Tekirdağlı Kadınların Başarısı: Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi

Tekirdağ’a gideniniz çoktur ama buraya bağlı Karacakılavuz beldesini pek de duyanınız olmayabilir. Zira ben de Tekirdağ’da gezilecek yerler araştırması yaparken keşfettim Karacakılavuz beldesini. Burayı keşfetmeme sebep olan ise Karacakılavuz kadınları tarafından kurulan bir kooperatifti.

Karacakılavuz

Tekirdağ’a 30 km uzaklıkta bulunan ve el dokumalarıyla ünlü Karacakılavuz beldesine doğru yola çıkıyorum. Hedef, kadınlar tarafından kurulan kooperatife gitmek.  Kökeni Karamanoğulları’na dayalı olan Karacakılavuz’un göç aldığı bölge ağırlıklı olarak Bulgaristan ve az da olsa Yunanistan.

Tekirdağ'da Gezilecek Yerler

Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi

1885 yılında Bulgaristan’dan Karacakılavuz’a göçen ninelerin beraberinde getirdikleri dokuma tezgahlarının birebir aynısında yine ninelerin getirdiği motifler işleniyor.

Tekirdağ'da Gezilecek Yerler

Bu anlamda Karacakılavuz Anadolu’nun önemli dokuma merkezlerinden biri. Anadolu Efes’in Bir Usta Bin Usta projesine dahil olan ve tamamını kadınların kurduğu bir kooperatifleri var. Adı: Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi. Burada kadınlar dokuma ürünleri yaparak geçimini sağlıyor. Aynı zamanda kültür miraslarını geleceğe aktarıyor. Yapılan dokumaların farkı ise mekikli dokuma tekniklerinden biri olan dimi ve kirkitli dokuma tekniklerinden cicim tekniğinin bir arada kullanılması.

Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi Belediye Binası’nın ikinci katında yer alıyor. Ürünlerin satışı da burada gerçekleşiyor. Üniversiteden yakın arkadaşımın arkadaşının annesi Leyla Abla, bu kooperatifin kurucularından. Bizi adeta Tomb Raider edasıyla atv’siyle karşıladı ve ‘beni takip edin’ dedi. Biz arkada arabayla Leyla Abla’yı takip ederken istemsizce herkeste ‘vaaayy beee’ cümlesi döküldü. Ne demek istediğimizin kısa bir görüntüsü aşağıda:)

Leyla Abla ile kooperatifi gezmeye başladık. Bize Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi’nin kuruluşunu ve hikayesini anlattı. Sonra da yemek yemeden ayrılmayalım diye köy meydanındaki düğün yerine bıraktı. Leyla Abla’nın anlatımıyla ilgili mini bir açıklama videosunu da hemen aşağıda bulabilirsiniz.

Eğer yolunuz Tekirdağ’a düşerse az da olsa vakit ayırıp Karacakılavuz’a uğramaya çalışın. İlham veren Anadolu kadınlarıyla tanışın. Çünkü kurtarırsa bu dünyayı kadınlar kurtaracak.

 

Miras Yolu Rotası: Tekirdağ Şarköy, Uçmakdere, Güzelköy, Hoşköy Gezisi

Nedir bu miras yolu dediğinizi duyar gibiyim. Dediniz dediniz. Paşa dedelerimizin konuyla bir ilgisinin olmadığını belirterek bu sene de fakir gezmeye devam diyor ve miras yolu rotasının ne olduğunu açıklıyorum. İstanbul’a yakın gidilecek yerlerin başında gelir Tekirdağ. Genelde günübirlik gidilecek yerler arayışına çaredir, İstanbul’dan ulaşımı kolaydır, komşuları Çanakkale’ye ve Balıkesir’e kolayca gidilebilir. Özellikle yazın ve bahar dönemlerinde İstanbul başta olmak üzere birçok yakın lokasyondan yerli turist Tekirdağ’a gelir. Denizi, köftesi, rakısı ve Hayrabolu tatlısı ile de Marmara’daki kaçış ve gastronomi noktalarından biridir. Şimdi ise Miras Yolu adı verilen yeni rotası ile gönüllere taht kuruyor.

*Tekirdağ gezi rehberi için sizleri linke davet ediyorum. Aman öyle klasik Tekirdağ gezisi değil lütfen, biraz farklı gezdim üzerinize afiyet Tekirdağ’ı.

