Madrid Gezi Rehberi: 2 Günlük Madrid Gezisi İçin Checklist

45678 yıldır gidemediğim İspanya’ya nihayet gittim ve Madrid gezi rehberini sonunda yazabildim. Senelerdir İspanya vizesi az çıkıyor, ne İspanya’dan vize alacağım diyerek İtalya’dan vize alıp durdum ve o vizeyi de İspanya uçak biletleri neden hep pahalı, ben bu oyunu bozarım diyerek başka yerlere kullandım. Ve sonuçta ilk gittiğim İspanya seyahati sonrası İspanyolca öğrenmeye başladım. Düşün artık nasıl bir açlık çekmişim, bu nasıl bir yoklukmuş ya Rab!

Madrid gezi

İspanya gezisi için şöyle bir planlama yapmıştım. Barselona-Valensiya-Madrid üçgenini turlayacaktım. Bana dediler ki Madrid Ankara, Madrid şöyle sıkıcı, Madrid’e gideceğine Barselona gezisini uzat. Ya ben size ne diyeyim! Los palabros mu diyeyim size. Ben Madrid’i çok sevdim. Ayrıca Ankara’yı da severim. Madrid, gördüğüm Avrupa başkentleri içerisinde ilk 5’e girer. Üstelik adeta Karadeniz yaylalarına gitmişçesine yağan bir yağmurla karşılaşmama rağmen girer.  Evet Barselona tarzı, yaşam biçimi ile çok daha başka ama Madrid’in de ayrı bir havası var arkadaşlar. Yani Necmiye biraz kaçıktır ama Nazmiye’nin gönlü açıktır asdafafdsf.

İspanyolca öğrenimini sallamasyon bir dil bilimi formülü ile kendi kendime yapmaya çabalıyorum. Bulduğum kaynakları, yardımcı olabilecek her türlü bilgiyi kendi çabalarıyla evde ispanyolca öğrenmek isteyenler için yazdım.

* İspanya seyahati için olmazsa olmaz Barselona gezilecek yerler , Barselona yeme içme rehberi ve Valensiya gezi rehberi linklerini de buraya bırakıyorum.

Madrid

Madrid gezi

Başkent soğukluğu, bürokrasi sıkıcılığı gibi tamlamaları Madrid’den uzak tutun rica ediyorum. Tamam kabul ediyorum Barselona asi, çılgın ve serseri bir şehir. İşte bunu seviyoruz bebeğim ama Madrid’i de yedirmem!

İspanya’nın başkenti Madrid İstanbul, Londra, Berlin ve Paris’ten sonra Avrupa’nın en en kalabalık beşinci şehri olarak karşımıza çıkıyor. Bununla övünmesi mi gerekiyor Madrid’in bilmiyorum artık. Avrupa’nın en yüksek başkentlerinden biri olan Madrid, bu adı Arapça “su kanalı” anlamına gelen Macerit adının döne dolaşa bu hale gelmesiyle alıyor. 1083 yılında Müslümanlar’dan Kastilya Krallığı’na geçen Madrid, İspanya İç Savaşı’nda ağır bombardımana maruz kaldığı için yeni baştan kentleşme sürecine girmiş. Hal böyle olunca Madrid gezi rehberi lsitesi bir Barselona ya da bir Endülüs, Granada havalarında olmuyor.

Madrid Hava Durumu

Madrid gezi

Madrid hava durumu, gezinizi planlarken dikkate almanız gereken önemli bir detay. Ben mart ayında gittiğimde bir gün aralıksız yağmur yağdı ama ertesi gün dün hiçbir şey olmamış gibi yağmur yağdı. Kafası karışık bir kent galiba Madrid.

Şehir, genelde her mevsim gezmeye müsait olsa da yağmurlu havalara dikkat etmenizi öneririz. Kış aylarında genelde serin olan bu kentte hiçbir zaman dondurucu soğukların etkisi görülmüyor. Karlı havalar olsa da genelde yağmurlu havalara denk geliniyor. Temmuz ve Ağustos aylarında hava çok sıcak.. Bu yüzden dışarıda pek fazla insan görmemeniz doğaldır. Bu yüzden mayıs ve ekim ayları sizin için doğru tercih olacaktır.

Madrid hava durumu gezinizi planlarken dikkate almanız gereken önemli bir detay hava durumu. Şehir, genelde her mevsim gezmeye müsait olsa da yağmurlu havalara dikkat etmenizi öneririz. Kış aylarında genelde serin olan bu kentte hiçbir zaman dondurucu soğukların etkisi görülmez. Karlı havalar olsa da genelde yağmurlu havalara denk gelirsiniz. Temmuz ve Ağustos aylarında hava çok sıcaktır.

Madrid’de Ulaşım

Madrid gezi

Madrid hava alanı gördüğüm en tatlış hava alanlarından biri idi. Ama ilk sırada Kopenhag’ın hava alanı var. Renkli ve küçük bir hava alanı olan Madrid’de hava alanından merkeze gitmek ve Madrid’de şehir içi ulaşımı sağlamak baya rahat ve kolay. Madrid Adolfo Suárez Madrid-Barajas Uluslararası Havalimanı’ndan merkeze gitmek için 2 ve 4 numaralı terminalden metroya binmeniz yeterli. Diğer bir seçenek de 24 saat sefer yapan ekspres otobüs.

Madrid şehir içi ulaşımını ise hedef noktayı Sol Meydanı yapınca gerisi kendiliğinden geliyor inanır mısınız. Kaybolma endişesi falan olmasın çünkü çok rahat bir şehir. Turizm sezonunda, yani yaz aylarında toplu taşımalar 01.00’a kadar sefer yapıyor.

Madrid’de Konaklama

Madrid gezi

Madrid’de konaklama için merkezi yerlerde de kalabilir ya da benim gibi Madrid’in oto sanayisinde de kalabilirsiniz. Neden olmasın gençler. Madrid konaklama için bakmanızı önereceğim bölgeler Puerta del Sol, Plaza Mayor çevresi olabilir. Benim kaldığım otel ise Novotel Campo De Las Naciones oldu. Merkeze gitmek için iki aktarma yapmak gerekiyor ve yarım saatte varılıyor. Benim gittiğim dönem, yani kışın ortası, Madrid’deki oteller inanılmaz pahalıydı. Zira Sevilla’daki Las Fellas festivaline ve Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelmişim. Bu yüzden merkez dışında daha uyguna hem de iyi bir otelde kalırız diyerek Novotel‘i tercih ettim. Merkezden uzak otel olmasına rağmen etrafında gidilecek birçok şey olmasına şaşırdım ne yalan söyleyeyim. El Corte ıngles adında devasa bir marketi olan avm benzeri bir şey var. Hemen karşısındaki Mc Donald’s’ın güzergahında ilerleyince bir nevi Bağdat Caddesi’nin daha az hareketli hali ile karşılaşmak mümkün.

