Işık ve Güneş Diyarı: Ölüdeniz ve Koyları Rehberi

    Muğla’nın şu ülkeye verdiği nimetlerine ne kadar teşekkür etsek az. Kıymetinin bilinmesi, doğal güzelliklerinin ve özelliklerinin korunması gereken önemli bir şehir. Türkiye’nin baştan başa gerçek bir harikalar diyarı olduğunu unutturmuyor bize. Bu coğrafya güzel diyor; sahip çıkın bizlere…

    14333713_1736102663318565_2041108437040291561_n

    Işık ve Güneş Diyarı: Ölüdeniz

    Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı ve 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilen Ölüdeniz, Türkiye turizminin en önemli kaynaklarının başında geliyor. Ortaçağ’da “Uzak Diyar”, Likya Dönemi’nde ise “Işık ve Güneş Diyarı” olarak tanınan Ölüdeniz, Türkiye’de lagün oluşumlarından meydana gelmiş özel yerlerden.

    ölüdeniz-gezilecek-yerler

    Ölüdeniz’e Nasıl Gidilir?

    Uçak ile; Ölüdeniz’e gelmenin en rahat yolu uçak. Dalaman Hava Limanı’na gelip, buradan HAVAŞ’a binilirse 30 dakikada Fethiye merkeze geliniyor. Dilerseniz alandan araç kiralayabilir ya da transfer de alabilirsiniz. Yine Antalya Hava Limanı’na inildiğinde de Fethiye merkeze HAVAŞ kullanarak 2.5 saatte ulaşmak mümkün. Her iki alternatifte de Fethiye merkezden Ölüdeniz minibüslerine binilmesi gerekiyor.

    Havaş saatleri için tıklayın.

    Araba ile; Fethiye’ye gelen direkt otobüsler ile kara yolculuğunu tercih etmek de alternatifler arasında. Ya da kendi arabanızla gelebilirsiniz. İstanbul’dan yola çıkıldığı vakit Kütahya-Afyon-Burdur-Kemer-Fethiye güzergahı takip edilir. İstanbul-Ölüdeniz arası yaklaşık 814 KM.  

    Ölüdeniz’de Nerede Kalınır?

    Fethiye, kamp yapmak için Türkiye’deki en iyi yerlerden. Kumburnu, Kebekler Vadisi gibi birçok koyda ve yakınında kamp yapma olanağı mevcut. Sezonda otel ve pansiyon fiyatları bir hayli yüksek olduğu ve bizim de 2 günlük bir yere ihtiyacımız olduğu için Ölüdeniz merkeze yaklaşık 10 dakikalık bir kamp alanı olan Ölüdeniz Doğa Kamp‘ta kaldık.

    ölüdeniz-doğakamp

    Çadır ya da bungalov evlerde kalma imkanı sağlayan Doğa Kamp’ın fiyatları kişi başı kendi çadırın için 30, kampın çadırı için 40, bungalov için 80 TL. Kahvaltı dahil olan fiyatlara akşam yemeği isterseniz 15 TL eklemeniz gerekiyor. Bungalov evlerde kendinize ait bir banyo ve tuvalet mevcut; çadırlar ise her alandaki gibi ortak alanı kullanıyor.

    Tesis geçen yıl açılmış; belki de bu yüzden işletmesinde eksiklikler var. Alanda internet yok -hayır bunun doğal ortamla bir ilgisi de yok-, elektrik 22.00-10.00 arası gelmiyor. Haliyle şarj etmek için fellik fellik ortak prizde yer aradık ve onun da voltajı mı düşüktür nedir, hiçbir cihaz tam şarj olmadı. Ana yola 2 km uzaklıkta olan toprak bir yolda bulunan kamptan herhangi bir yere gitmek isterseniz işletme sahibi ring düzenliyor ama bunu kişi başı 5 TL gibi bir fiyattan yapıyor. 2 KM = 5 TL. Kamp alanının en güzel yanı patika yola gizlenmiş ‘Seyir Tepesi’ idi.DCIM102GOPRO

    Ölüdeniz’de Nerede Denize Girilir?