Miras Yolu

İstanbul’dan günübirlik bir yerlere gitmeye karar verince İstanbul’a en yakın gidilecek yer olan Tekirdağ geldi aklımıza. Tekirdağ’da gezilecek yerler notlarını çıkartırken yeni bir projenin haberini aldık. Proje kapsamında Tekirdağ’ın tarihi 5 köyünün restore edilerek turizme açılacağını öğrendik. Bu köyler Misi Köyü, Safranbolu gibi tarihi ve farklı bir turizm destinasyonu olacak. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin üzerinde çalıştığı ve Uçmakdere’den başlayıp Gaziköy, Güzelköy, Eriklice ve Tepeköy’ü içine alan bu kültür rotası, ‘Miras Yolu’ adını taşıyacak.

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Gaziköy (Ganos) ile Hoşköy (Hora) yerleşimlerinin eski isimlerinden birleştirilerek oluşturulmuş bölgeye Ganohora deniliyor ve Uçmakdere, Gaziköy, Güzelköy, Eriklice ve Tepeköy bu bölgede yer alıyordu. Mübadele öncesi Rumlar’ın ve Türkler’in birlikte yaşadığı bu köyler, sosyal ve kültürel merkezlerin başında geliyor; üzüm bağcılığı, ipek böceği yetiştiriciliği, zeytincilik ve tütün tarımı yapılıyordu.

miras yolu

Miras Yolu ile bölgenin 6 bin yıllık geçmişi yeniden canlandırılarak her bir köy ekoköy konumuna getirilecek. Tarihi yapılar restore edilecek ve mübadele yıllarını anlatan bir mübadele müzesi kurulacak. Sivil mimarlık örneği evler, Rumlara ait kilise ve manastırlar, çeşmeler, taş köprüler, hamam, cami gibi kültürel miraslar restore edilecek. Yamaç paraşütü, Ganos Dağları yürüyüş parkurları, bağ bozumu ve gastronomi gibi konsept turizm çalışmaları da beraberinde yürütülecek.

miras yolu

Miras Yolu Projesi İle Neler Yapılacak?

  • Tekirdağ Miras Yolu kapsamında restore edilecek her köyde birer restorasyon atölyesi kurulmuş. Bu atölyelerde, köyün dokusunu bozmadan köyü yeniden canlandıracak çalışmalar yapılacak.
  • Yüzlerce tarihi yapı Tekirdağ Miras Yolu kapsamında restore edilecek. Miras Yolu rotasında şimdilik çok karşılaşmadığımız kilise, manastır, hamam, cami gibi yapılar onarılarak turizme açık hale getirilecek.
  • Şu an hali hazırda yamaç paraşütü ve Ganos Parkuru bulunan Miras Yolu’nda doğa sporları çoğaltılacak ve teşvik ettirilecek.
  • İpek böcekçiliği, bağcılık gibi eskiden geçim kaynağı olan ama artık unutulmaya yüz tutmuş meslek dalları kültürel miras olarak yeniden hayat bulacak.
  • Miras Yolu eskiden Rum ve Türklerin ortak yaşadığı köyleri kapsadığı için bu tarihi unutturmamak ve öğrenebilmek adına Mübadele Müzesi kurulacak.
  • Zeytin, zeytinyağı, üzüm, şarap gibi gastronomi turizmine yönelik çalışmalar yapılacak.

Tekirdağ Miras Yolu’na Nasıl Gidilir?

Araba ile; Şayet arabanız varsa Miras Yolu için en mantıklı ulaşım arabayla oluyor. Köyler her ne kadar birbirine yakın olsa da Tekirdağ merkezden minibüsler ile köylere in bin yapmak zor oluyor.

İstanbul Avrupa Yakası’ndan yola çıkıp Tekirdağ Merkez’deki tekira avm’ye uğruyoruz. burada bünyeye kahve yüklemesi yapıp barbaros-kumbağ güzergahını takip ederek Işıklar Köyü, Uçmakdere, Gaziköy, Güzelköy, Eriklice, Tepeköy, Aşağıkalamış, Hoşköy, Mürefte, Şarköy’e gidiyoruz. gezimiz istanbul’a dönüşümüzle birlikte toplamda 450 KM sürüyor.