Madrid gezi

Sonra Madrid sokaklarını turlarken efso klasmanında bir hostele denk geldim. Fiyatlarına ve müsaitliğine internetten bakarsınız. Adı Hostel Persal. Madrid’in merkezinde yer alıyor ve 1871 tarihli bir binada 80 odası ile hizmet veriyor. Bir sonraki Madrid gezimde konaklayacağım yer belli oldu genşşler…

2 Günlük Madrid Gezi Rehberi

İki günlük de olsa Madrid gezi rehberi için geniş bir liste hazırlamayı ummuştum fakat hiç bitmeyen bir yağmur ile karşılaşmam planlarımı bozdu. Madrid gezisi için, havanın da verdiği imkan kadar gittiğim yerleri sıralıyorum;

Plaza Mayor

Madrid gezi

Madrid gezi rehberi için listesinin en başında Plaza Mayor geliyor. Madrid beni ilk gün delice bir yağmurla karşıladığı için Plaza Mayor’dan hiçbir şey anlamamıştım. Allah’tan meydanda tıpkı Bologna’daki gibi revaklar var da yağmurdan korunabiliyorsunuz. İkinci gün sanki dün hiçbir şey olmamış gibi, triplere girmemişiz, yağmur altında sıçana dönmemişiz gibi güneşli bir hava çıkınca Plaza Mayor’u keşfedebildim.

Madrid’in tarihinde önemli bir yer tutan II. Felipe döneminde inşa edilen Plaza Mayor, 9 farklı kapıya sahip. Bu kapıların her birinde farklı açılardan çok güzel fotoğraflar çekmek mümkün. Meydanda Casa de la Panadería, III. Felipe’ye ait atlı heykel, revakların altında birçok lokal cafe ve restoran mevcut.

Akşamları ise Plaza Mayor adeta evsizlere yuva oluyor. Burada revaklar altında onlarca evsiz görmeniz mümkün. Belediye tarafından akşamları buradaki evsizlere yemek dağıtılıyor. Gündüzleri hırsızlık olayları olsa da akşamları resmen daha güvenli bir hale geliyor diyebilirim.

Puerta del Sol (Sol Meydanı)

Kanka kaybolursan SOL’de buluşalım denilebilecek, Madrid’in merkez noktası Sol Meydanı da Madrid gezil rehberine zaten doğal seleksiyon ile alınacaktır. Güneşin kapısı anlamına gelen Sol Meydanı bu ismi, Madrid’in doğuda bulunması sebebiyle her sabah doğan güneşin şehri o taraftan aydınlatmaya başlamasından alıyor. Ya sen nasıl bir kralsın Madrid’e bu ismi veren bilmem kaçıncı her kimsen?

Metro ve otobüs durakları, dükkanlar, cafe ve restoranlar, eylemler ve mitingler, sokak sanatçıları hep bu meydanda. Sol Meydanı’nda görülecek birkaç sembol var. Bunlaaaaar eski postane,  Carlos’un heykeli, Tio Pepe, ayı ve kocayemiş ağacı heykeli, sıfır kilometre. Ayrıca yılbaşında Madrid’de, Sol Meydanı’nda iseniz 10-9-8 diye geri sayım yaparken 10 tane de üzüm yiyorsunuz. Hem bu ayı ile kocayemişin altından çıkıyor bunlar he.

Ayı ve Kocayemiş Heykeli

Madrid gezi

Madrid Sol Meydanı’nda yer alan ve Madrid’in simgesi olan ayı ve kocayemiş heykeli ilginç de bir hikayeye sahip. Bazı kaynaklara göre çilek olsa da (evet ağaçta yetişen çilek de oluyormuş) genel kanı bu ağacın kocayemiş olduğu yönünde. Bu simge ise Atletico Madrid’in armasından, kraliyet flamalarına tutun da taksilere kadar birçok yerde karşınıza çıkıyor. Ama ne alaka Masha ve Koca Ayı gibi bir ikili Madrid’in sembolü olmuş? Cevabı şöyle; 13. yüzyılda 8. Alfonso hükümdarlığındaki İspanya’da dağlık ve pastoral alanların idaresi hakkında bir görüş ayrılığı ortaya çıkar. Oy çoğunluğu Madrid bölgesel olarak dağıtılsın yönünde olur. Alınan karara göre pastoral alanların idaresi kilisede kalacak, dağlık alanlar da şehir konseyi tarafından yönetilecekti. İşte bu anlaşmanın resmi bir mührü olarak şehir konseyi ağaçlık alanları, hem de şehri savunan ve dağa tırmanan ayıyı bir heykelle ölümsüzleştirir.

Sıfır Kilometre

Madrid gezi

Plaza de Sol Meydanı’nın hemen karşı caddesinde yer alan Sıfır Kilometre,  tüm mesafelerin ölçüldüğü başlangıç noktası olarak kabul ediliyor. Madrid sıfır kilometre İspanya’da bütün mesafelerin ortası anlamına geliyor.

Plaza De Espana 

Madrid gezi

İspanya’nın diktatörü olarak bilinen Franco’nun buralar modern olsun diye yüksek yüksek binalar (Madrid Tower ve Espana Building) inşa ederek yaptırdığı ve Madrid’in bir diğer ünlü meydanı Plaza de Espanada yer alan Don Kişot, Sanço Panço ve Don Kişot’un uğruna türlü tehlikelere atıldığı Tabasolu Dulcinea heykelleri Madrid gezi rehberinde olmalı. Cervantes abimiz Madrid doğumlu. Arkadaşını yaraladığı için hapis yatmamak adına İnebahtı Savaşı’nda Haçlı Donanması’nda katılan bir asker iken Türklere esir düşmüş, Cezayir’de esaret yaşamış, esaret zamanlarında Türk ve İslam kültürlerini yakından tanımış, hatta Türkçe öğrenmiş ve bir gülle nedeniyle sol elini kaybetmiştir. Bu yüzden lakabı El Manco de Lepanto’, yani ‘İnebahtı’nın sakatı’ kalmıştır. Don Kişot’u esaret döneminin sonrasında tek eliyle yazan Cervantes için İspanya halkı ‘tek elle Don Kişot’u yazan insan iki eliyle neler yazmaz ki’ tanımlamasını yapmıştır.