    “Adı üstünde işte ölü, ehe” gibi tanımlamalardan lütfen uzak durunuz. Evet Ölüdeniz’in denizi oldukça durgun, sakin, çarşaf gibi. Bir de ne yazık ki fazla sıcak. Deniz olduğunu bilmesek göl diye yutturabilirler bize kabul. Fakat denizin sağı solu olmaz, ölü bile olsa deniz denizdir.

    Bu sebepten Ölüdeniz’de denize girilecek yerlerden önce bu suları tanımakta fayda olacağına inanıyorum. Geçtiğimiz yıllarda tekne ile Fethiye’nin koylarında yaklaşık 10 gün kalmış ve bu yıl yine hem tekneyle hem de karadan ulaşımla Ölüdeniz sularına varmış biri olarak buranın denizinin göründüğü gibi ‘ölü’ olmadığını gözlemledim ve öğrendim.

    Ölüdeniz’in suları her gün yenileniyor. Bunu da çok kuvvetli bir akıntıyla yapıyor. Ölüdeniz’in kaynak suyu çıkışları Akdeniz açıklarına doğru kuvvetli bir akıntı yaratıp, tuz oranındaki fark sebebiyle içe ve dışa sirkülasyon oluşturuyor. Buna ek olarak Ölüdeniz’in gel-git etkisi ile suları 2-3 günde bir yarım metre yükseliyor ve alçalıyor.

    Belceğiz: Ölüdeniz’in en kalabalık, en meşhur, en derin ve en dalgalı olan plajı Belceğiz Plajı. Özellikle kıyı taraflarda büyük dalgalar meydana getiren ve kendisini Karadeniz sanan bir suya sahip. Halk plajı, gezi tekneleri ve su sporları imkanı sunar. Ben insan ve tekne kalabalığından mıdır bilmiyorum ama burayı sevemedim.

    Kıdrak: Tam adı ile Kıdrak Milli Parkı olan Kıdrak Plajı’nda hem güzel kamp alanları hem de mükemmel bir plaj yer alıyor. Belceğiz’e nazaran daha sakin bir plaj. Benim gördüğüm kadarıyla burada herhangi bir tesis yok, bu yüzden şemsiyesiz gidilmemesi gerekiyor.

    Kumburnu: Size favori plajımı tanıştırayım. Kaldığım kamp alanına yakın bir plaj olan Kumburnu Plajı upuzun bir kumsala sahip. Tam burunda (uçta) denize girildiğinde nirvanaya ulaşılıyor. Suyu berrak ve dalgasız. Kötü tarafı plaja girişin ücretli olması (öğrenci indirimi uygulanıyor). Memleket bizim, su bizim, plaja para veriyoruz! 14391021_1736102879985210_5669770356689194474_n

    Ölüdeniz-Paradise Beach: Durgun suyu, hakikaten de ölü bir denizi olan Paradise Beach, Belcekız’la Kıdrak arasında kalan kısımda bulunuyor. Otel ve beach olan Paradise’a ulaşmak için Ölüdeniz merkezde bulunan tekne firması Volkan 4’e giderek ücretsiz servis hizmeti alıyoruz.

    ölüdeniz

    Paradise Beach’te kişi başı şezlong ve şemsiye 10 TL. Yemek de yendiği takdirde günlük ortalama 60-70 TL gibi bir fiyata çıkılıyor. Müşterilerin tamamının İngiliz olduğunu ve bizden başka Türk’ün olmadığını hesaba katarsak belki de iyi bile bu fiyatlara çıktık, onu da bilmiyoruz. Hamburger menü 20, biralar 11-12 TL olup; bisiklet ve kano kiralamak için kişi başı 1 saate yaklaşık 10-15 TL ücret veriliyor.

    Paradise Beach’in denizi dibi görünmeyen, etrafı yeşil olduğu için yeşil renkte olan bir su. İnanılmaz sıcak ve derin sanılan yerlere pat diye girildiğinde bir kayaya toslamanız muhtemel. Bu yüzden kano kiralayıp karşı kıyıya gidiyoruz. Deniz burada beach’e göre çok daha iyi bir kıvama geliyor.

