Belgrad Gezi Rehberi: Vizesiz Gidilecek Yerlerin Vazgeçilmezi

Belgrad Gezi Rehberi: Vizesiz Gidilecek Yerlerin Vazgeçilmezi

Belgrad gezilecek yerler listesine başlamadan önce bir gerçek var ki o da millet olarak vizesiz gidilecek ülke komasına girdiğimizde sakinleşmek için Belgrad kapılarına dayandığımız. Tabii bazı öz güveni yüksek arkadaşlar Belgrad’a gitmek için farklı sebepler de bulabilirler kendilerine. Onları 3 evetle uğurluyoruz ve isterlerse temelli Belgrad’a yerleşmelerini diliyoruz.

Belgrad gezilecek yerler açısından hem dolu dolu bir gezi rotası oluyor hem de bol bol ‘eskiden oralar bizimdi yea’ yapabileceğimiz bir bağlılığımız var kendisiyle. Bu espriyi yapmadan Belgrad gezilmiyor onu da belirteyim. İşin bir de ekonomik ve vizesiz Avrupa şehri gördük oley bucketlist’imiz tamamlandı kafası var ki, bizi bu duruma düşürenler utansın deyip içindeki seyahat tutkusunu bastıramayanların, iflah olmaz wanderlust’ların her mevsim gidilebilecekleri Belgrad gezilecek yerler listesine başlıyoruz. Az önce dediğim gibi bana göre Belgrad her mevsimlik bir yer. Zira ben ocak ayında gittim donmadan döndüm. Yani şair burada bize hangi mevsimde Belgrad’a gitmek istersin diye sormuyor. Ucuz bileti buldun mu uç diyor.

* Vizesiz gidilen ülkeler listesini de buraya bırakıyorum zira bizim için bu liste son derece mübarek bir liste.

* Belgrad konaklama önerisi için resmen ‘tamam ya burada bizim bi evimiz var artık’ dediğim bir yer ayarlamış olmaktan dolayı kendimle gurur duyuyorum. Belgrad Terazije Meydanı’nın arkasında yer alan (meşhur Mihailova’ya 5 dk) Apartment Modus‘u herkeşlere öneririm. Bir apartman dairesi olan Modus, konumu ve fiyatı ve sahibi Andrea ve eşi ile daha da Belgrad’da kalacak yer aramamı bitirmiştir.

Belgrad Gezilecek Yerler

Kalemegdan

Belgrad gezilecek yerler

Belgrad gezilecek yerler listesi yapılacaksa o listeye İstanbul’a gelen turistin ilk sıraya Topkapı Sarayı’nı koyması refleksini Belgrad’da Kalemegdan yaşatır. Belgrad’ın ‘kale ve meydan işte abicim buralar hep bizimdi’ cümlesinin mutlak suretle kurulduğu (ama haksız değiliz ismini kale ve meydandan alıyor) hem turistik hem de yerel bir durak olan Kalemegdan’ı, Knez Mihailova Caddesi’nin bitişiyle başlıyor. Bu arada dalga geçtim başlarken ama bildiğiniz Yedikule Zindanları’nın benzeri bir yer burası. Girişi, surlar kısmı, içinde yer alan Kalemegdan Parkı, ortasındaki zafer anıtı, sur tepesinden oturup manzaraya bakmalık noktası, Knez Mihailova bağlantısı falan düpedüz Yedikule Zindanları. Gerçi bizim zindanların aşağısından Mevlanakapı’ya yukarısından Kocamustafapaşa’ya çıkılıyor ama Knez Mihailova da bir Paşa değil zaten.

