Yolum Artvin’e düşmüşken Batum’a geçmemek olmazdı. Nasılsa pasaport yok, vize yok. Tek gerekli belge nüfus kağıdı. Batum’a gideyim ben diyorum. “Batum’un gecesi güzel, gündüz n’apıcaksın” diyorlar. Gecesini görme fırsatım olmadı ne yazık ki. Gerçekten tam bir gece şehri olduğunu da saat 9 gibi dönerken anladım. Şimdilik gündüzüyle yetineceğim, günübirlik Batum gezisi notları…
Sarp Sınır Kapısı’ndan Geçiş
Gürcistan ile vize sıkıntısı yaşamadığımız için sınır kapısı özellikle arabayla geçişte büyük dert. Bekleme süresi çoğu zaman 3-4 saate kadar çıkabiliyor. Sınırdan arabayla geçmeyeceğim için şanslıyım. Çünkü ağustos ayında gittiğim Batum’da inanılmaz bir sıra vardı.
Karayolu seçeneği ile İstanbul’dan ya da Trabzon’dan Batum’a otobüsle gidebiliyorsunuz. Karayolu dışında uçakla da Batum’a gelebilirsiniz. THY ve Pegasus’un direkt uçuşları bulunuyor. Toplam yolculuk süresi 1 saat 50 dk. Sarp Sınır Kapısı’ndan geçtikten sonra şehir merkezine gitmek için minibüsler var ve 1 Lari.
İlk İzlenimler ve İlk Bilgiler
- Sınır kapısından geçip de merkeze giderken Karadeniz’i dolaşarak Batum’a gittiyseniz buranın sahilleri genişken ve tamamına yakını halka açıkken bizim sahiller neden halka değil de betona hizmet veriyor anlamaya çalışmak.
- Neredeyse her yerden denize giriliyor. Sınırdan geçip giren var.
- Binalar hem çok kötü hem çok güzel. Çok eski, saçma sapan binalar var. Merkeze gittikçe binalar modernleşiyor ama ilk gördüğünüz anda savaştan mı çıktık havası yaşanıyor.
- Heykeller, heykeller, heykeller… Her yerdeler.
- Göbeği açık dolaşan adamlar var. Koca koca göbekleri meydanda, çünkü öğreniyorum ki burada erkeğin göbeklisi makbulmüş. (Tövbelere gelesiniz…)
- Gürcistan’da 11 bölge var. İçlerinde bir tek ‘Acara’ bölgesi iç işlerinde bağımsız. Yani kendi bayrağı var.
- Para birimi Lari. 1 Lari yaklaşık 1.25 tl ediyordu gittiğim zamanlarda.
- Batum’da sigara yasağı yok.
- Neredeyse herkes üniversite mezunu. Okumamış adam sayısı yok gibi bir şey.
- Gürcistan, Türkiye’den 2 saat ileride.
- Batum’da hiç alışveriş merkezi yok. Süpermarket de yok. Kahraman bakkal galip gelmiş buralarda.
- Kahveci dükkanları var çoğu yerde. Kahve kültürü önemli bir yerde Batum’da. Fakat Karadeniz kıyısı olması, hemen yanı başı şehirlerde çay üretilmesi Batum’u da etkilemiş. Her yerde çay ocağı var.
- Kumarhane mi? Milyon kere poker…
Batum’da Görülmesi Gereken İlk 10
Alfabe Kulesi: Batum’un en orta noktasında yer alan bu kuleye her yol çıkmakta. Yönünüzü bulmak bu yüzden hep çok kolay. 33 harfli Gürcü alfabesinin sembolü olan kule İspanyol mimar Alberto Domingo Cabo tarafından yapılmış. Tip olarak DNA’ya benziyor. Kulenin en tepesi panoramik manzara için halka açık. Geceler ise Batum’daki tüm yapılar gibi rengarenk bir hal alıyor.
Panoramik Tekerlek: Londra’nın ‘London Eye’ı misali Batum’un simgelerinden biri olan panoramik tekerlek 55 metre yüksekliğinde. Binin ve manzarayı izleyin…Chacha Kulesi: Ta ta ta… Karşınızda İzmir Saat Kulesi… Gürcülerin milli içkisi чача’nın bu kuleden belirli zamanlarda aktığı söylendi lakin görmedim öyle bir şey.
Miracle Park: Bu parkta iki güzel heykel var. Biri Ali ve Nino. Kurban Said’in dünyaca nam salmış eseri Ali ve Nino, ölümsüz bir aşk hikayesini anlatıyor. Romeo ve Juliet misali iki aşıktır Ali ve Nino. Ve çoğu destanlaşmış aşk hikayesi gibi mutsuz bitecektir sonları. Azeri Ali ile Gürcü Nino’nun aşkını konu alan bu eserin aşk kahramanları da Batum’da ölümsüzleştirilmiş. Dönen bir mekanizma üzerinde yer alan heykeller birbirlerine sarılacakken ayrılıyor. Gerçekten etkileyici ve üzücü…
Diğeri de Me, You and Batumi adlı heykel. Batum’luların kahveye olan düşkünlüğünü yansıtan heykelde bir erkek ve kadın oturmuş kahve içiyorlar.