    Ölüdeniz’de Tekne Turu 

    Ölüdeniz’de gittiğim plajları yukarıda listeledim. Şimdi gerçek denize ulaşmak için tekne ile açılma vakti geldi. Denizin hakkını vermek istiyorsak tekne şart. Tekne ile Kelebekler Vadisi ve Mavi Mağara ile Akvaryum Koyu, Deve Plajı, Soğuk Su, batık şehir St. Nicholas Adası ve Gemiler Adası görülebiliyor.  Buralara gitmek için kaldığımız kamp alanının bize önerdiği 100 kişilik şahane korsan gemisini ne yazık ki kabul etmiyor ve özel tekne kiralıyoruz. Evet, kamp alanı bize 3 katlı ve 100 kişilik Dragon adlı tekneyi öve öve bitiremedi. Bizi koyda unutup giderse burada kızlar vardı neredeler diyeceklerinden bile şüphe duyduğum, bol müzikli ve köpük partili korsan gemisiyle gitmek isteyen olursa diye öğle yemeği dahil fiyatının 60 TL olduğunu belirtelim.

    Özel tekne kiralamak için istikamet Volkan 4. üç kişiyiz ve ufak bir tekneye ihtiyacımız var. Kelebekler Vadisi ve Mavi Mağara kısmı Akvaryum, Deve, Soğuk Su, Nicholas kısmına uzak. Hepsine gitmek istersek tekne fiyatı artacağından 2. seçeneği seçiyoruz. 2 saatlik tekne turuna 75 TL ödeme yapıyoruz. Ama dilediğimiz gibi doya doya denize giriyoruz.

    Akvaryum Koyu: Mükemmel, muazzam ve caretta caretta’lı sular için huzurlarınızda Akvaryum Koyu… Demir attığımız bölgede şans eseri denk geldik caretta caretta’lara. Bu yıl çokça duyulan ‘saldırdı’ haberlerine aldırış etmeden ama bir yandan da çenesi en kuvvetli deniz canlısı olduklarını unutmadan yaklaştık uzaktan uzaktan. Deniz onların evi, biz misafiriz neticede.

    Gemiler Adası ve Koyu (St. Nicholas): Yüzme anlamında büyük beklentilere girilmeyen ama tarihi için görülmesi gereken yerlerden. 1700 yıllık geçmişi ile Roma ve Bizans Dönemi’ne ait ev, kilise ve sarnıçları barındıran adada Kaya Mahallesi arkasındaki tepeden sonra Gemiler Koyu ile karşılaşılıyor. Tepe kısmına gelindiğinde ise Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi ve Göcek Körfezi boylu boyunca görülebilir. Noel Baba’nın burada yaşadığına inanılan bu adada 1500 metrelik bir tünel bulunur. Tünele yaklaşır ya da girerseniz içindeki 17 adet durakla karşılaşırınız. Bu 17 mevzusu, İsa Peygamber’in çarmıha gerilmek için götürüldüğünde 17 kez dinlenmesine atfedilir.

    undefined

    Deve Plajı: Ölüdeniz’in genelinde görülen su sıcaklığı Deve Plajı’nda birkaç derece olsun düşüş gösteriyor. Dalgasız ve berrak bir denizi, kumluk sahili ve bolca arıları olan Deve Plajı’nda dalış yapılacak elverişli bir mağara da bulunuyor.

    ölüdeniz-gezisi

    Soğuk Su: Adından da anlaşılacağı gibi çok şükür en soğuk suyun bulunduğu koy olan Soğuk Su’ya gelmiş bulunuyoruz. Kumsalı ve ufak mağaraları bulunan Soğuk Su’da en sonunda denize girdiğimi hissedebildim.

    ölüdeniz-gezisi

    Mavi Mağara: Tekne turları ile görülen diğer bir güzellik ise Mavi Mağara. Suyun rengi turkuaz tonlarında.

    Kelebekler Vadisi: Fethiye denilince akla ilk gelen yer kuşkusuz Kelebekler Vadisi. 1. dereceden sit alanı olan Kelebekler Vadisi’nde 80’den fazla kelebek cinsi bulunuyor. Bu kelebeklerden en meşhuru ise kaplan kelebeği.

    kelebekler vadisi ile ilgili görsel sonucu

    Kelebekler Vadisi’nde kamp yapma ya da bungalovlarda kalma alternatifleri bulunuyor. Vadide bulunan şelaleyi gezebilir ya da dalış yapabilirsiniz.