Belgrad’a ocak ayında gittiğim için donarak can vermeden hemen önce Belgrad Kalesi’ni, hayvanat bahçesini ve manzara izlerken yemek yiyebilmenin muhtemelen yazın falan çok güzel olduğu teras cafeyi de gördüm. Şaka yapıyorum ayrıca ben soğuk insanıyım eksi meksi dinlemedim, çatır çatır gezdim. Kalemegdan içerisinde görülecek birkaç şey var, onları da aşağıda listeleyelim…

Kalemegdan Parkı

Kalemegdan içerisinde yer alan park, Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği güzel bir manzaraya sahip. Tam olarak bu manzara Sarayburnu-Cankurtaran manzarası. Bu parkta öyle bir bank var ki banka oturunca Belgrad’a değil Sarayburnu’a bakıyorsunuz. Karşımda tren yolu, arkada Belgrad Kalesi. Banktan kalkıp yürüyerek devam etsem sanki Sirkeci’ye varacağım öyle bir benzerlik. Bu açıdan bank, Belgrad Kalesi’ne ve şehre bakan manzarası ile fotoğraf çekmek için vakit ayrılası bir yer.

Belgrad’ın Osmanlıya dayanan bir geçmişi var. Zaten Muhteşem Yüzyıl’da bu konuyu işledik. Kanuni, 250.000 askeri ile Belgrad Kalesi’ne dayanmış ve 28 Ağustos tarihinde Belgrad fethedilmiştir. Böylece Osmanlı’nın yüzü Avrupa’ya dönmüş oluyordu ki o iki lafın birinde manzara deyip durduğum Tuna ve Sava Nehri’nin kesiştiği önemli konum elde ediliyordu. İki nehrin kesişimi ise Avrupa ticaret yolları demekti.

Zafer Anıtı

Eski Belgrad (Stari Grad) olarak adlandırılan Kalemegdan Parkı içerisinde Belgrad’ın sembolü sayılan Sırbistan Zafer Anıtı (Pobednik ya da Viktor) de bulunuyor. Sırpça’da zafer anlamına gelen pobednik heykeli, önceleri Terazije Meydanı’na konulmuş lakin heykel çıplak olduğundan halk ‘istemezük’ demiş ve heykeli parka taşımışlar. Bu heykel bir elinde kılıç, diğer elinde de güvercin tutarak savaş ve barışı sembolize ediyor. Şimdi de Belgrad’ın sembolü olmuş durumda. Genelde bu işler hep böyle oluyor be Viktor.

Belgrad Kalesi

Kalemegdan içerisinde bir diğer görülecek yer olan Belgrad Kalesi de #ecdad hashtagiyle paylaşılmaya hazır bir şekilde bizleri bekliyor. Osmanlı tarafından yapılan Belgrad Kalesi’ne giderken dikkati çeken ilk şey büyük giriş kapısında yazan Stambol adı. Tahmin etmek zor olmasa gerek, meali İstanbul.

Askeri Müze

Kalemegdan’daki es geçilmemesi gereken yerlerden bizi de eski Yugoslavya dönemini açık hava askeri müzesi olarak gösteren müze. İstanbul Kapısı’ndan girince karşılaşılan açık hava müzesinde I. Dünya Savaşı’ndan kalma tanklar ve askeri araçlar var.  Kapalı olan müzeye girildiğinde ise Kosova Kurtuluş Ordusu’na ait silahlar ile Amerika’nın görünmez savaş uçağına ait parçalar yer alıyor..

Kalemegdan Parkı içerisinde görülecek diğer yerler ise Paşa Konağı, müze müdürlüğü olarak kullanılan Osmanlı Evi ve Mora fatihi olarak bilinen Damat Ali Paşa Türbesi.

Knez Mihailova Caddesi

Burada size her gittiğim yerin merkez caddesini İstiklal Caddesi’ne benzetiyor imajı çizmiş olabilirim ama hangi seyahat edilen yerde İstikal Caddesi’ne benzeyen bir cadde olmasın ki? Dünya şehirleri toplamının tüm merkez caddeleri ele alındığında İstiklal Caddesi ile en çok benzeşen cadde Knez Mihailova Caddesi olacaktır muhtemelen. Yalnız bu benzetme İstiklal Caddesi’nin şu anki cadde görünümünün benzetmesidir. Yoksa İstiklal her türlü Knez Mihailova Caddesi’ne elini öptürür. Ne yazıktır ki bizlerin de tüm benzetmeleri bu gidişle İstiklal’in hep eski hali üzerinden olacak gibi görünüyor.

Tarihi Roma dönemine kadar uzanan Knez Mihailova cadde boyunca tarihi binaların, dükkanların, restoranların, cafelerin olduğu araç trafiğine kapalı bir cadde. Belgrad’ın en ünlü caddesi ve merkezi konumu olan Knez Mihailova Caddesi bu yüzden Belgrad’da gezilecek yerler içinde her zaman ilk sırada yer alıyor. Cadde üzerinde oldukça eski ve değerli heykeller bulunması sebebiyle koruma altına alınan Knez Mihailova’nın da Osmanlı dönemi etkilerinin görüldüğünü belirtelim. Caddede 1869’da yapılan otel olarak yapılan ve şu an Şehir Kütüphanesi olarak kullanılan Srpska Kruna Hoteli de bulunuyor.

Trg Republike – Cumhuriyet Meydanı

Durun durun buraya da teşbih yapacağım. Kadıköy Haldun Taner, Taksim Burger King… Belgrad’lıların buluşma noktası Trg Republike’deki bu at heykeli imiş. Belgrad gezisi sırasında eşi dostu kaybederseniz paniğe kapılmayın ve acil çıkış kapılarına yönelerek at heykelinin önüne gelin. Gündüzü gecesi fark etmeksizin herkes bu heykelin önünde bekliyor ve saatine bakıyor. Hadi burası buluşma noktası onu anladık da buluşmaya kimsenin gelmediği bir yer mi? Buraya sadece buluşma yerini söyleyen mi gidiyor, karşı taraf gelmiyor mu? Çünkü buluşmaya gelen kimi gözlemlediysem saatine bakıyor. Lütfen bu insanlara Hababam Sınıfı’na aynı anda randevu veren kızlar gibi muamele yapmayalım.

Neyse biraz ciddi konulardan bahsedelim. Doğrudan Knez Mihailova’ya bağlanan Trg Republike’de Ulusal Müze ve Belgrad Opera Binası var. Ayrıca noel pazarı, restoranlar, cafeler de bolca mevcut. Belgrad’ın 19. yüzyılda dışa açılan kapısı olan ve vaktiyle İstanbul Kapısı’nın yükseldiği Trg Republike’deki bu İstanbul kapısı, Osmanlı hakimiyeti bitince Prens Mihailo Obrenović tarafından verilen emirle yıkılıyor. Yapılan ilk bina ise Sırbistan Ulusal Tiyatro (Opera Binası) oluyor.

Ardından buluşma noktası olarak kullanılan atlı heykel yani Prens Mihailo heykeli dikiliyor. İtalyan heykeltıraş tarafından yapılan bu heykel işaret parmağını uzatmış bir şekilde durmakta. Ve parmağıyla İstanbul’u göstermekte. Yani bize, bize bize Bihter’lerine bir nevi ‘geldikleri gibi giderler’ muamelesi çekmekte. Heykele yakından bakınca üzerinde Türkler’den en son alınan şehirlerin isimlerin yazılı olduğu da gözlerden kaçmasın. Trg Republike Belgrad’daki en işlek bölgelerden biri ve tramvay, otobüs, dolmuş avantajlarının olması sebebiyle Belgrad gezilecek yerler listesine alınası bir meydan.

Terazije Meydanı

Belgrad gezilecek yerler arasındaki diğer bir yer de Terazije Caddesi. Knez Mihailova Caddesi ile başlayan ve Aziz Sava Katedrali’ne devam ederek Cumhuriyet Meydanı ile kesişen Terazije Caddesi’nde Belgrad Belediye Sarayı, Parlamento Binası, Cumhurbaşkanı Köşkü gibi yapılar bulunuyor.