Tekirdağ Miras Yolu’nda kullandığımız araç Valkswagen Amarok idi. Bu yol için en ideal araba ile yola çıktığımızı köylerin yollarında görmüş olduk. Bazı yollar asfalt olsa da çoğu yerde mıcırlara, kayalık alanlardan düşen taşlara denk geldik. Bu yüzden altımızdaki araca yol boyunca dua ettik.

miras yolu

Otobüs ile; Eğer arabam yok, kiralayamadım ya da kullanmayı bilmiyorum diyorsanız İstanbul’dan otobüs ile Tekirdağ Merkez’e, Erdek’ten de Ro-Ro ile Barbaros’a ulaşabilir; Şarköy minibüslerini kullanarak köylere gidebilirsiniz. Fakat bu durum zaman açısından sıkıntılı bir yolculuk yaratır. Çünkü tüm köyleri dolaşmak için indi bindi yapmak ve diğer minibüsün gelmesini beklemek gerekiyor.

Tekirdağ’a Ne Zaman Gidilir?

Yaz; Tekirdağ Miras Yolu içerisinde yer alan köylerde denize girilebiliyor, yamaç paraşütü yapılabiliyor. Bu yüzden yazın bu yolu tercih etmeniz gayet mantıklı. Hem akşamlar uzun ve tüm köyleri görecek zamana sahip olunuyor, hem de birçok dondurmacı, lokanta, şarap evi açık oluyor. Ayrıca haziran ayında düzenlenen Tekirdağ Kiraz Festivali’ni görme imkanı da bulunuyor.

İlkbahar-Sonbahar; Sonbaharcı biri olduğum için benim tercihim eylül, ekim, kasım. Eylülde bağ bozumuna denk gelmek; ekimde ve kasımda yaprakların yeşilden sarı-kahverengi hali alması benim için ideal zamanlardır. İlkbahar, sonbahara nazaran köylerin daha kalabalık olması açısından iyi. Çünkü kasım ayında gittiğim köylerde yemek yiyecek yer bulmakta zorluk çektim. Simit bile bulamadım. Bununla birlikte köylerdeki müzeler de kapalıydı.

miras yolu

Kışın; Tekirdağ Miras Yolu’nun kışın nasıl olacağı konusunda bir fikrim yok. Tekirdağ kışın soğuk olabilen bir yer, kar değil de memleketin kuru soğuğu fena olduğu için kış aylarının hem hava derecesinden hem de yollar açısından çok tercih edilmemesi gerekiyor.

Tekirdağ Miras Yolu Rotası

Işıklar Köyü

Miras Yolu içerisinde olmayan ama güzergahın başlangıç noktası olarak ekstra eklediğimiz Işıklar Köyü ilk durak oluyor. Aslında bu köye, Uçmakdere’ye giderken yanlışlıkla girdik. Bir Şarköy, bir de Uçmakdere tabelası vardı. Biz navigasyonu değil de yüreğimizin sesini dinleyip Uçmakdere tabelasını takip edince kendimizi Işıklar Köyü’nde bulduk.

miras yolu

Işıklar Dağı (Ganos) ile çevrili bu köy, Bizans döneminde önemli bir ticaret noktasıydı. Köyün üzüm ve zeytinleri Marmara, Karadeniz, Ege ve Marsilya’ya uzanan güzergah boyunca Akdeniz’in pek çok ticaret limanına gönderiliyordu. Söylendiğine göre ilk ticari markalama da Işıklar ve çevre köylerden çıkmış. Köy içerisinde çok fazla görülecek yer olmasa da, Işıklar Dağı ile çevrili mükemmel manzaralı yolu için görülmeye değer.

IŞIKLAR DAĞI’NIN DİĞER İSİMLERİ GAnos VE Tekfur. TEKİRDAĞ İLİ DE ADINI TEKFUR’DAN ALMAKTA. COĞRAFYANIN BABASI Strabon’a göre IŞIKLAR dağı’NIN eteklerinde ilk yerleşim M.Ö. 1. yüzyılda kurulmuş. ‘ışık’ anlamına GELEN GANOS DAĞI, BİZANS DÖNEMİNDE Tekfur ADINI ALMIŞ. HANİ ŞU Bizans’IN MEŞHUR TEKFUR SARAYI DA SÖYLENTİYE GÖRE BU DAĞIN ETEKLERİNDE İMİŞ.

