Tirilye (Trilye) Gezisi: Hayata Doğuştan Film Seti Olarak Gelmiş Bir Bursalı

Tirilye ya da Trilye, Türkiye sınırları içerisinde kendini methetmeyi pek sevmeyen ama özünde ‘canım bu kadar mütevazı olma gerçek sanırlar’ diyebileceğim yerlerden. Sende sinema yüzü var Tirilye. Yeni bir oyuncu keşfeden yönetmen gibiyim; seni geç keşfettim ve senden bir star yaratacağım.

Tirilye (Trilye) Nerede?

Bursa’da gezilecek ve görülecek yerler öyle çok ki her hafta bir Bursa seyahati yapsak birçok güzellik ile karşılaşırız. Tıpkı Tirilye gibi. Eski bir Rum Köyü olan Tirilye ya da Trilye, Marmara Bölgesi’nin ve Bursa’nın güzelliklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı olan bu sevimli belde Trilya, Trilye ve Zeytinbağı gibi farklı isim kombinasyonlarına sahip. Neden bu isim, ne alaka diyenler için Latincede tirilye, barbun demekmiş. Yani Tirilye’de bolca barbun olması tesadüf değilmiş. Hafta sonu İstanbul’a yakın gidilecek yerler için bir alternatif sunan Tirilye’de gezilecek yerler, Tirilye’de nerede ne yenir, Tirilye’de nerede kalınır ve Tirilye’den ne alınır sorularının cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz.

Tirilye

Tirilye Gezilecek Yerler

Tirilye tarih boyunca Misyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından yönetilmiş. Haliyle bu ufak yerin ruhunda bir tarih saklı. Kendisi ufak olsa da Tirilye’de gezilecek yerler arasında Rumlar’dan kalma 7 kilise ve 3 ayazma bulunduğu söyleniyor. Elbette bu kiliselerden geriye 3 tanesi ayakta kalmış. Geçmişi koruma ve turizme kazandırma başarımız tartışılır olduğu için bu yapılar gittikçe harabeye dönüp yok olmaya yüz tutabilir. Tirilye’de gezilecek yerlerin bakımsızlığı konusunda konuştuğum birçok kişi de aynı dertten muzdarip. Restorasyon, bakım vb faaliyetlerin gerek eserlerin Rumlardan kalmış olması, gerek ödenek çıkmaması gibi sebeplerden ötürü hayata geçirilemediğini söylüyorlar.

Tirilye
Bölgede gezilecek her şey bu krokide:) Krokinin bulunduğu bina 1900’lü yıllarda postane olarak kullanılmış. Alt katında Adnan Abi’nin zeytin dükkanı bulunuyor.

Tirilye EvleriTirilye

Tirilye’de gezilecek yerler arasında en dikkat çeken şey, Tirilye evleri. Bu evler arasında tıpkı Balat’taki o meşhur ortadaki eve benzer bir ev var. Buranın simgesi olmuş resmen. Deprem bölgesinde bulunan bir evin bu kadar harap durumda olması ise aklımı kurcalayan bir konu. Çünkü evin konumu, o fotojenik duruşu muhakkak korunmalı. Bana sorarsanız sadece bu ev bile Tirilye’yi turiste boğar. Çarşı içerisinde bulunan bu çok çıkmalı meşhur evin alt katında ise reçel, yağ gibi Tirilye’ye özgü şeyler satılıyor.

Tabut Ev

Tirilye

Evlerin ilginçliği bitmiyor, bitmediği gibi isimleri de garipleşiyor. Onlardan biri de adına tabut denilen ev. Dünya tatlısı bir eve neden bu ismin verildiği konusunda korkunçlu senaryolar yazdım kafamda. Evin altında yatır varmış da o yüzden tabut mu demişler, yoksa bu eve yerleşenler ölü insanlar mı görüyormuş? Aman tamam iki salise Parliament sinema kuşağı yaptırmadınız insana. Tipi de tabuta benzemiyor bunun neyin peşindesiniz?