Madrid gezi

Bu arada İspanya’da İnebahtı Savaşı ile ilgili birçok simge görmek mümkün. Yukarıdaki fotoğrafta bir sokak tabelası yer alıyor. Bu tabelada resmedilen parçalanan bir Osmanlı gemisi.

Kraliyet Sarayı

14. yüzyılda I. Charles ve oğlu II. Philip tarafından kraliyet ailesinin ikameti için yaptırılan Kraliyet Sarayı’nı delice yağan yağmur nedeniyle uzaktan görebildim. Gasparini Odası ve Kraliyet Şapeli bölümlerinin oldukça görkemli olduğunu söylüyorlar. Vakti olanlar, İspanya ve Madrid tarihi ile ilgili bilgi alabilecekleri Kraliyet Sarayı’na uğrayabilir. Kraliyet Sarayı giriş ücretleri 11 euro. İspanya’nın genelindeki giriş ücreti rezaleti resmen burada da Ekşi başlığı gibi kendini gösteriyor. Pes.

Parque del Retiro

Madrid’in en büyük yeşil alanı olan Parque del Retiro, kral tarafından halka hediye olarak yaptırılmış.Parkın içerisinde yaklaşık 20 bin ağaç, sanat eserleri ve heykeller mevcut.

Santiago Bernabéu Stadyumu

Madrid gezi

Futbol meraklısı olmasam da Madrid’e gelmişken stadyum ziyareti yapmadan dönmemek olmaz idi. Bu yüzden yolu Real Madrid’in top koşturduğu Santiago Bernabéu Stadyumu‘na çevirdim. Madrid merkezine biraz uzak kalan stat, 1947 yılında inşa edilmiş. Real Madrid’in efsane başkanı Santiago Bernabéu Yeste’den adını alan stada gittiğim gün aşırı derecede yağmur yağdığı için çok oyalanamadım. Bu yüzden vakti olan içeri girip gezebilir de. Maça gitse daha efsane olur orası ayrı. Ama futbol ile ilgi yok diyorsanız o zaman da Madrid gezi listenize bir tik atın ve yola devam edin.

Plaza de Cibeles

Madrid gezi

Madrid’de adı çok duyulur Cibeles’in… Neo-Klasik mimarinin başarılı bir örneği olarak gösterilen Cibeles Meydanı’nda İspanya Merkez Bankası Binası, Kibele SarayıLinares SarayıBuenavista SarayıKibele Çeşmesi bulunuyor. Tabii ki bir inşaat ülkesinden gelince ayağımızı sürdüğümüz gibi Madrid’i de şantiye alanına dönüştürdük ve Cibeles Meydanı’nda yer alan Cibeles Sarayı’nı hemen tadilata soktuk. Bu meydan aslında Madrid gezi rehberinde geniş ve detaylı olarak yer almalıydı ama hava nedeniyle bu isteğimi gerçekleştiremedim.

Plaza de Toros

Madrid gezi

İspanya’nın en eski ve en görkemli boğa güreşi alanı Plaza de Toros, 1929 yılında Endülüs-Arap mimarisi ile inşa ediliyor. Ne yazık ki boğa güreşleri Madrid’de hala serbest ve bu arenada da yapılmakta. Mesela Barselona’da yasakken Madrid’de değil. Bu yüzden eskide kalan bir gelenek olsa keşke diyor ve Madrid gezi rehberi içerisine mimarisinin güzelliği sebebiyle sahil ediyorum bu arenayı. Teşekkürler.

Real Madrid Mağazası

Madrid gezi

Madrid alışveriş listesine girer ama bence direkt kendisini Madrid gezi rehberine alın derim. Madrid’de bir Real Madrid olsun bir Atletico Madrid olsun bunlar önemli şeyler. Madrid’in ana caddesinde kocaman bir Real Madrid mağazası görünce direkt dalın içeri ve hiçbir şey almasanız da gezin.

Mercado San Miguel

Madrid gezi

Avrupa’nın en sevdiğim yanı da işte bu hal pazar karışımı oluşumlar. Bayılıyorum ya böyle herkes kalabalıkça yesin etsin. Normalde kalabalığı sevmem ama böyle pazar yerlerini çok seviyorum ya. Duygulandım bak şimdi. 1916 yılında inşa edilen market, İspanya mutfağına giriş için iyi bir tercih.

Madrid’de Flamenko Nerede İzlenir?

Şimdi çok biliyormuş gibi size İspanya’da flamenko şurada izlenir diye mekan önerecek değilim. Mutlaka benim gittiğim yerlerden çok daha iyileri vardır ama ben hem uygun fiyatlı olsun, hem çok turistik olmasın kıstaslarında bir gösteri ararken internetten ve Instagram’dan yaptığım stalklamalar sonucu bir yer gördüm ve Madrid’e gittiğimde ilk iş mekan nasıl diye kontrol etmek oldu.

La Cueva de Lola

İçeri ilk girdiğimde saçma sapan bir yer izlenimi verdi. Zira böyle alt katlara falan indik, ortam da kırmızı falan olunca bir işkillenme olmadı değil ama sonra çalışan abilerle konuştum ettim, rezervasyonu yaptım, 3 euro indirimi de kaptım. 15 dakika arayla birlikte 1 saat süren ve 1 şişe şarap dahil olan gösteriyi ben beğendim. Özellikle Sonya bir efsane. Madrid’de gittiğim flamenko gösterisinin detaylarını buradan bulabilirsiniz.

Valensiya’da Gezilecek Yerler: Günübirlikten Öte İspanya Şehri

Valensiya’da gezilecek yerler araştırmasını Barselona’dan Madrid’e geçerken yapıyorum. Yoldayken fark ediyorum ki burası hafiften İtalya’nın Siena şehrine benziyor. O zaman tamam. Burayı seveceğime garanti verebilirim, zira Siena benim bebeğim. Barselona’dan Valensiya’ya gitmek için yola çıkıyorum ve herkesin bu kente Balansiya demesi ile işte o ‘yok arkadaş ben İspanyolca öğreneceğim’ aydınlanmasının temelleri atılmış oluyor.

*İspanya seyahatimde çok etkilendiğim İspanyolca için ‘Evde İspanyolca Öğrenmek‘ adıyla bir post hazırladım ve güncellenerek gelişmeleri bu postta yazıyorum. Eğer İspanyolca öğrenmeye hevesli olanlar varsa, yoldaşlarımı bu posta beklerim.

*Valensiya tek geziniz değilse, seyahat planınızda Barselona da varsa İspanya’nın en güzel şehirlerinden Barselona gezilecek yerler ve Barselona yeme içme rehberi de blog’daki yerini aldı.

