, Kole, Mestanağa ve Kayaburnu koyları bulunuyor. Kara yolunun olmadığı koylara da özel teknelerle ulaşım mümkün.

Marmara Adası

Marmara Adası’nde Ne Yenir?

Çınarlı Dondurmacı’sından ve merkezdeki Tadım Dondurmacı’sında dondurma, Ayşin Cafe’de koruk suyu, merkezdeki Can Pastanesi’nde kıymalı börek, merkezdeki liman sırasında yer alan Oflinin Yeri’nde taze midye.

Marmara Adası

Marmara Adası’ndan Ne Alınır?

Adanın en güzel tarafı bir sürü ot çeşidine sahip olması. Sokaklarda kurulan sepetlerde satılan ada çayı, kekik ile zeytin ve zeytinyağı alınabilir.

Marmara Adası

İşte Marmara Adası, böyle kıymeti bilinmeyen güzel bir adamız. Erdek’te büyümüş biri olarak benim bile gitmediğim ve haksızlık ettiğim Marmara Adası’nın gönlünü, hafta sonlarımı orada geçirerek almayı düşünüyorum.

Bence güzel fikir…

Denizin Soğanla Buluştuğu Bi Yer: Turanköy

Selam sana ey zeytin,

Taşı toprağı altın deyimi her ne kadar İstanbul için söylenmişse de bunu, sözün sahibinin o güne kadar Balıkesir’den haberi olmayışına veriyorum.

Balıkesir’in bütün ilçeleri ayrı bir güzeldir benim gözümde, ki dünya üzerindeki tüm topraklar birleşse Balıkesir’in yanından bile geçemez bence. İşte bu yerlerden biri de Erdek’e bağlı Turanköy.

1185535_10151657971439139_594626845_n

Ne Zaman Gittim?

Ağustos’ta. Yaz ayları benim için çekilmez olur. Sıcağı sevmeyen bünyeler için yaz aylarına Balıkesir’in ilçeleri ilaç gibi gelir. Erdek’e bağlı Turanköy için de bu aylar, sizin rahatça gezmenizi sağlayacak şekilde çok sıcak olmaz.

Nasıl Gittim?

Erdek garajdan Turanköy minibüsleri kalkıyor. Yaz aylarında iki saatte bir yapılan seferler kışa doğru gittikçe azalıyor. Turanköy-Erdek arası yarım saat sürüyor. Yolların çok dolambaçlı ve biletlerin 5 TL olduğunu belirtirim.

Turanköy’de N’aptım?

Turanköy denize girmek açısından elverişli bir yer. Denizi temiz, sahili kumsal. Ben köy içinde durup Erdek’in meşhur kırmızı soğanlarından aldım ve denize girdim. Ordan da Turanköy’ün müthiş alabalık tesisine doğru yol aldım.

Uysal Alabalık Tesisi: Yolunuz Erdek ve Turanköy taraflarına düştüyse muhakkak uğramanız gereken bir yer Uysal Alabalık Tesisleri. Erdek’ten Turanköy’e giderken bindiğiniz minibüs, tesisin olduğu yoldan geçiyor. Yol üstünde tabelayı göreceksiniz zaten, burada inip 5 dakika yürüdükten sonra da tesise varacaksınız. Yürüdüğünüz yol ise dört tarafı zeytin ağaçlarıyla çevrili saklı bir cennet.

1044467_10151657971199139_143101048_n

Uysal Alabalık Tesisleri’nde yazmış sıcakmış, güneş kavuruyormuş umrunuzda olmasın. Ağaçlar altında masalar, hamaklar, şırıl şırıl akan sular. Saatlerce oturun kafanızı dinleyin. Yiyin için canlarım. Burada ne yenir, tabii ki alabalık.

turhanlı

1150967_10151657974964139_95047550_n

Alabalık güveçte, üzerinde yorgan niyetine kaşarla geliyor. Tereyağında pişen, domates ve soğanın eşlik ettiği bu müthiş lezzetin tanıtımını, hala tatmayanlar için görev bildim. Zeytin ağaçları altında, serin bir mola verdiğimde bana balıktan başka dost yok galiba. Güveçte gelen alabalığın fiyatı 10 TL. Balık mideye indikten sonra, her balığın ardından ruhuna fatiha için gelen helvada sıra.

1176214_10151657974809139_1784193005_n

Helva, güvecin içinde sütte pişirilip üzerine kavrulmuş fındık konularak geliyor. Bir güveç yeterli geliyor, yanında da ekmek yiyerek bayılmadan Erdek’e dönme zamanı yaklaşıyor. Eğer hususi arabanız yoksa, ve Erdek’ten minibüsle buraya geldiyseniz yol üzerinden bineceğiniz için Erdek’ten binerken ‘abi dönüşte yol üzerinden binecem ona göre bana yer bırak da kalk Turanköy’den’ deyin. Sonra vay efendim ben okumadım, yolda kaldım duymayayım. Ben yolda kaldım ondan temkinliyim. Ama yol da yoldu hani;

turant