Perili Ev

Tirilye

Size diyorum ki Stephen King gelse diz çöküp tövbe eder. O kadar Halka, o kadar Garez bir alt yapı kurmuşlar evlere. Perili ev ne arkadaşlar? Tabut ev, perili ev, bu nasıl Freddy Krueger’lık?

Taş Mektep

Tirilye

Tirilye’nin neo-klasik tarzdaki bu okul binası Rumlar’dan kalma. Yolda karşılaştığım bir amca anlattı Taş Mektep’in hikayesini. Kendisi çocukken burada okumuş. Bu arada Tirilye’de herkes size hoş geldiniz, şurayı gördünüz mü, oranın hikayesi bak böyle diyerek samimiyetle yaklaşıyor. Öyle ki iki saat durduğum bu yerde bir Selanikli teyze, Taş Mektep’te okuyan amca, beni Balıkesir taraflarından tanıyan bir karı koca ile bol bol muhabbet ettim.Taş Mektep, Rumların zamanında da sonrasında da okul olarak kullanılmış. Kazım Karabekir ile öksüz ve yetim çocukların okuması amacıyla yatılı Darü’l-Eytam Okulu olmuş. Normal derslerin yanı sıra demircilik ve marangozluk gibi zanaatleri de kapsıyormuş. Eski bir bina olması sebebiyle güvenlik için boşaltıldığı 1988’den bu yana boş bir şekilde durmakta. Yukarıda da bahsettiğim sebeplerden dolayı restorasyon çalışmaları yapılamıyor.

Tirilye

Bu okulun yemekhanesi olarak kullanılan Aziz Vasil Kilisesi de (şu anki ismiyle Faruk Çelik ya da Tirilye Kütür Merkezi) Tirilye’de gezilecek yerler arasında.

Fatih Cami ve Avlulu Hamam

Tirilye

Eski adı Hagios Stephanos olan Fatih Camii, Bizans Dönemi’ne ait. Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş ama kilise formu korunmuş. 600’lü yıllara dayanan bir Bizans mimarisi olması nedeniyle önemli bir konumda. Fatih Cami ile aynı yerde bulunan Avlulu Hamam ise Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmış ve mimarisinde tamamen Türklerin imzasının olduğu söyleniyor.

Tirilye

Caminin yukarıdan görünen manzarası da fotoğraf çekmek için ideal. Gerçi biraz çanak anten ve inşaat halindeki evler manzarayı bozuyor ama yine de Tirilye’nin seyir noktası sayılabilecek kısmı bu bankların olduğu kısım.

Kemerli Kilise

Tirilye

Eski adı Panagia Pantobasillissa olan ve Meryem Ana’ya adanan ilk kilise olan Kemerli Kilise’nin ayrıca tarihte üzerine resim yapılan ilk kilise olduğu da söyleniyor. Bitap bir şekilde olduğu için içerisine girilemese de dışarıdan görmek mümkün. Hemen yanındaki kemer, kiliseye farklı bir hava katıyor. Kemerli Kilise’de kullanılan sütunların ise İskenderiye’den getirildiği söyleniyor.

Tirilye

Yine restore edilemeyen yapılardan biri olan Kemerli Kilise’nin iç kısmını görebilmek için kilise duvarlarındaki deliklerden elinizi sokarak fotoğraf çekmeniz lazım. Sonra fotoğraflara dönüp kilisenin içerisini çektiğiniz kadar görebilirsiniz.

Dündar Evi

Tirilye

Eski adı Yuannes Kilisesi olan Dündar Evi, beldedeki heybetli duruşa sahip nadir yapılardan. Rumların ardından özel mülk olarak kullanılan Dündar Evi, Bizans mimarisine sahip. Duvarında taştan oyma işlemelerle Bizans mimarisine özgü motifler var. Dündar Evi’nin bulunduğu yerde Selanik göçmeni bir teyze ile konuştum. Burayı otel yapmak istemişler ama izin çıkmamış. Teyzem de izin çıkmadığı için haklı olarak sevinçli. Çünkü her yer otel olmak zorunda mı güzel kardeşim?