Valensiya (Valencia) İspanya

Valensiya'da gezilecek yerler

İspanya’da Valensiya özerk bölgesinin başkenti olan Valensiya, aynı zamanda İspanya’nın üçüncü büyük şehri. Romalılar tarafından kurulan Valensiya şehri Endülüs arapları, Aragonlar, Vizigotlar gibi birçok farklı kültüre ev sahipliği yapmış. Bu yüzden de tarih boyunca hem bir ticaret hem de sanat şehri olmuş Valensiya. Öyle ki Avrupa’daki ilk modern romanın yazıldığı yer de burası. Costa del Azahar ismiyle Akdeniz kıyısında yer alan Valensiya, iklim olarak Antalya’ya benziyor. Zaten etrafta narenciye görünce doğal olarak burada bir Antalya, Adana atmosferi yakalamak zor değil.

Barselona’dan Valensiya’ya Nasıl Gidilir?

Türkiye’den Valensiya’ya THY ile direkt uçuş mevcut. Fakat hali hazırda Barselona’da olanlar için Barselona’dan Valensiya’ya tren var. Barselona’dan Valensiya tren ile 3 saat sürüyor. Lakin tren biletleri biraz yüksek. Tarih ve saat seçenekleriyle seyahat planına en uygun fiyatı bulmak için tık tık.

Valensiya’da Gezilecek Yerler

Benim Valensiya gezim günübirlik olacağı için burada yer alan bilgiler de az vakitte nereleri görebilirim çevresinde olacak. Ama başlıkta da bahsettiğim gibi, Valensiya şehri günübirlik değil de 3, 4 gün kalınası bir yer benim gözümde.

City of Arts and Sciences

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya Belediyesi’nin sağlam para akıttığı, dinozor iskeleti gibi görünen bilim ve sanat şehrinde 3D ve içbükey sinema, bilim müzesi, botanik bahçe, Avrupa’nın en büyük akvaryumu, tiyatro ve konser alanları, spor merkezi gibi birçok güzel alan mevcut. Eğer dışarıdan gezmek isterseniz bunun için ücrete gerek yok ama her bir kompleks giriş ücreti 5 euro’dan başlayıp farklı ücretlere devam ediyor.

Plaça de l’Ajuntament

Valensiya’nın en önemli meydanı Plaça de l’Ajuntament. Barlar, restoranlar, belediye binası gibi birçok önemli durak bu meydanda yer alıyor. Plaça de l’Ajuntament ile birlikte Valensiya’nın diğer ünlü meydanları da Plaça de la Reina ve Plaça de la Verge.

Valensiya Katedrali (Catedral de Santa María de Valencia)

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya’da gezilecek yerler içine bir katedrali dahil etmem gerekiyor. Zira içerisinde Hz. İsa’nın son akşam yemeğini yediği kutsal kase bulunuyor. Bu bilgiyi ve katedralin içinde kasenin nerede bulunduğunu İspanyol bir rehber aracılığıyla öğrenince, Valensiya Katedrali’ne uğramadan dönmeyelim diyerek yola koyuluyoruz. Normalde içeriye girmek ücretli lakin 17.00’dan sonra giderseniz beleş. Kapıdan içeri girin ve sağa dönün. Hemen karşınıza yine bir kapı çıkacak. O kapıdan da içeri girince camlı bölmede kutsal kaseyi göreceksiniz.

 Llotja de la Seda

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya zamanında tıpkı Las Vegas gibi günahlar şehri olarak anılıyormuş. Valensiya’da gezilecek yerler içinde belki de ‘oo serhat neler dönmüş ya’ denilecek yerlerden biri de işte bu günahların sembollerle anlatıldığı Llotja de la SedaUNESCO tarafından koruma altına alınan geç dönem gotik mimarinin başyapıtları arasında sayılan ve ipek borsası binası olarak kullanılan Llotja de la Seda’yı yakından görmeniz gerekiyor çünkü günah olan tüm hareketlerin minik minik tasvirleri duvarlarda yer alıyor. Bu yüzden yakından baktığınızda göreceğiniz manzaralar size bir yerden tanıdık gelebilir. O manzaralar arasında hayvanlarla cinsel ilişkiye girmek, hırsızlık yapmak, zina ve dolandırıcılık gibi çeşitli günah olan eylemler yer alıyor. Baktığımızda bunu yapan bey amca baya bugünkü büyük resmi görmüş ve üzülerek söylemeliyiz ki o duvardaki tüm günahlar 21. yüzyılda işlenmeye devam ediyor.

Dünyanın En Dar Evi

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya’da gezilecek yerler arasında dünyanın en dar evi olarak bilinen şu sarılı evin yanındaki daracık bina yer alıyor. Yani şu olayla artık zirvedesiniz İspanyol müteahhitler… Valensiya’da yer alan dünyanın en dar evi Plaza de Lope de Vega’da bulunuyor. Evin kendisi giriş kapısının genişliği kadar. Bir de yan apartmandaki biri bu evi satın almış. Kapıları da kilitlemiş. İçeriye girmek tamamen yasak. Amacınız ne anlamadım ama şu dar ev bizim memlekette bolca vardır, bence dünyanın en dar sıfatını yeniden gözden geçirmenin vakti geldi.

Barrio del Carmen

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya’da gezilecek yerler içerisine en iyi korunmuş eski şehir bölgesi Barrio del Carmen de zaten ister istemez alınacak yerlerden. Bölgede kilise, müze ve birçok tarihi bina bulunuyor. Valensiya’da iyi fotoğrafların çıkacağı gidilesi yerlerden burası.

Torres de Serranos

Valensiya'da gezilecek yerler

14. yüzyıl gotik mimarisi olan Torres de Serranos, Orta Çağ’dan bugüne çok az zarar görerek orijinalliğini korumuş nadir yapılardan biri. Valensiya’yı koruma amacıyla yapılan bina, şimdilerde tüm etkinlik, kutlama, festival gibi sosyal aktivitelerin başlangıç noktası.

Plaça del Pinazos

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya’ya geldiğimde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ydü ve cadde boyu yürüyüp de Plaça del Pinazos’a vardığımda her yerde morlar içerisinde insanlar gördüm. Yavaştan kalabalık olmaya başlıyordu burası ve ben de İspanya ve eylem mi, ooo, muy bien diyerek olaya dahil oldum. Kadın, erkek, genç, çocuk kadın hakları konusunda yapılan eyleme katılmıştı. İşte gerçek İspanya bu.

Don Juan de Austria

Valensiya'da gezilecek yerler

Valensiya’nın İstiklal Caddesi. Sağlı sollu mağazaların yer aldığı Don Juan de Austria, yukarıdaki Plaça del Pinzaso’a varan merkezi bir cadde. Palmiye ağaçlı, hareketli ve tam bir Akdeniz ruhuna sahip.