Dağın başlangıcı Kumbağ’ın bitişi ile başlıyor. Kumbağ, Yazır Köyü, Çanakçı, İnecik ve Şarköy ile birlikte 5 ayrı girişi var. Dağa en uzak giriş Şarköy’den oluyor. Yazır ya da Kumbağ güzergahını kullanmanız manzara açısından daha iyi oluyor. 

miras yolu

Yeniköy

Işıklar Köyü’nden Uçmakdere’ye devam ederken yol üzerinde görülen Yeniköy, güzel manzarası ile yamaç paraşütü meraklıları için doğru bir destinasyon. Yine Miras Yolu kapsamında yer almayan ama önünden geçerken durup ziyaret edilmesi gereken köylerden. Sanki uçuruma kurulmuş bir köy havası veren Yeniköy’ün yamaçlarından bakıldığında Marmara Adası bile görülebiliyor.

miras yolu

*Eğer yamaç paraşütü yapmak gibi bir planınız varsa Yeniköy’deki TEYAK adlı firma aklınızda bulunsun.

Naip

Uçmakdere’ye giderken Naip’e giden bir yol ayrımı görülüyor. Buradan gittikse de köy içine uğramadık. Naip de diğer köyler gibi oldukça verimli ve güzel bir köy. Nüfusu Selanik ve Filibe göçmenlerinden oluşan, hatta fırınında Selanik ekmeği bulunabilen bir köy.

Uçmakdere

Tekirdağ’da Fethiye atraksiyonu için adres Uçmakdere. Eski Türk ve Altay dilince cennet anlamına gelen ‘uçmağ‘dan’ adını alıyor mu diye düşündüğüm, Marmara Bölgesi’nin yamaç paraşütü ile ünlü yeri Uçmakdere’deyiz. Manzarayı gördükten sonra adını kesinlikle ‘uçmağ’dan almıştır, buna emin oldum.

miras yolu

Miras Yolu’nun en zahmetli güzergahı olan Uçmakdere, denizden 2 km vadi içinde yer alıyor. Bu yüzdendir ki Uçmakdere’de hava bir anda değişiyor; o meşhur Balkanlar’dan gelen soğuk hava rüzgarı Işıklar Dağı ile kesiliyor. Ilık bir hava hakim Uçmakdere’ye. Rüzgar olsa bile ılık esiyor. Haliyle kışları diğer yerlere nazaran daha ılık bir kış yaşıyor. Uçmakdere manzarasını seyretmek için yolda durup kısa bir mola veriyoruz. Yolların çok virajlı olduğunu söyledikleri için mola iyi gelir diyoruz, ki yollar söylendiği kadar virajlı. Uçurum olması ve dağlık alandan düşecek taşları engellemek için setlerin olmayışı da yolu tehlikeli hale getiriyor.

miras yolu

Uçmakdere’ye geldiğimizde ise yine köy girişinde şahane bir manzara daha karşımıza çıkıyor. Etrafı yeşillerle çevrili köy evleri ile adeta Bob Ross tablosu ile karşı karşıya kalıyoruz.

miras yolu

Gaziköy

Eski adı Ganos olan ve Miras Yolu projesi kapsamında kilise kalıntılarının restore edildiği Gaziköy’de hem güzel bir plaj ve sahil bulunuyor, hem de batı kısmında dağ manzarası sunuyor.

miras yolu

Hoşköy

İsmi gibi güzel, hoş olan bir diğer köy Hoşköy. Güzel bir sahil şeridine, diğer köylerden farklı olarak daha yazlık tarzında evlere sahip. Hoşköy’de gezilecek yerlerin başında köyün meşhur Hoşköy Deniz Feneri bulunuyor.

miras yolu

Hoşköy aynı zamanda şarapları ile de meşhur bir köy. Burada Melen Şarapları’nın bulunduğu binaya giderek hem şarap tadabiliyor hem de Tekirdağ’ın üzümlerinden yapılmış şaraplardan alabiliyoruz.

miras yolu

Hoşköy’deki sahil de gayet güzel ve sonbaharda olmamıza rağmen bakımlıydı. Çok kalabalık bir dönemde gitmediğim için çay bahçeleri, lokantalar kapalıydı ama tek başına deniz yeter.

Güzelköy

Hoşköy’ün ardından sıradaki durağımız Güzelköy oluyor. Tepeye kurulu olan Güzelköy, bölgedeki en iyi korunan Osmanlı köylerinden biri. Miras Yolu kapsamında bu köydeki cami, hamam ve taş evler restore ediliyor.