Aya Yani Manastırı

Bölgede üç manastırdan geriye kısmen ayakta kalmış olan Aya Yani Manastırı merkezden 5 kilometre uzaklıkta. Diğer manastırlar ise Eşkel Köyü yolu üzerindeki Hagios Sergios Manastırı ve Aya Sotiri olarak da bilinen Batheos Rhyakos Soteros Manastırı.

Çeşmeler

Tirilye

Benim gördüğüm kadarıyla (belki daha fazla vardır) bir Rum ve bir Osmanlı çeşmesi bulunuyor Tirilye’de. Fotoğraftaki çeşme, yolda karşılaştığım amcanın anlattığına göre kızları çok genç yaşta ölen bir Rum aile tarafından yaptırılmış. Yüzeyi kireç gibi boyandığı için görünmüyor ama yakından bakıldığında ölen bir genç kız ile ona dua eden yakınlarının tasviri var üstünde.

Atatürk Meydanı ve Yat Limanı

Tirilye

Tirilye sahil şeridinde ufak bir yürüyüş hattı ile yat limanı bulunuyor. Atatürk Meydanı’ndaki liman kısmında el işi hediyeliklerin bulunduğu ufak tezgahlar var. Meydanın hemen yanında ise balıkçı teknelerinin ve yelkenlilerin bulunduğu yat limanı bulunuyor.

Tirilye’de Nerede Ne Yenir?

Burası zeytinin, balığın harman olduğu topraklar. Sele zeytini olsun ana yemek istemez. Üzerine soğuk sıkım zeytinyağı gezdirirsiniz mis. Zaten kelime anlamı barbun olan Tirilye’de yenilecek yemeklerin başında da balık var. Genellikle barbun, tekir ve mezgitin dahil olduğu balık ve deniz ürünleri ile bölgeye özgü meze ve ot yemekleri de yenebilir.

Tirilye Çamlı Kahve

Bir yamaç üzerine kurulmuş, etrafı çam ve çınar ağaçlarıyla kaplı Çamlı Kahve, kahvaltısı ile meşhur. 18 çeşit kahvaltılığın 25 TL olduğu Çamlı Kahve’de hafta sonu yer bulmak biraz zor olabiliyor.

Tirilye

Rumlar döneminde mesire yeri olarak kullanılan bu alan, güneşin en güzel battığı noktalardan biri. Tepede olması sebebiyle denize nazır bir seyir imkanı sunuyor.

Tirilye

Çınar Restoran

Sahil hattı boyunca yan yana dizili birçok balık restoranı var. Çarşı içerisine girildiği zaman ev yemekleri yapan ya da ızgara mutfağı olan restoranlar da bulunuyor. Bizim tercihimiz aynı zamanda bir otel olan Çınar Restoran’dan yana oldu. İstavrit, levrek simit, bir porsiyon midye dolma ve sıcak helva söyledik. Bir balık restoranında helva zaten default olarak gelir ama burada helvaya da para ödüyorsunuz. 2 kişi aşağıdaki fotoğrafa 65 TL ödedik.

Tirilye

Tirilye’den Ne Alınır?

Buralara gelmişken mutlaka bir zeytinciden Tirilye zeytini, sabun ya da yağ alın. Bütün dükkanların ürünleri güzel. Yalnız içlerinde dikkatimi çeken bir dükkan oldu. O da kadın girişimcilerin kurduğu Şekerhanım Dükkanı.

Tirilye

Bireysel üretimleri, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği ‘En İyi Girişimcilik’ yarışmasında birincilik kazanmalarıyla bir marka halini almış. Şekerhanım’a bir göz atmanızı ve ürünlerini görmenizi isterim. Buradan çıkıp limana doğru inildiğinde ise Köylü Pazarı ile karşılaşılıyor.