    Fethiye Merkezden Tekne Turu

    Yazımın başında bahsettiğim ‘tekne ile Fethiye‘ seyahatimde Ölüdeniz dışındaki diğer koylara da gitme şansım olmuştu. Tanıdık bir tekne sahibi ile aile-arkadaş grubu olarak gittiğimiz deniz yolculuğu oldukça keyifliydi. Eğer denizde kalmaktan (karaya sadece tekneye binmeden alışveriş yapmak için çıkılıyor) sıkılmayacak biriyseniz ve kamarada ya da güvertede yatma deneyimi size uzak değilse bir dakika bile düşünmeden buraları teknede kalarak geziniz derim.

    Kleopatra Hamamı – alıntıdır

    Yapmış olduğum bu yolculukta Fethiye-Göcek rotasını izlemiş ve Afrodit Koyu diğer adıyla Klepoatra Hamamı, Bedri Rahmi Koyu, Yassıca, Kızıl ve Tersane Ada‘ları ile  Boynuzbükü Koyu‘nu görmüştüm.

    kleopatra hamamı göcek ile ilgili görsel sonucu
    Bedri Rahmi Koyu – alıntıdır

    Ölüdeniz İçin Notlar

    Ölüdeniz’e ikinci kez gidiyorum ve her seferinde farklı bir yerini keşfediyorum. Bu durum gayet güzel. Fakat her geçen gün pahalanması ve su fiyatının bile yüksek olması insanı üzüyor. Bu tabloda genel izlenimleri kısaca paylaşıyorum:

    • Pahalılık: Ölüdeniz pahalı bir yer. Konaklaması pahalı, yemesi içmesi pahalı, bakkalları bile pahalı. Bu yüzden Azda isimli marketlerden alışveriş yapmak mantıklı. Ölüdeniz merkezdeki su fiyatları 2-3 TL gibi fiyatlarda. Dışarıda yemek yemediğim için bildiğim ve kıyas edebildiğim tek şey su oldu.
    • Yamaç Paraşütü: Ölüdeniz dedin mi Babadağ’da bir yamaç paraşütü yapılacak. O paraşüt havalanacak arkadaş. İyi de kaç para bu paraşütler? Piyasası bizi dumura uğrattı; 475 TL’den kapıyı açan var, hadi sizin için (!) 350 olsun diyen var; go-pro’lu olsun dersen bu fiyata dahilmiş. Bazısı ‘benim go-pro’m var’ desen de fiyatını indirmiyor; bazısı 300 küsürlere sende makine varsa düşürüyor. Neticede tanıdık vasıtasıyla bu işi 200 TL’ye kapattık.
    • Tekne Turları: Yazının genelinde de bahsettiğim gibi 50-60 TL arası fiyatlarla gezi gruplu tekne turu yapmak mümkün. Deep Blue, Dragon gibi tekneler sanırım herkesle anlaşmalı çünkü kamp dahil her yerde bu isimler sarf ediliyor.  Ama üç kuruş fazla olsun bizim olsun derseniz o zaman kişi sayınıza göre adam başı 70-80 TL fiyatlarla tekne kiralayabilirsiniz. Bizim kiraladığımız Volkan 4 firmasına dilerseniz uğrayabilir; bilgi alabilirsiniz.
    • Trafik: Evet Ölüdeniz’de merkezden kampa, yani 10 dakikalık bir yere yarım saatte gelebilecek kadar kalabalık bir trafik de gördük. Şükürler olsun.
    • Gece Hayatı: Ölüdeniz merkezde ya da koylarda hayatın gecesi pek olmuyor. Gecelere akmak için adres Hisarönü. Küçük İngiltere olan Hisarönü adeta çılgın atıyor. Tabii ablanız bu hayatı tükettiği için çılgınlar gibi eğlenmek yerine kendini Gelato Bianco‘nun dondurmalarına adadı.

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir