Alpler’in Venedik’i ünvanlı Annecy (okunuşu ile Eneci –ansi dedik, ensi dedik, yetmedi annesi bile dedik en sonunda Eneci dendiğini kafamıza kaktılar), Fransa’nın belki de en masalsı kenti. Annecy gezisi için güneye, Rhone-Alpes Bölgesi‘ne gidiyorum. Bu avantajlı konumu ile Annecy, hem yaz hem de kış turizminde oldukça ilgi odağı bir kent.
Annecy Gezisi
1444 yılında Savoy Şehzadeleri tarafından kurulan ve Fransız Devrimi sırasında Savoy bölgesi Fransa tarafından fethedilen Annecy’nin etrafını birçok dağ çevriliyor. O dağların adları da Le Mont Veyrier, Le Semnoz, La Tournette ve Parmelan.
Kışın bile çiçeklerle dolu pencerelerin baktığı ve bir sonrakinin öncekinden hep çok daha güzel çıktığı sokakları, o aşık olunan sokaklara çıkan labirent gibi geçişler; kenarında yürümesi, bisiklet sürmesi mükemmel bir his olan köprülerle birleşmiş gölü, dağların verdiği o mis gibi havası, sıcak kanlı insanları, burada ne varmış diye baktığınızda sürpriz diyen pasajları, yola çıkmış tahta sandalye ve masaları ile her biri birbirinden şirin lokantaları, şarap evleri ile Annecy…
Annecy’ye Nasıl Gidilir?
Cenevre ve Lyon’a çok yakın olan Annecy’ye biz Lyon üzerinden gidiyoruz. Cenevre’ye 40 km olan Annecy’e Lyon’dan da tren ve otobüs ile gidilebiliyor. Biletler online olarak alınabildiği gibi, Lyon Part-Dieu tren garından da alınabiliyor. Yalnız, biletleri istasyondan alacaksanız her şeyin Fransızca olduğu bir kiosktan biletleri alacağınızı ve tek başınıza zorlanabileceğinizi söylemeliyim. Biz eğer Annecy’de okuyan genç bir çocuğa rastlamasaydık, biletleri tren garından biraz zor alırdık.
Online ya da gardaki kiosktan bilet alırken saatlere göre otobüs mü ya da tren mi olduğunu görüyorsunuz. Trenler Fransa’nın hızlı trenleri TGV. Ama bana sorarsanız tren diye kastırmayın, çünkü otobüs çok daha rahat ve manzaralı. Varış süresi olarak da tren ile aralarında 10 dakika fark var. Her ikisi de yaklaşık 2 saat. Giderken otobüsü dönerken treni kullandık. Gidiş dönüş toplam tutar saatlere göre değişiyor. Bizim biletlerimiz kişi başı yaklaşık 42 euro tuttu.
*Otobüsler, Lyon Part Dieu tren garının hemen karşısındaki otobüs durağından kalkıyor.
*Hem otobüs hem de tren Annecy’de aynı yerde indiriyor.
*Online biletler için link.
Annecy Gezilecek Yerler
Ana durakla Annecy merkez arası yürüyerek 2-3 dakika. Büyük bir yer olmadığı için bir günde kolaylıkla gezilebiliyor.
Chateau d’Annecy: Annecy’nin bir tanesi Chateau d’Annecy. Şatoya çıkarken karlı dağlar eşliğinde arnavut kaldırımlı yokuşlardan çıkılarak güzel bir Annecy manzarasına şahit olunabilir. Girişler ücretli olduğundan ve ben Lyon’da parayı midyeye gömdüğümden şatoya giremedim. Ama tabii özünde güzel olacağına eminim.
Lac d’Annecy (Annecy Gölü): Bahar ve yaz aylarında taha çok tadının çıkartılacağına emin olduğum Annecy’nin en turistik noktası göllerinde tekne turlarına katılmak iyi bir fikir. Tabii kışın giderseniz göle öyle bakar, hele şurda bir mangal yapaydık kardeş dersiniz. Sahi, gölü bulup da mangal yapmamak hoş mu!