Tirilye

Ben buradan kudret narı aldım. Mide rahatsızlıkları, romatizma gibi hastalıklara iyi gelen bir bitki bu. Tadı acı olduğu için zeytinyağı ya da balla karıştırılarak aç karnına günde bir kaşık ilaç yerine yeniyor. Köylü pazarındaki teyzenin anlattığına göre kudret narı yalnızca Hıdrellez gecesi ekilirmiş ve ekerken Yasin-i Şerif okunurmuş. Temmuz ayında da hasadı yapılırmış. Şayet bitkisel ürünlere karşı hassasiyetiniz yoksa dönerken bir kavanoz alın. Çekirdeklerini Hıdrellez gecesi siz de ekebilirsiniz.

Tirilye

Tirilye’ye Nasıl Gidilir?

Deniz Otobüsü ile; İstanbul’a oldukça yakın bir konumda olduğu için bana göre en basit ulaşım seçeneği İDO ya da BUDO ile denizden gitmek. Araba varsa İDO feribotuna, araba yoksa yaya olarak İDO ya da BUDO deniz otobüsüne biniliyor ve Mudanya’da iniliyor. Yol toplam 95 dakika sürüyor. İDO ve BUDO ücretleri için bu linki ve bu linki kontrol edebilirsiniz. Fiyatlar öyle yüksek değil. Ayrıca bahar ve yaz dönemlerinde yapılan kampanyaları takip ederseniz gayet uygun fiyatlara bilet alabilirsiniz. Mudanya İskelesi’nde indikten sonra şayet araba ile gelmemişseniz özel halk otobüslerini kullanarak Tirilye’ye varmak mümkün. Tirilye-Kumyaka Köyü-Bursa Organize Sanayi seferi düzenleyen bu halk otobüslerinin saatleri için amme hizmeti linki kontrol ediniz. Yine Mudanya İskelesi’nden kalkan 2U‘ları kullanarak Görükle’ye kadar gitme şansınız var.

Araba ile; İstanbul’dan gidecekler için Avrasya Tüneli ve Osman Gazi Köprüsü’nü kullanarak ya da Eskihisar-Topçular feribotunu kullanarak gitmek tercihe kalmış. Bizim yolculuğumuz tüneli ve köprüyü kullanarak oldu. İstanbul Avrupa Yakası’ndan yola çıktıktan 2.5 saat sonra hedefe vardık. Bursa güzergahında devam ederek Gemlik’i geçtik, Engürücük sapağından girdik ve Kurşunlu, Güzelyalı ve Mudanya’yı takip ederek Kumyaka’yı geçip Tirilye’ye vardık.

Tirilye
Tirilye seyahatimizi Hyundai i10 ile gerçekleştirdik

Tur ile; Tirilye, günübirlik turlar arasında en çok rağbet gören destinasyonlardan biri. Cumalıkızık-Mudanya-Tirilye üçlüsü birçok tur firmasının programında yer alıyor. Eğer turla gitmeyi seviyorsanız bu alternatifi de düşünebilirsiniz.

Tirilye’ye Ne Zaman Gidilir?

Yaz; Buralara yaz döneminde gelindiyse o vakit merkez cami arkasındaki bayırdan yukarıya kekik ve sumak toplaya toplaya çıkma şansınız olacak demektir. Bu yol üzerinde aynı zamanda sütlü incirler görecek; kazanlarda salça yapanlara denk geleceksiniz. Tirilye’nin içerisinde denize girme imkanı olduğunu sanmıyorum, yani gördüğüm kadarıyla denize girilecek yer yok ama yol üzerinde saklı olan koylara inme şansınız olursa belki denize girme imkanı da bulabilirsiniz. Onlardan biri de Tirilye’ye yakın bir konumda olan Eğerce Köyü.

Sonbahar; Tirilye yılın her döneminde ayrı güzel olan bir belde. Ama imkanınız varsa buraya zeytin zamanı yani kasım ayı içerisinde ya da yine o aylardaki sabun yapımı zamanı gelmeniz burayı daha turistik bakıştan sıyrılarak görmenizi sağlayacaktır.