Beyaz Restaurant: Tam bir Karadeniz mimarisi olan bu restoran binası da binanın içindeki eşyalar da ters. Yani masalar, sandalyeler, saksılar falan hepsi ters.
Orta Camii: Khimshiashvili (Hamşioğlu) Aslan Bey’in iki Laz ustaya yaptırdığı, Batum’un Osmanlı tarihinden kalma simgesi Orta Camii ve bulunduğu sokak görülmeye değer.
Piazza Meydanı ve Aziz Nikoloz Kilisesi: Piazza Meydanı, adeta bir Roma, bir Floransa… Sanki İtalya’daymışız hissini yaşatan Batum Piazza Meydanı’nda oturup bir şeyler için ve akşamları başlayan müzik dinletilerinden birine katılın. Hemen yanında ise Aziz Nikoloz Kilisesi bulunuyor.
Neptün Meydanı: Gürcistan Edebiyatı’nın önemli ismi Ilia Chavchavadze’nin heykeli, Batum Tiyatro Binası ve Neptün Heykeli bu meydanda. Elbette akşamı ayrı güzel. Rengarenk ve müzik dolu. Uzun beyaz bina ise Batum Üniversitesi.
Era Meydanı: Avrupa Meydanı da denilen bu meydanda Astrolojik Saat, Eski Banka Binası, Medea Heykeli bu muhteşem meydanda bulunuyor.
Botanik Park: Batum merkezden tepelere döne dolana, muhteşem bir manzarayla çıktıktan sonra varıyorsunuz Botanik Park’a. Japonya’dan, Afrika’dan ve daha birçok ülkeden bitki var burada. İçeride iki yol var. Biri uzun diğeri de kısa tur şeklinde. İstediğiniz turu alıp burada yürüyüş yapabiliyorsunuz.
Batum’da ne yenir, ne içilir?
Öncelikle ilk dikkatimi çeken şey sokak ortasında satılan pestil ve pestil sucuklar (Churchkhela) oldu. Bayağı seyyar arabalarda adım başı pestil satılıyor. Buradan pestil piyasasıyla ilgilenenlere duyurulur. Bir de adım başı armut suyu var. Sudan daha ucuz. Herkes armut suyu içiyor. Genel olarak meyve suyu içmeyi çok seviyorlar. Armut suyu anlaşılır da tarhun otu ile bir meşrubatları var, rengi yemyeşil. İlginç yani…
Batum’a bir Gürcü ile gittiğim için ‘ben sana ondan evde yaparım’ şeklinde dolandık ve bu yüzden yemek yiyemedim. Ama neyin ne olduğunu bilip de gitmenizde fayda var. Başlıca yemekleri şöyle: Hinkal (iri bohça şekline, içi sulu mantı), haçapuri (yöresine göre farklı türlerde yapılıyor, en güzeli Karadeniz pidesi gibi, ortasında yumurta olan. Tereyağ ve peynir de var bu orta kısımda, ekmeğin ucunu koparıp içine banıyorsunuz), harço çorbası (bizim şehriye çorbası gibi ama içinde et, kişniş otu var), şaşlık (kuzu şiş oluyor bu), cevizli patlıcan (bir meze türü bu, ince patlıcan dilimleriyle bir dilim patlıcan üzerine cevizli tarator sos, sonra tekrar patlıcan, tekrar sos şeklinde yapılıp islim kebabına benzer bir şekil veriliyor), güveç (genelde kuzu etiyle yapılıyor ve yanına erik sosu veriliyor), çadi (mısır ekmeği), sinori peyniri ; alkol olarak da elbette bol bol şarap, milli içkileri chacha ve sokaklarda da bulabileceğiniz kbac (koyu renk ekşimsi biraya benzer bir içki) var.
Batum’dan ne alınır?
Batum çok ucuz bir şehir. Fakat gel gelelim alacak çok bir şey yok. Bitki, çiçek tarzında hediyelik eşyalar var. Bambu ve ahşap el işleri de satılan hediyelik eşyalardan. Eğer anahtarlık koleksiyonunuz varsa Batum’da anahtarlık göremedim. Magnet koleksiyonu varsa magnette sıkıntı yok.
Batum çok güzel bir yer. Bir hafta sonu atlayın ve gidin. Duty Free alışverişi yapmak için en az 3 gün kalmanız gerekiyor. Zaten 3 günlük bir Batum gezisi de hayli hayli yeter size.
Hadi güle güle…