Mürefte

Şarköy’e bağlı en büyük yerleşim yerlerinden biri Mürefte. Plajları sayesinde hem bölge halkının hem de İstanbulluların uğrak yeri. Yazlık bir yer olduğu için yaz dönemleri oldukça kalabalık olan Mürefte’de temiz ve derin bir deniz var. İklimi ise kışın dahi ılıman.

miras yolu
Atatürk Meydanı

Mürefte de Hoşköy ve diğer köyler gibi üzüm bağları ve şarapları ile meşhur. Sahil boyunca yürüdüğümde yan yana dizili şarap fabrikaları ile karşılaştım. Mürefte’de bu kadar şaraphane var mıymış diyerek kendi kendimce hayretlere düştüm.

miras yolu

Fabrikaların olduğu bu yerde Kutman Şarapcılık’a ait bir de Şarap Müzesi bulunmakta. Türkiye’nin ilk şarap müzesinin kurucusu Adnan ve Cahit Kutman tarafından hayata geçirilen müzede Osmanlı döneminden kalma kantarlar, mantar makineleri, çıkrıklar, tulumbalar ve fıçılar görülebilir. Tadımhane ve müze haftanın her günü 09:00-18:00 arası açık ve ücretsiz. Lakin ben kasım ayında gittiğim bir salı günü bu müzeyi kapalı bulduğum için içeriye giremedim.

miras yolu

Mürefte’de açlığın sınırında yemek yeri aramak için dolaşırken hiçbir yer bulamadım ve okul bitişi dağılan öğrencilere ‘nerede yemek yerim’ diye sordum. Çocuklar ‘abla Mert Kardeşler Lokantası iyidir, bir de onun yanındaki dönerci iyidir’ dedi. İkisine de gidesim gelmedi ve Mürefte Fırını’ndan bir dere otlu poğaça aldım.

Eriklice ve Tepeköy

Tekirdağ Miras Yolu projesi içerisinde yer alan Eriklice ve Tepeköy köylerinde daha çok bağcılık ve deniz tatili odağında canlandırılma çalışmaları yürütülüyor. Her iki köy de gittiğimiz dönem sakin olduğu için durup görülecek ne var diye bakmadık. Muhtelemen Miras Yolu projesi ile hayat bulacaklar.

Şarköy

Miras Yolu kapsamında bağlı olduğu köyleri ile farklı bir hayat bulacak Şarköy, rotamızın son durağı oluyor. Şarköy artık neredeyse büyük şehir kıvamına gelmiş, köylerden sonra karşılaştığımız insan çokluğuyla da buna emin olduğumuz bir yer. Şarköy’de gezilecek yerlerin başında Etnografya Müzesi geliyor. Benim gittiğim dönemde kapalı olduğu için içeri giremedimse de notlarda bulunsun. Müzeden devam edince Şarköy’ün en merkezi caddesine varıyorum. İstanbul’daki çarşıları aratmayacak kadar çeşidin olduğu cadde, Şarköy’ün İstiklal Caddesi adeta.

Çarşıdan düz devam edince limana varılıyor ve Şarköy’in simgesi olan ‘Deniz Kızı’ heykeli ile karşılaşılıyor. Bu heykel kıyıdan yaklaşık 20 metre uzaklıkta, yani denizin içinde yer alıyor.

miras yolu

Şarköy’de nerede yemek yenir sorusuna cevap ararken Mahmut’un Yeri Lokantası‘na uğrayalım diyoruz. Gittiğimiz dönem kalabalık değildi ve bu yüzden restoranda 3 kişi vardı. İçeriye girip girmemek konusunda kararsız kaldık ve sonunda içeriye girmedik. Yine de Şarköy’de ne yemeli sorusuna Mahmut’un Yeri’nin tavsiye edildiğini söyleyebilirim. Şarköy Çiftlik‘in ürünleri de alışveriş için uğranılası bir nokta.

miras yolu

Tekirdağ Belediyesi’nin tarihi köylerini canlandırarak yeni bir hayat verdiği ‘Miras Yolu’ projesiyle oldukça başarılı bir işe imza attığı görülüyor. Her ne kadar bizim gittiğimiz dönemde Miras Yolu projesi çalışmaları yeni başladıysa da, proje sonrasında da aynı yerleri tekrar görmek isterim. Özellikle Şarköy’de gidilecek yerler için tarihi köylerin yeninden turizme kazandırılması sevindirici. Hem ticari hem turizm açısından Tekirdağ’a olumlu dönüşlerinin olacağını umuyorum. Türkiye’nin geçmişini bugünlere taşıması gereken yüzlerce köyü var belki de. Tıpkı Miras Yolu gibi ekoköy olabilecek köylerde bu tarz çalışmalar umarım daha da artar.

Çorlu’da Gezilecek Yerler: Avrupaysa Avrupa Kardeşim İşte

Çorlu

Çorlu’ya gezmeye gidiyorum dediğimde Çorlu’da gezilecek yerler nereleri ki diye dönüşler aldım. Öyle şeyler yapmayın. Ne zaman ki birileri bir yer için ‘orada pek bir şey yoktur’ derse, bilirim ki kesin orada güzel keşifler çıkacaktır. Çorlu’da işte bu yerlerden biri.

corlu

Ansiklopedik ve coğrafi bilgiler doğrultusunda bakarsak Çorlu, İstanbul’dan sonra Türkiye Trakyası’nın ikinci büyük yerleşim birimidir, Tekirdağ’a bağlıdır ve Türkiye’nin en büyük 5 ilçesinden biridir… Bilgi yarışmasına katılacaklar için ilk bölüm özeti geçtim. İkinci bölüm detaylarına başlıyoruz.

Çorlu’ya Nasıl Gidilir?

İstanbul’un artık bir semti olarak görebileceğimiz Çorlu’ya gitmek için Pamukkale Turizm, İstanbul Seyahat gibi otobüs firmalarını tercih edebilir ya da arabanızla ulaşım sağlayabilirsiniz. Yol süresi yaklaşık 2 saat olacağı için İstanbul’da bir yerden bir yere gitmekten daha basit kaçacaktır.

Çorlu’da Gezilecek Yerler

Çorlu gezme süresi bakımından sizi fazla kasmaz. Bir günde bitirebilirsiniz. Tarihi, kültürel ve ki imgesel şeyler aramayın çünkü yok. Kalmamış daha doğrusu. Ama araştırdığımda Çorlu’yu Tunç Çağı’na kadar götürdüm valla. Çorlu’nın bilinen en eski adı Tzirallon imiş. Çorlu’da bu tarihe dayanan tek şey de aynı isimli kale. Çorlu, bu adı ise o dönemde peynirinin meşhur olmasından dolayı almış. Bu yüzden diğer adı ‘Peynir Kasabası‘ anlamına gelen Tiribiton’muş. Friglerin kurdukları kolonilerden biri olan ve yer yer Roma, yer yer Bizans, Yunan, Frig, Makedon egemenliği altına giren Çorlu, I. Murad döneminde Osmanlı topraklarına katılmış.

Tarihte yazılı fakat Muhteşem Yüzyıl’da bölümler oradan başlamadı: Yavuz Sultan Selim ile II. Beyazıt ile arasında geçen baba-oğul savaşı Çorlu’da geçmiştir.

Çorlu Kalesi: Çorlu’da Karadağ Mahallesi’nde bulunan Tzirallum Kalesi, zamanında Çorlu’ya askeri özellik kazandıran ve Bizans’ın korunması için yapılan bir kale. Şu an esamesi okunmuyor o ayrı. Bir parça taş kalmış geriye. Onu da ziyaret etmek isterseniz, bulunduğu Karadağ Mahallesi biraz tekinsiz bir yer. Bir başınıza gitmeyiniz.

çorlu-kalesi

Heykel Meydanı – Hükümet: Heykel Meydanı, Çorlu’nun merkezi demek. Dükkanlar, kafeler burada bulunuyor. Meydanda bir park var, tek yeşillik alan da orası. Bunun dışında daha çok gençlerin takıldığı kafeler var. Eğer fast food tarzı bir şeyler yemek istiyor ve kafe arıyorsanız ben meydandaki Vogue Cafe‘de oturdum. Gayet güzel bir kafeydi. Çorlu’nun Hükümet olarak adlandırılan tarafı ise biraz daha eski Çorlu havasında. Dar sokaklar, eski evler, zanaatkarlar var.

Olimpos At Çiftliği: Çorlu’nun biraz dışında olan bu at çifliğine gitmek için araba şart. Şayet Çorlu’da oturuyor olsaydım sürekli buraya gelirdim. Çünkü merkezdeki beton havası burada yerini ağaçlara, çiçeklere bırakıyor. Dileyen at binme dersleri alıyor, dileyen de yemek yiyip bir şeyler içiyor. Ortam gayet güzel. Yemekler çok çeşitli. Çorlu’da arabayla bulunuyorsanız gidiniz, görünüz.