Kış; Benim gittiğim ay mart olmasına rağmen hava oldukça güzeldi. Ama genel olarak kış aylarında çok rüzgar estiği için biraz dayak yemişe dönmüyor değilsiniz.

Tirilye Otelleri

Benim seyahatim günübirlik oldu ama siz eğer burada kalmak istiyorsanız bölgede birkaç otel ve bağ evi mevcut. Ben kalmadığım için herhangi bir öneride bulunamam ama konaklama için göz atacağınız yerleri sıralayabilirim. Trilyalı Butik Otel, Çınar Otel, Tirilye Evi Butik Otel, Kaplan Hotel, Trilye Pansiyon, Akide Butik Otel.

Trilye, Mudanya ve Çevresi

Trilye’ye kadar gelmişken Bursa’nın buraya yakın keşfedilesi yerlerini de görmek isterseniz hafta sonuna sığan dolu dolu bir rota oluşturabilirsiniz. Şayet konaklama olmayacaksa Tirilye size yarım gün yeter. Tirilye’yi gezdikten sonra İstanbul’a dönerken Mudanya’ya uğrar, Mudanya Mütareke Müzesi’ni ve tarihi sokakları kapsayan kısa bir tur yapabilirsiniz.

Tirilye
Mudanya Mütareke Müzesi 18 yaş altı öğrenciye, Müze ve Maksimum Kart sahiplerine, basın kartı olanlara ücretsiz. Bilet fiyatları 5 TL. Kapanış saati kışın 16.30

Eğer iki gününüz varsa o halde mutlaka aşağıdaki rotayı izlemenizi öneririm. Bursa’da vereceğiniz İskender molası sonrası keşfedilmeyi bekleyen bu iki güzel güzergahı es geçmeyin derim.

Gölyazı Gezilecek Yerler Rehberi: Göllerin Gücü Adına Böyle Bir Şey Olsa Gerek

Gölyazı son zamanlarda Türkiye’nin en gözde destinasyonlarından biri olmuş durumda. Bazen düşünüyorum, ülkedeki onlarca keşfedilecek yeri keşfetmiyorken ne yapıyorduk? Telefon yokken ne yapıyorduk sorusundan çok daha cevabının bulunamadığı bir soru bence.

gölyazı-bursa

Güneşi Beklerken dizisine ve Derviş Zaim’in ‘Balık’ filmine dekor olan Gölyazı hakkında söylenenlerde doğruluk payının olduğu tek gerçeğe inanırım, o da ‘şekerim kuş bakışı baktığında adeta İtalya, sanki bir Yunan köyü‘ olduğu. İlaveten tepeden bakıldığında bir de gitara benzemektedir.

Balıkesir’in envai çeşit beldesinde yaşamış biri olarak bolca Bursa’ya gitmiş ve fakat Gölyazı’ya bir türlü gitmeyi aklıma getirmemiştim. “Hafta sonu gezilecek yerler, İstanbul’a yakın yerler” Google sualleriyle Gölyazı’ya gitmiş olmam da benim ayıbımdır.

Bursa-gölyazı
Bu fotoğraf Google kaynaklıdır…

Gölyazı’yı Çevreleyen Ulubat Gölü’nün Hikayesi

Yıllar yıllar önce Odryes Çayı Bandırma’dan denize dökülür ve bu çayın bulunduğu yerde Melde Krallığı, günümüzde Ulubat Gölü olarak bildiğimiz yerde ise Apollonia Kralı yaşarmış. Günlerden bir gün Melde Kralı, Apollonia Kralı’nın kızını oğluna ister fakat Apollonia Baba’nın kızı Melde’nin oğluna varmak istemez. Apollonia, bir baba olarak olası bir kaçırma ihtimaline karşı kızını korumalıdır ve bu yüzden bir tepenin üzerine saray yaptırıp kızını burada saklar. Bunu duyan Melde Kralı duruma sinirlenir ve Odryes Çayı’nın yolunu değiştirerek bütün Apollonia’nın sular altında kalmasına neden olur. Apollonia Baba’nın kızını kapattığı o tepe ise sularla çevrili bir ada olarak kalır ve günümüzün Ulubat Gölü meydana gelir. Bir hazin öykü daha efsanelerde yerini böylece alır…