Kaldığımız ev Terazije Caddesi’nin hemen üstü olması dolayısıyla Belgrad’da nerede kalınır sorusunun da cevabı olabilecek potansiyelde bir yer olduğunu gördük. Pekçok mağaza, cafe ve restoran bu cadde üzerinde yer alıyor. Şimdi etimolojik gezi notlarına değinelim ve cadenin adına odaklanalım. Terazije yani Terazi adı Türkler tarafından buraya verilmiş. Vaktiyle Belgrad’a su getirmek için Türkler tarafından yaptırılan su kulelerinden yararlanıldığından bölgenin adı Terazije olmuş.

Moskva Hotel

Kaldığımız ev bu otelin 3-4 arka sokağında yer aldığı için gide gele gördüm ki bu bina Belgrad’ın en güzel binası. Teraziye Caddesi’ndeki Moskva Hotel, 1906 doğumlu bir bina.  Gerçek bir Moskva Hotel olan bu otelde (Moskova değil yani Moskva, o derece) kimler kalmamış ki. Rahmetli başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Backenbauer, kaleci Mayer asfasdfas tamam bu replik buraya çok güzel gitti ama şaka bir yana otelde kalan isimler Albert Einstein, Alfred Hitchcock, Maxim Gorky gibi isimler… Tabii biz bunu öğrenince ‘yuh bu yoldan kimler geçmiş, biz arka taraftan dolanalım bari ayıp olmasın’ triplerine girmedik değil.

Aziz Sava Katedrali

Görenlerin ‘e bu Ayasofya’ dediği Aziz Sava Katedrali, Balkanların en büyük Ortadoks Kilisesi. Sırp Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu Aziz Sava adına yapılan katedral, Belgrad’ın en büyük yapısı sanıyorum. Geniş bir alan içerisinde yer alan Aziz Sava Katedrali’nin bir ucunda ise Tesla’nın büstü var.

Nikola Tesla Müzesi

Çoğumuzun Belgrad’a gitme sebebi -iyi niyetli düşünmek istiyorum-, bir nevi Belgrad’ın popüler olmasını biraz da kendisine borçlu olduğu o insan… Elektriğin tanrısı Nikola Tesla…İcatlarıyla, hayatıyla ve karakteriyle çok konuşulan, Edison seni yıllar yılı dost bilmişiz dedirten Tesla şimşekten güçlü arkların, alternatif akımın öncüsü o yüce insan aslen Hırvat olmasına rağmen Belgrad’la özdeşleşmiştir. Tesla Müzesi, kuşkusuz her Belgrad gezilecek yerler listesinde yer alır. Müzede Tesla’nın hayatını ve icatları çok güzel anlatılıyor. Uygulamalı anlatım ile ışın kılıçlarından elektrik çıkartabilirsiniz. Tesla Müzesi giriş ücretleri 50 sırp dinarı.

Skadarlija

Belgrad’ın en sevdiğim yeri -ki bu durum bana özel değilmiş, genelde her giden Belgrad’da en çok burayı severmiş- Skadarlija İstanbul’un Cihangir’i gibi bir yer. Belgrad’ın bohem bölgesi Skadarlija renkli ve tarihi evleri, Belgrad’a özgü restoranları ile Belgrad gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazı. Skadarlija size bir sonraki Belgrad seyahatinizi yapana kadar yeterli derecede Instagram malzemesi verecektir. Nerede entelektüel birileri var işte onlar kesin Skarlija’dadır. Böyle bir şey olabilir mi ya diyeceğiniz Skadarska okunuşlu Skadarlija, iyi yemek, iyi müzik ve iyi şarap için doğru seçim.

Taş Meydan ve St. Mark’s Kilisesi

Belgrad’da dini yapı gezisine bir ekleme yapılacaksa o da St. Mark’s Kilisesi olabilir. Tasmajdan yani Taş Meydan Parkı’nın ortasında yer alan St. Mark’s Kilisesi, Krstić kardeşler tarafından Bizans mimarisinin canlandırılması şeklinde tasarlanmış. Söylenene göre Belgrad’da bulunan tüm taş yapılı binalar Taş Meydan’a çıkıyormuş. Hatırlatın bunu bir daha ki gidişimde takip ediiciim.