Annecy gölü için ‘mavi göl’ yakıştırması yapılmaktaymış. Ama kışın burada bulunduğum için mavi rengi göremedim. Yazın gelirsem belki bu sefer bu şerefe nail olabilirim.
Le Palais de i’isle: İşte döne dolaşa kendisine gelinen, Annecy fotoğraflarının 10’da 8’ini oluşturan, ama bunu da sonuna kadar hak eden güzellik. Eskiden kimi zaman saray, kimi zaman da bir hapisanesi olarak kullanılan bu bina, şimdi müze olarak kullanılıyor. Girişlerin 4 euro olduğu bu müze aynı zamanda Fransa’nın en çok fotoğraflanan müzesi.
[before-after move_on_hover=”true” label_one=”Önceki” label_two=”Sonraki”]
[/before-after]
Köprüler: Annecy köprüleri ile meşhur bir yer, bu yüzden köprülerin üzeri her daim kalabalık. En popüler köprüsü de Aşıklar Köprüsü adı verilen Pont des Amours ve La Palais de i’isle manzaralı Thiou Köprüsü.
Basilique de la Visitation ve Church Of St. Francis: İçeriye girmediğim ama notlarıma yazdığım diğer yapılar da bazilika ile kilise oldu.
Annecy’de Yılbaşı
Annecy’nin güzel bir ‘kristmıs’ pazarı var. Epey büyük. Minicik bir yere, Annecy kadar pazar kurmuşlar. Bu pazarda gözümüze çarpan en çok satılan üç şey eti puf benzeri şekerlemeler, mum ve çay oldu. Eti puf gibi olan şekerlemeler tam bir hayal kırıklığı. 3 tane alınca indirimli oluyor diye gaza geldik, hepsini çöpe attık.
Çay kültürünü seven Fransa, genelde naneli çay içse de farklı aromalarla yapılan çaylara da meraklı. Annecy’nin noel pazarında öyle güzel bir çaycıya denk geldik ki, oradaki 3 çay alana bir demlik bedava kampanyasından yararlanmadan duramadık.
Mumlar ise gerçek bir emek işi olmuş. Çok başarılı. Kokuları da muazzam. Mumdur, tütsüdür bu tarz koku veren şeyleri sevmediğim için almamış olsam da, sevenlere güzel bir hediyelik önerisi kendileri.
Annecy, bu güne kadar gördüğüm kentler içerisinde Siena’dan sonra en çok sevdiğim yer oldu. Kışın gitmenin hele ki noel zamanı gitmenin avantajını da bize ışık festivali ile vermiş oldu.
Denk geldiğimiz ışık festivalinin kısa videosu da aşağıda.
Annecy Gezisi Notları
- Yazın ve ilkbaharda fiyatlar biraz normalin üstüne çıkıyormuş. Hem konaklama hem de aktiviteler için daha uygun bir zaman olan kışı tercih edebilirsiniz. Donarsınız o ayrı, ona bir şey diyemem.
- Her pazar yiyecek pazarı kuruluyor. Millet İsviçre’den pazar yapmaya buraya geliyormuş.
- Yazın gidildiyse muhakkak dondurma yensin. Çok güzel dediler.
- Kayak yapmak için Manigod, Letale, Semnoz, Grand Bornand gibi merkezler var. Fiyatlar da gayet makul buralarda.
- Ekim ayında Retour Des Alpages festivali var. Heidi bile geliyormuş, öyle dediler.
- 1960 yılından beri düzenlenen Uluslararası Animasyon Film Festivali’ne de ev sahipliği yapıyor Annecy. 2016’daki festival 13-18 Haziran‘da düzenlenecekmiş.
- Annecy her ne kadar turistik olsa da siesta zamanlarına riayet ediyor. Bu yüzden günübirlik bir gezide Annecy’nin turistik köşelerinde yemek yemeniz biraz zor olabilir. Onun için de gara yakın bulunan ve sanırım Annecy’nin avm’si olan bir binanın altında fast-food zinciri Quick bulunuyor. Menü fiyatları da çok uygun.
Annecy Şehir Merkezi Haritası