Calle Colon

Valensiya'da gezilecek yerler

Günün birinde Valensiya’da Evimiz Hollywood dizisini yeniden çekmek isterseniz o zaman adres işte tam olarak bu binanın olduğu yer olmalı. 1914 yılında Berenguer tarafından inşa edilen Calle Colon, Valensiya’daki Gaudi mimarisine yaklaşan tek bina denilebilir.

Valensiya’da Ne Yenir?

Valensiya'da gezilecek yerler

İspanya’nın milli yemeği paella’nın ana vatanı aslında Valensiya. Lakin hem günübirlik burada olmam, hem de 8 Mart’ta resmi tatil olması nedeniyle Valensiya’da adım atacak yer olmaması nedeniyle yerli ve milli yemekleri yiyemedim. O restoranların kalabalığını beklersem Valensiya’yı görmeden dönebilirdim. Bu sebepten Amerika’da bulunduğum süre içerisinde her Allah’ın günü yediğim Taco Bell‘e giderek en azından Meksika mutfağı işte olsundur deyip kendimi avuttum.

Valensiya'da gezilecek yerler

Bir de sokakta satılan ve churros tatlısına yeni yorum getirilen şu tatlıda da hala gözüm var. Yine tulumba tatlısına benzer hamurları sıcak çikolataya batırıp ayak üstü yemelik haline getirmişler. Yiyemedim kalabalıktan, giden olursa benim yerime de yesin porfavor.

Barselona Gezi Rehberi: Hafta Sonuna Barselona Sığar Mı?

Neden bu başlığı attım çünkü Barselona gezi planı yapacaklar için nakit ve vakit ikilisi hiç olmadığı kadar önemli olacak. Ben ki gittiğim her yerde hemen plan program yapar, doğaçlama takılsam dahi mutlaka çoğu yeri yetiştiririm ama siesta ruhu beni de teslim aldı. Kanıma girdi. Bitiremedim Barselona gezi rehberimde yer alan yerleri. Kendisi öyle muçhos grasyas bir şehir ki döner dönmez aksan komasına girmiş olarak buldum kendimi ve o La Casa De Papel senin, bu Narcos benim döne döne izleyip altın vuruş yaptım resmen.

* Barselona gezi rehberi haricinde ekonomik Barselona yemekleri ve Barselona’da nerede ne yenir gibi bilgileri ayrıca yazacağım. Barselona gezisi ile birlikte Valensiya ve Madrid gezileri de pek yakında buradaki yerini alacak.

Neden Barselona?

İspanya’ya gitmek uzun süredir aklımda olsa da vizeyi kısa verdiği için hep böyle bir triplere girip gitmeyi ertelediğim bir ülke olmuştur benim için. Ben daha ziyade vizeyi İtalya’ya gömen biri olarak artık hazır vize varken bir Barselona yapayım da İspanya’dan vize almayayım dedim ve İspanya’ya ilk kez gideceğim için de başlangıcı Barselona ile yapmayı düşündüm. Ve uçak biletlerini görünce hemen düşünmeyi bıraktım. O bilet fiyatları nedir ya, ne yapıyorsunuz THY bey? Bahar aylarında resmen 700 liranın altında İspanya’nın şehirlerine bilet görmedim. Keza Pegasus da 500’lerden yukarıdaydı. Bir süre İspanya gezisini ertelesem de en sonunda ‘yeter ulan gidiyorum’ diyerek bileti aldım. Tabii bu rakama değil. Ben daha düşük bir rakama bilet buldum. Bu yüzden Barselona’ya nasıl gidilir diye soran olursa bileti 300 civarı bulun da isterseniz bagajda gidin demek istiyorum.

Barselona Nasıl Bir Şehir?

Barselona gezi

Gelelim Barselona nasıl bir şehir sorusuna. Gitmeden önce bloglar’da okuduğum kadarıyla herkes hırkızzz var gibilerinden yazmış. Barselona, hırsızlığın çokça yaşandığı şehirlerden biri olduğu için de bu yazılanlarda haklılık payı vardır mutlaka. Ben herhangi olumsuz bir durumla karşılaşmadım lakin yine de bu uyarıların yapılması gerektiğini söyleyeyim. Ama biraz abartmadınız mı sayın insanlar… Yok eşarp atıp çantayı alıyorlarmış da yok seninle birlikte yan yana yürüyormuş da. Siz yine de dikkatli olun tabii. Şayet size eşarbıyla yaklaşan biri olursa ona dönün ve deyin ki ‘Hola, eşarbını yan bağlamaaa, eşarbını yan bağlaamaashdaudadja’

Barselona gezi öncesi birkaç mühim bilgi;

* Barselona’ya seyahat etmek için Schengen (Şengen) vizesi şart. 

* Barselona demek Gaudi demek. Bu kenti daha iyi tanımak için biraz Gaudi biraz modern mimari çalışmak lazım geliyor. Gerçekten sonra benim gibi ‘eee, aaaa, yok yaaa, Allah Allah’ kalırsınız.

* Barselona’nın resmi dili İspanyolca ama yüksek oranda Katalanca da konuşuluyor. İspanyolca konusu o kadar karışık bir mesele ki bugün İspanyolca öğrensem Valensiya’da konuşulan İspanyolca’nın yarısını anlamayacağım. Hayret bir şeysiniz!

* Katolik,Hristiyan, Evanjelist, Ortodoks, Müslüman, Yahudi, Budist gibi farklı dinlere mensup birçok insanla karşılaşmak mümkün burada. Barselona bu özelliğiyle İspanya’daki en büyük Yahudi nüfusuna sahip bir şehir.

* Evlerin balkonlarında Si yazılı flamalar görünce bunun Katalan Özerkliği’ne evet anlamına geldiğini anlıyoruz. Yine resmi dairelerde sarı kurdele görüldü mü bunun da tutuklu gazeteciler ve basın özgürlüğü için mücadele demek anlamına geldiğini biliyoruz.

* Memleketin kütür sanatı çok gelişmiş. Uzun dönem yaşarım dediğim bir özelliği de bu oldu. Picasso’nun da burada yaşaması, onun eserlerini görebilmek adına önemli. Hafta sonu Barselona gezisi içerisine dahil edemediğim önemli bir eksiklik bu alanda kaldı. Bir daha ki sefere artık…

* Barselona’da siesta olayı neredeyse yok. Hani bu İspanyollar yatıyordu kardeşim, hep bunlar dedikodu işte. Hiç karşılaşmadım ‘siesta yapıyoruz kapattık’ diyen bir yerle. Ama güneye inildikçe, bir de sıcak aylardaysanız o zaman mutlaka siesta ruhu daha çok görülecektir.