gölyazı-bursa

Bütün Sokakların Göle Baktığı Belde: Gölyazı

Tüm sokaklar birbirini dik kesiyor Gölyazı’da. Ve hepsinin de yüzü göle dönük. Arnavut kaldırımlı sokaklarda karşılıklı bakışan iki katlı rum evlerinin pencere önlerinde sümbül saksıları, eski yağ tenekeleri görülüyor. Sonrasında ise yeni çağın en vazgeçilmez ev süsü çanak antenler baş gösteriyor.

gölyazı-bursa

Gölyazı’ya Nasıl Gidilir?

Gölyazı, Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı. Ulubat Gölü içerisinde bir kara parçasında yer alan ve anakaraya bir köprüyle bağlanan Gölyazı’ya gitmek için 3 alternatif var.

  – Araba ile: Gölyazı’ya arabayla gidiyorsanız Yalova İskelesi’nden Bursa’ya doğru gidip, buradan İzmir yoluna sapmanız gerekiyor. Uluabat Gölü gözüktükten 5 km sonra karşınıza çıkacak Gölyazı tabelasının olduğu yola giriyor ve yaklaşık 1o dakika giderek Gölyazı’ya ulaşıyorsunuz.

  – Otobüs ile: Eğer Gölyazı’ya otobüs ile gidecekseniz önce Bursa otobüsleriyle otogardan Nilüfer’e gelecek, oradan da dolmuşla Küçük Sanayi’ye geleceksiniz. Küçük Sanayi’den kalkan 5G otobüsleriyle Gölyazı’ya ulaşabilirsiniz.  Bursa Merkez’den Demirpaşa İstasyonu’na gelip 2 no’lu metroya binerek  de Küçük Sanayi durağında inebilirsiniz.

   – Denizotobüsü ile: İstanbul Kabataş’tan kalkan Budo ile Bursa Mudanya’ya ya da İstanbul Yenikapı’dan kalkan İDO ile Bursa Mudanya’ya gelerek, Bursa merkeze devam edip belediye yukarıdaki güzergahları kullanarak otobüsleri ile Gölyazı’ya ulaşmak mümkün.

gölyazı-bursa

Gölyazı Gezilecek Yerler

Gölyazı ufak bir yer olduğu için bir günde rahatça gezilebiliyor. Gölyazı’ya girdiğiniz andan itibaren o her zaman fotoğraflarda gördüğümüz kayıklar gözükecek sağ tarafınızda. Sonra da hemen girişteki kilise ve Gölyazı Evi selamlayacak.

  • Gölyazı Aziz Panteleimon Kilisesi ve Gölyazı Evi: Anadolu Rum Ortodoks kilise örneklerinden olan Aziz Panteleimon Kilisesi, Beşiktaş ile aynı kuruluş yılına sahip, 1903’e. Mübadele dönemine kadar ibadet yeri olarak kullanılmış ardından çokça hasar görmüş ve en sonunda Nilüfer Belediyesi tarafından  restorasyonu yapılarak kültür evi olarak hizmete açılmış. Hemen yanındaki Gölyazı Kültür Evi de edebiyat dünyasına bir kültür evi olarak hizmet veriyor.

gölyazı-bursa

  • Ağlayan Çınar: Gölyazı’nın diğer göz bebeği ise köprü yanındaki Ağlayan Çınar’ı. 730 yıllık bir çınar ağacı olan Ağlayan Çınar, yana yatık. 730 yıllık koca bir yük taşıyarak yana yatmış bu ulu ağaç, hayata karşı direniyor. Önce bu ağaca neden ‘ağlayan çınar’ dediklerinden bahsedelim. Benim bildiğim 4 rivayet var.

gölyazı-bursa

– Birincisi: Vatan uğruna canını veren askerlerin üzüntüsüyle gövdesini eğmiş ve şehitlerimize ağlıyor olması.