10418401_10152258294479139_6494173754187715675_n olimpos-at-çiftliği

Gölbaşı Gençlik Parkı: Bu park da biraz merkeze uzak olsa da tam önünde inebildiğiniz minibüsler imdadınıza yetişiyor. İçerisinde büyük bir göl, geniş yeşillik alan ve yeme-içme mekanları var. At çifliğiyle birlikte burası da gidilmesi gereken yerlerden.

Çorlu’da Ne Yenir?

Tatlı Konağı: Çorlu’ya gitmişken Hayrabolu tatlısı ve peynir helvası yedim. Heykel Meydanı üzerinde bulunan Tatlı Konağı’nda bu iki tatlıdan tadabilir ve Edirne’de de bolca karşınıza çıkan ya da çıkacak hardaliye içebilirsiniz. Paket de yapıyorlar, çünkü yedikten sonra eve giderken götürmek isteyebilirsiniz kendilerini.

çorlu-tekirdağ

Hayrabolu tatlısına gelirsek, bu tatlı bir tür peynir tatlısı. Kemalpaşa tatlısının büyüğü. Ama farkı büyüklüğünden ziyade içinde peynir olmasından ve üzerine tahin, kaymak, fındık dökülerek yenmesinden kaynaklanıyor. Peynir helvası da Çanakkale, Tekirdağ dolaylarında yenilen cinsten.

Saydanlar Kanaat Lokantası: Hükümet tarafından garaja doğru yürüdüğünüzde Çorlu’nun en iyi lokantası Saydanlar Kanaat Lokantası’yla karşılaşacaksınız. 

saydanlar-çorlu

Bu lokanta sulu yemekleriyle ve ciğer sarmasıyla ünlü. Eğer ciğer sarma yemek derdindeyseniz sadece Salı ve Cuma günleri bulunuyor. Önden bir kelle paça çorbası söylüyoruz. Çorba dana etinden yapılıyor. Ciğer sarma ise kuzunun gömlek denen tarafına iç pilav doldurularak yapılıyor. Aslında Rumeli’de oldukça yaygın ve Osmanlı zamanında da sıklıkla yapılan bir yemek ciğer sarma. Sarma dışında ızgara etleri de gayet lezzetli. Izgara olarak da kuzu pirzola ve kaşarlı köfte söyledik. Kuzu demek, daha doğrusu kırmızı et demek benim için Balıkesir demek. Ama Trakya’nın da etleri de başarılı olduğu için buradaki kuzu pirzola gayet lezzetliydi. Ardından yukarıda da bahsetmiş olduğum Hayrabolu tatlısından söyledim ve yanına da bir çay çektim. Yemeklerin lezzetli olması kadar çalışanların da çok iyi insanlar olması ayrı bir güzellik. Yemek sırasında sürekli bizimle ilgilendiler ve benim yaşımdan büyük insanlar biz lokantadan ayrılırken ayağa kalkıp kapıya kadar geldiler. Bunu yapmasalardı da iyi insanlar oldukları zaten yüzlerinden belliydi. Tekrar teşekkürler.

çorlu-tekirdağ-saydanlar

Balaban ve Kowboy Büfe: Ekler pastasının ve bozasının namı yürümüş Balaban ve sosislisi dillere destan Kowboy Büfe, Çorlu’da uğraması gerekilen yerlerden biri. Hükümet istikametine doğru gittiğinizde Çorlu’nun işlek caddesi Omurtak Caddesi’nde sol tarafta kalıyor Balaban. Kowboy Büfe ise yine Hükümet istikametine giderken Cumhuriyet Meydanı’nda.

Bu arada şehir merkezinde eski usül kahve yapan mekan aradım lakin bulamadım. Bizim Çorlulu Ali Paşa’nın namına buralarda rastlayamadım. Fakat Çorlu’nun daha sanayi taraflarında közde kahve olayları varmış. Öyle duyumlar aldım.

Çorlu’ya Yakın Gezilecek Yerler

Kısa sürede Çorlu’yu gezdiysek yakınlardaki Silivri, Çatalca, Babaeski, Lüleburgaz, Kırklareli ve Edirne istikametlerine yönelebiliriz. Çorlu Otogarı’na giderek birçok yere minibüs ya da dolmuş ile ulaşım sağlanıyor.