* Barselona’da boğa güreşleri yasaklandığı için arena binalarını sadece yapı olarak görmek mümkün. Hayvan hakları mücadelecileri ile gelenekselciler arasında devam eden boğa güreşi yasaklansın ve tarihi bir öge olarak kalsın diyalogları Barselona’da hayvan hakları savunucuları tarafından galip gelmiş durumda. Yine de Valensiya gibi yerlerde boğa güreşleri devam etmekte.

Barselona Şehir İçi Ulaşım

Barselona hava alanından merkeze nasıl gidilir; Genelde yurt dışına gidilince çok sorulan soru hava alanından merkeze nasıl gidilir sorusu oluyor. Barselona için bu sorunun cevabı ise birkaç farklı şekilde… Terminal 1 ve Terminal 2 olarak ayrılan Barselona El Prat Hava Alanı’ndan şehir merkezine gelmek için otobüs ya da tren kullanabiliyorsunuz.

Barselona gezi

Aerobus ile; Eğer THY, Lufhansa gibi low cost olarak adlandırılmayan firmalarla gelmişseniz Terminal 1’de ineceksiniz. Pegasus gibi low cost kullanmışsanız o zaman Terminal 2’ye iniş yapıyorsunuz. Terminal 2 ve Terminal 1’de Aerobus otobüsünü kullanarak Barselona hava alanından merkeze gidebilirsiniz. Ben terminal 1’de indiğim için orayı anlatıyorum; terminalden çıkıp yürüyen merdivenlerden aşağı indiğinizde otobüs durağını göreceksiniz. Orada 5 dakikada bir aerobus’lar sefer yapıyor ve yolculuk 25 dakika sürüyor.

*Eğer tek gidiş bileti alırsanız 5.90, gidiş dönüş alırsanız 10.20 euro gibi bir ücreti var. Online bilet almak isteyenler buraya.

Barselona gezi

Tren ile; Barselona hava alanından merkeze daha ekonomik yollarla gelmek isteyenler için tren, aerobus’a göre daha mantıklı olacak. Çünkü tren bileti aldığınızda bu bileti otobüste ya da metroda da kullanabiliyorsunuz. Bunun için terminal 2’den her yarım saatte bir kalkan Renfe adındaki trenlerle merkeze ulaşabilirsiniz. İniş durağınız da Passeig de Gracia olabilir. Bu durak La Rambla durağı oluyor aynı zamanda. Terminal 1’de inildiyse tren için terminal 2’ye geliniyor. Terminal 1 ve 2 arasında ücretsiz ring servisi var.

*Ekonomik ve Barselona şehir içi ulaşımını kökten halleden T-10 bileti en ideali. Bu bilet 10 biniş hakkı veriyor, tüm toplu taşımalarda geçiyor ve iki kişi kullanabiliyorsunuz. Ayrıca 75 dakika içerisinde aktarma yaparsanız onları da saymıyor. T-10 bilet ücreti 10.20 euro. Bu fiyat zone’lar arttıkça artış gösterebilir o yüzden ben zone 1’i seçtim ve 10.20’yi görünce onu aldım.

Barselona Gezi Rehberi

Evet gelelim hafta sonuna Barselona gezi planı nasıl yapılır konusuna. Bu memleket biraz detaylı. Öyle iki gün gidince Barselona görmüş olunamıyor ama biz hızlandırılmış bir program yaparsak bir nebze durumu kurtarabiliriz diye umuyorum. Tabii bu Barcelona gezisi aşırı turistik olabilir ya da sadece yeme içme olabilir ya da plajlara yayılıp kafa dinleme modelinde de olabilir. Bu yüzden ortaya karışık, hepsinden, little little in to the middle yaparsak romanın özetini okumuş kadar oluruz sanıyorum.

İspanya Meydanı (Plaça de Espanya) ve Venedik Kuleleri

Katalonya Sanat Müzesi, Katalan Milli Sarayı, Venedik Kuleleri, Gaudi’nin kankası tarafından yaptırılan Tanrılara Adanmış İspanya Anıtı, Las Arenas Boğa Güreşi Alanı, Olimpiyat Stadı‘nın bulunduğu İspanya Meydanı için özel olarak rotanızı değiştirmenize bence gerek yok ama kaldığınız yer ya da bulunduğunuz konum buraya yakınsa o zaman gidip görebilirsiniz derim. İspanya Meydanı vaktiyle ibret-i alem olsun diye idamların açık olarak yapıldığı bir meydanmış. Günümüzde ise şehrin önemli ikinci meydanı ve iş merkezi konumunda. İspanya Meydanı’ndaki Katalan Milli Sarayı’na giden bulvarın başında tıpkı Venedik’teki kulelere benzer iki kule yer alıyor. Ki yapan mimar da Venedik’in ünlü San Marco Katedadrali’nin çan kulelerinden esinlenerek bu kuleleri inşa ediyor.

*İspanya Meydanı’na gitmek için metro ile  L1 ya da L3 hattını kullanabilirsiniz. Tren ile gitmek isteyenler için de L8, S33, S4, S8, R5, R6 hatlarının Estacio Espanya durağı münasiptir.

Olimpiyat Stadı

Stat severler için bir Real Madrid değil ama Olimpiyat Stadı da İspanya Meydanı’ndan Montjuic’e giden güzergahta görülebileceklerin arasında bulunuyor. Ben Montjuic Tepesi’ne çıkacağım için aynı yolun devamında yer alması sebebiyle burayı da göreyim dedim. Ama kalkıp da ‘dur bugün de Olimpiyat Stadı’na gideyim demezdim.

Montjuic

Burası aslında hafta sonu Barselona gezisi kapsamına çok da alınası bir yer değil. Ama diyelim ki erken kalktınız hemen kahvaltı faslını halledip buraya gidip iki fotoğraf çekip dönebilirsiniz. Çünkü merkeze biraz uzak. Yahudi kökenli isme sahip bir tepe olan Montjuic, kısmen Eyüp Sultan Tepesi’ne benziyor. Yaa işte böyle hemen teşbih yaparım, hata kabul etmem. Montjuic’e ulaşım teleferikle sağlanıyor. Bunun için iki teleferik alternatifi var. Biri La Rambla bitimindeki limandan, Kolomb Heykelinin hemen yakınındaki kırmızı teleferik. Diğeri de metro istasyonundan füniküler ile tepeye çıkıp devamında da gri teleferik kullanmak. Lakin güzel olan kırmızı teleferik… La Sagrada Familia’yı kadraja sığdırıp yer bile kalan ender açılardan biri bu tepeden oluyor. Panoramik fotoğraf çekmeyi sevenler, şehirlerin yüksek yüksek tepelerine her ne olursa olsun çıkanlar ya da teleferik sefası sürmek isteyenler için ideal. Tepede ayrıca Montjuic Kalesi bulunuyor.