Prenses Ljubica’nın Konağı

Belgrad’a kadar gelmişim, Sırp Kralı Miloš Obrenović tarafından karısı Ljubica için yaptırılan konağı görmezsem uyuyamam falan diyorsanız doğru yerdesiniz. 19. yüzyıldan kalan en iyi korunmuş konut olarak nam salmış konağın önemli bir özelliği ise Belgrad’ın bugünkü mimarisine zemin oluşturan Osmanlı tarzıyla inşa edilmiş olması.

Savamala

Belgrad gezilecek yerler içinde yine bohem havalar bulunan Savamala Bölgesi atlanmamalı. Savamala, nehir kıyısında yer alan eski bir yerleşim yeri. Burasını da Karaköy yaparsak gece rahat uyuyabiliriz. Savamala Bölgesi biraz harabe görünümlü gelebilir ama ileride hareketleneceği ve Belgrad’ın bohem merkezlerinden biri olabileceği bir gerçek.

Nova Grad

Savamala’dayken Savski Most Köprüsü’nden karşıya geçin ve karşınızda Nova Grad (Yeni Belgrad). Nova Grad daha çok yüksek binaların, iş merkezlerinin olduğu bir yer. Belgrad gezilecek yerler arasına kısıtlı bir zamanınız varsa almasanız da olur gibi ama güzel bir yürüyüş alanı olduğunu belirteyim.

Zemun

İstanbul Boğazı’nın buz tuttuğu döneme yetişemeyen new generation, Belgrad’a kışın giderek torunlarınıza ‘evladım biz buz tutan Tuna Nehri’nden yürüyerek karşı tarafa geçtik eke eke’ diyebilme olanağına sahip olacaktır. Biliyorum eksi 34567 derecede gezmek kolay değil ama Belgrad’ın bence en güzel ve akılda kalıcı tarafı Tuna Nehri’nin buz tuttuğu anı görmekti. Kalemegdan’ın tam karşısında kalan Zemun’a işte tam olarak bu sebepten gidilmeli. Her ne kadar yazın hareketli bir yer olsa da kışın buz tutmuş bir Tuna Nehri görmek ve onlarca ördekle fotoğraf çekilebilmek kışın bir lütfu. Zemun Bölgesi’nde nehir dışında görülecek yerlerden biri de Usce Kulesi.

Şimdi buraya kadar her şey iyiydi, güzeldi fakat Zemun ile ilgili yaşanmış gerçek bir olayı sizlere aktarmak istiyorum. Efendim biz Zemun’a nasıl gidilir diye sorunca yoldakiler bize 3 numaralı otobüse 5 numaralı bilmem neye bin dediler. Biz de denileni yaptık ve Zemun’a doğru yola çıktık. Yalnız git git bir türlü gelemedik. Zemun halbusi Belgrad merkeze yakın olmalıydı. Fakat biz neredeyse 50 dakikalık bir yol gidince, karşımda oturan Rus bir kadına bu otobüs Zemun’a gitmiyor mu diye sordum. Biraz erken bir soru olduğunu kabul ediyorum. O esnada kadın da bana evet gidiyor yanıtını verince, e hani Zemun nerede diyorum. İşte burası diyor ve tam karşısını gösteriyor. Bakıyoruz ve gerçekten Zemun adında bir otopark görüyoruz. Evet, meğersem Belgrad’da Zemun adında bir otopark varmış ve 50 dakikalık bir yolculuk sonrası akşamın bir saatinde biz bir otoparka gelmişiz.

Ada Ciganlija

Belgrad’da kışın tadı çok da çıkmayan bir yer varsa o da meşhur Ada Ciganlija. Soğuktan uzun süre dışarıda duramayınca bu nehir kenarının keyfi pek sürülemeyebilir. Yazın güneşlenmek için akına uğrayan Ada Ciganlija, yeşil doğasıyla ile Belgrad’ın en güzel yerlerinden biri. Ada Ciganlija dışında buralarda Ada Huja ve Ada Medjica da diğer alternatifler.

No Comments

Post a Comment