– İkincisi: Ağacın yapraklarından değil, dallarından su akması. O da yalnızca bazı dallarından ve geceleri kırmızı olması suretiyle. Bu yüzden ağacın hemen altında bir beyaz mermer bulunuyor. Kırmızı su damlacıkları net olarak görülebilsin diye.

– Üçüncüsü: Ağlayan Çınar’ın meczup dedikleri yakın bir arkadaşı varmış. Bir gün kendisiyle dalga geçilen bu meczup ağaca çıkmış ve düşüp ölmüş. Ağlayan Çınar da o gün bugündür yakın arkadaşı için ağlarmış.

– Dördüncüsü: Mübadele döneminde biri Rum diğeri Türk iki aşık varmış. Eleni ile Mehmet. Bunca yıllık kültür dostluğu bir anda düşmanlığa dönüşünce Eleni’yi bırakmak istemeyen Mehmet, Eleni’nin abisi tarafından bıçaklanır. Durumu öğrenen Eleni Mehmet’in bıçaklandığını öğrenir ve yanına gelir. Mehmet’in bir çınar ağacı altında öldüğünü gören Eleni, aynı çınar ağacının altında canına kıyar. İşte o çınar da iki aşığa ağlayan ‘Ağlayan Çınar’dır.

Bu 4 rivayetten hangisine inanmak isterseniz bilemem ama Çatalca‘da gördüğüm 1000 yıllık ağaçtan sonra etkilendiğim bir diğer ağaç da Ağlayan Çınar oldu. Ağaç işte, nasıl sevmeyesin ki.

  • Sokaklar: Rum evleri, arnavut kaldırımlı taş sokakları, mahalle bakkalları, hemen her direkte ve çatıda tünemiş leylekleri, taş köprüsü üzerinden görülen manzarası ile Gölyazı özellikle fotoğrafçılar için ideal mekan ve adeta bir set ortamı. Bu yüzden bol bol yürüyüş yapıp, ara yollara sapıp fotoğraf çekin. Özellikle de güneşin batışını kaçırmayın. Ve yürüyüşler sırasında hemen her evde, iş yerlerinde asılı Atatürk posterleri ile Gölyazı’nın ne kadar Atatürkçü olduğunu görün. İyi gelir…

gölyazı-bursa

Neler Yenir?

  • Turna Balığı: Bu gölün en önemli yiyeceği, geçim kaynağının balıkçılık olması sebebiyle balık. Yöresel balıkları ise turna balığı. Göl balığı yemediğim için tatma şansım olmadı ama siz buralarda turna balığı yemek isterseniz adresiniz Apolyont Restaurant‘ı olsun. Diğer alternatif ise Gülgören Restoran.

gölyazı-bursa

  • Gözleme: Gölyazı’nın taş köprüsünün hemen başındaki ve köprüyü geçtikten sonra sıra sıra dizili gözlemeci ablalardan bir gözleme alın. Naçizane tavsiyem patatesli patlıcanlı gözlemeleri.

gölyazı-bursa

  • Gölyazı Kahvaltısı: Gelin çay için diye arkamızdan koşuşturan bir abiyle karşılaşıyoruz. Ayak üstü sohbet ediyoruz ve öğreniyoruz ki eski bir hamamı kafeye dönüştürmüşler. Kahvaltılarını çok övdüler, gitme şansımız olmadı ama bahsedeceğimin ve bir sonraki gelişimde uğrayacağımın sözünü verdim. Mekanlarının ismi Hamam Cafe.

gölyazı-bursa

Her ne kadar katliam çıkartacak boyutlarda sinek saldırısına maruz bıraksa da Gölyazı doğal fotoğraf ortamı olmasıyla, güzel sokaklarıyla, leylekleriyle ve en güzeli böyle Atatürkçü insanlarıyla arada bir gidilesi, gezilip görülesi bir yer. Tabii gözlemeci Ferhan Abla’dan gözleme yemeden de dönülmeyesi…

gölyazı-bursa