*Teleferik ücreti gidiş dönüş 12.5 euro.

La Sagrada Familia

Ya Gaudi ne adamsın yemin ediyorum gittik seni konuştuk döndük seni konuşuyoruz. Barselona gezisi için ilk durak modern mimarinin öncülerinden sayılan Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı lakin 1926 yılında tramvayın altında kalarak öldüğü için yarım kalan La Sagrada Familia Bazilikası oluyor. Nam-ı diğer bitmeyen kilise. Zira kilisenin yapımı hala devam etmekte ve 2026’ya kadar devam edecek. Neden bitmiyor derseniz, kilise halkın yardımlarıyla imece usulü yapılmaya başlandığı için yine imece usulü devam etmesi nedeniyle daha ağır bir süreç işliyor. Şayet Gaudi’nin hayal gücüne yaklaşan bir halk değilseniz zaten o 2126’yı da görür.

Barselona şehrinin simgesi olan ve devasa kuleleri ile cennet ile yer yüzü arasında köprü gibi düşünülen La Sagrada Familia’nın tasviri bir nevii ağaç gibi. Keza içeri girildiğinde de ormanda dolaşır gibi bir his oluyormuş ama euro + kuyruk ikilisi nedeniyle içeriye girmediğim için bu konu hakkında passaparola diyorum.

*La Sagrada Familia giriş ücreti asansör ile birlikte 13, Gaudi Müzesi dahil kombine bilet ile 16,50 euro. Ekim-mart 18.00′ kadar, nisan-eylül 20.00’a kadar açık.

La Rambla

Barselona gezi planınız ister bir gün ister on gün olsun o La Rambla’dan mutlaka yürünecek… Yakın zamanda bir terör saldırısına maruz kalan La Rambla’ya Barselona’nın İstiklal’i muamelesini yapmak yanlış olmaz ama çok da doğru olduğunu söyleyemem. La Rambla caddesi Barcelona şehrinin en merkezi caddesi konumunda. Katalunya Meydanı ve Kolomb heykeli iki ana baş olarak düşünülebilir. Bu iki yer arasında boylu boyunca uzanan La Rambla, yaklaşık 2,5 km uzunluğunda. Cadde üzerinde birçok cafe ve restoran olsa da oturmak için çok cazip yerler gelmedi bana.

Katalunya Meydanı (Plaça de Catalunya)

Barselona gezi süresince en çok eğlendiğim yer Katalunya Meydanı oldu. Buraya da Eminönü Meydanı yakıştırmasını yapmıyorsanız kendinizle bir hesaplaşın lütfen. Çünkü kuşları beslemek Eminönülülük gerektirir. Ayrıca kuşları yemleyen abi, sen çok kral bir insansın. Bunu İspanyolca söyleyemediğim için içimde kalmıştı ama sen bir yana İspanya bir yana.

Barselona Katedrali

Oldukça merkezi bir konumda olduğu için turistik bir mola vermek isterseniz orası net olarak Barselona Katedrali olabilir. Sokak sanatçıları, cafeler, gotik mimari yapıların çokça bulunduğu sokaklar Barselona Katedrali’nin bulunduğu meydanda ve çevresinde oldukça fazla. Denk gelmedim ama pazar günleri katedralin önünde sardanes adıyla sokak dansı yapılıyormuş.

Barri Gotic

Barselona’nın atar damarı olarak bir yer göstersem sanırım orası gotik mahalle olarak da bilinen Barri Gotic olur. Barselona Katedrali’nin de dahil olduğu gotik mahalleden ünlü La Rambla Caddesi‘ne bağlanabilir, Temple of Augustus‘u ziyaret edebilir ve fotoğraftaki nakış işlemeli misali duran mimari Carrer del Bisbe‘yi görebilirsiniz. Barselona gezi duraklarının en özel ve en fotoğraflık yerlerinden birisi de gotik sokaklar.

Plaça Reial

Barselona gezi durakları arasında en sevdiğim yer ‘işte gerçek İspanya bu’ denilecek Plaça Reial oldu. Çok muazzam yer, fevkaledenin fevkinde. La Rambla’dan denize doğru yürüdüğünüzde solda kalan blog binalardan biri Plaza Reiçal… İçerisindeki restoranlar, cafeler, dev palmiye ağaçları ile çok farklı bir atmosfere sahip. Rivayete göre buradaki sokak lambalarını Gaudi yaptırmış ama bir diğer rivayete göre de yaptırmamış. Hayır bakarsan Gaudi’nin oturup bir sokak lambasına 4567 saat emek vereceğine inanırım ama bu lambaları da böyle sade yapmış olamaz eğer o yapsaydı.

La Boqueria

Hem lokal hem turistik bir durak arayanların imdadına La Boqueria yetişiyor. La Rambla üzerinde bulunan ve bir tür kapalı yemek pazarı olan La Boqueria, Avrupa’da çokça görülen yemek pazarı örneklerinin Barselona şubesi. Deniz ürünü ağırlıklı La Boqueria’da bol bol egzotik meyve ve meyve suyu görülür. Ama ben bu meyveleri dondurulmuş olarak görünce ‘aney’ oldum ve sadece sağa sola bakınarak gezdim. O yüzden bir şey yiyip içilmese bile Barselona gezi rehberine alınası bir yer. Bir de acayip derecede Türkiye’deki pazarlara benziyor, baya ‘gel abla boş masa var’ kıvamında çalışanlar var. Yiyecek içecek fiyatları öyle yüksek değil ama çok da uyguna geldiğini söyleyemem.

Casa Batlló

Ekspresyonist bir bina olan (biraz sanat çalışın bu yazıları okurken lütfen ya rica ediyorum) Casa Batlló, net olarak ‘Made in Gaudi’ damgasını 75567899 kilometre öteden görebileceğiniz bir bina. Kendisini ararken bir İspanyola ‘casa batlo ya da batyo nerede’ deyince de anlamıyorlar. İlla aksan yapıp ‘casa bayyo’ falan demek gerekiyor. Yalnız ev resmen ince işçilik. Sende de ne sebat varmış be Gaudi, helal olsun. Casa Battlo, modern mimarinin en önemli baş yapıtları arasında yer alıyor. Saatlerce karşısında durup bakın, aradan zaman geçtikten sonra yeniden bakın, ‘aa iki saattir bakıyorum bunu görmedim’ olacaksınız. Akıl oyunları bildiğin. Görünümüyle bir bukalemunu andıran Casa Batllo, Gaudi’nin doğadan ilham alarak yaptığı bir eser. Bu yüzden bazen bir ormanın derinliğine, bazen de bir denizin içine benzetilir. Bu özelliği ile de Monet’in Nilüferler tablosunu da andırmakta.

monet nilüfer ile ilgili görsel sonucu

*Casa Batllo, vicdansızlık temsili bir fiyata sahip. Casa Battlo giriş ücreti 25.50 euro. Haliyle bu fiyata Edirne’de iki gün kalır ciğer yerim triplerine girdim ve evin içerisini göremedim. Mutlu musunuz? Sen kazandın Edirne.

Casa Mila (La Pedrera)

Gaudi’siz Barselona olmaz, artık bunu ezberledik. Barselona’nın taşına toprağına şekil veren Gaudi’nin en ünlü yapılarından biri de Casa Mila ve Casa Batllo. Barselona gezi planımda Gaudi tarafından yapılan birkaç tane daha casa yani ev var ama ünlü olan bu iki evi görebildim. Her ne kadar renkli olan Casa Batllo daha çok merak edilse de Casa Mila bana daha farklı geldi. Katalan Art Nouveau döneminin en iyi örneği olarak gösterilen ve UNESCO Dünya Mirası tarafından koruma altına alınan Casa Mila, Gaudi’nin son eseri olarak da ayrı bir öneme sahip. İspanyolca’da Mila’nın evi anlamına gelen bu apartman bir avukat ve politikacı olan oldukça zengin Pedro Mila’nın isteğiyle yapılıyor. Tamamen doğal taşlarla yapılan 9 katlı bu binanın karşısına dikilip uzun uzun seyredin. Böyle anlatınca olmuyor. (Anlamadı)

*Casa Mila giriş ücreti de 22 euro’dan kapıyı açıp 40 euro’lara kadar çıkıyor. Ablası daire mi kiralıyoruz ya, lütfen daha fazla sangria içmeyin. Merak edenler buradan bilet içeriklerine ve ücretlerine bakabilir. Bence anca bakabilir zaten asdfsafds.

Park Güell

Yine Gaudi ile Barselona gezi rehberine devam ediyoruz. Bu kez Barselona’nın en bilindik ve turistik noktası olan Park Güell’e geldik. Lafı baştan söylemem gerekirse Park Güell benim için bir hayal kırıklığı oldu. Gidip gitmeme kararını verememişken, buraya kadar geldik haydi gidelim diyerek gittim ama kapısına gidince de içeri girmekten vazgeçtim. Bu yüzden Park Güell gezim ‘beleştepe’ olarak adlandırabileceğim bir modelde gerçekleşti.

La Rambla tarafından yarım saatten fazla yürüyerek ulaşılabiliyor ama metro ile daha kısa sürede gelmek mantıklı. Park Güell’e giden iki farklı yol var. Benim gittiğim yol yokuşlu ve yürüyen merdiveni olan yoldu. Merdivenli bu yol Park Güell’in arka tarafına, bahçe girişine bağlanıyor. Bu bahçeyi gezmek ücretsiz. Zaten bahçedeyken Gaudi Müzesi gibi birkaç yapı görmek mümkün. Geriye şu fotoğraflarda görülen teras kalıyor ki oraya girmek için de pek bir sebep bulamadım ben kendim şahsen.

*Park Güell ücretleri en alt limit 7.5 euro.

Colon Meydanı ve Kristof Kolomb Heykeli

“Kristof Kolomb İtalyan değil miydi? Ne alaka Barselona?” Tebrikler bu soruyu soran 1 milyonuncu insan, aramıza hoş geldin. Barselona’nın meşhur La Rambla Caddesi’nden denize doğru inildiğinde geniş bir meydan olan Colon Meydanı ile karşılaşılıyor. Bu meydanda dev bir Kolomb heykeli bulunuyor. Zaten Barselona gezi rotasının içerisinde mutlaka denk gelinen bir yerde duruyor kendisi. Heykel, Kolomb’un 1492’de Amerika’ya yaptığı seyahatinden sonra Barselona’ya dönüşünü simgeliyor. Neden Barselona’da İtalyan bir kaşifin heykeli var derseniz onun da cevabını verelim; Kolomb, İspanya’da önemli bir isim olan Isabel tarafından desteklenmiş ve keşifleriyle İspanya ticaretini geliştirmesine izin verilmiştir. 1492’de Atlantik Okyanusu’nu aşarak Kuzey Amerika’ya ulaşan ilk Avrupalı olan Kolomb, bu yolculuğunu İspanyol bayrağı altında yapmıştır. Kolomb’un Amerika yerine Hindistan’a gittiği o ilk keşfin dönüşü ile de işte bu heykel yapılmış. Bu arada bir rivayet var heykelle ilgili; Kolomb bu heykelde Amerika’yı değil de Cezayir’i işaret ettiği söyleniyor. Ortalık çok karıştı Diego!

Barceloneta Plajı (Platja De Barceloneta)

Barcelona gezi duraklarından biri de plajlar. Eğer La Rambla’nın başladığı sahilden otobüse binerseniz, Barceloneta Bölgesi de dahil yat limanı ve restoranlarıyla ünlü Port Olimpic’e kadar gidebilirsiniz. Barceloneta plajı öyle güzel bir denize sahip değil. Bence orada denize nasıl giriliyor hala çözemedim ama plaj olarak Barselona’ya tarz kattığı kesin. Marketten yiyecek içecek alıp, kumsala oturmak gibi bir vakit yaratırsanız bana göre en temiz lokalleşmeyi yaşarsınız. Zaten bizdeki plajda kağıt helva satan seyyar satıcıların bira satan versiyonu bolca var.

Torre Agbar

Hiç zahmete giremedim ve kendisine böyle uzaktan baktım. Fotoğrafı bile çekmeye üşenmişim o derece. 33 katlı bir yapı olan  ve Barselona’nın en yüksek üçüncü binası olan Torre Agbar bir fransız mimar tarafından yapılıyor. Barselona gezi planı içerisine mimari merakı olanlar daha  bir hevesle Torre Agbar’ı dahil edebilir. Mimari demişken, Barselona’nın El Poblenou bölgesindeki Torre Agbar’ın bu farklı mimarisi Montserrat dağından ve de bir gayzerin havaya yükselmesinden esinlenilmiş. Mı acaba?