Edirne gezilecek yerler listesine başlamadan şunu söylemeliyim ki bu kent, İstanbul’a yakın ve nefes alınabilecek en güzel yerlerden biri. Genelde insanlara karşı yaptığımız bazı davranışların Edirne için de yapıldığını gözlemliyorum. “Edirne şurası ya gideriz bir ara, Edirne’ye sonra gideriz orası yakın, Edirne 2 adımlık yer ya onu sonraya bırakalım.” İnsanoğlu yakınında yer alan güzellikleri görecek kadar vizyon sahibi olana dek Edirne yalnız ve sadece onu fark edene güzellikler sunacak.
Türkiye’nin açık hava müzesi denilecek, altın üçgene sahip, mimari açıdan entelektüel seviyede boyut atlamış Edirne’de gezilecek yerlere başlayalım.
Edirne 5N1K
Edirne’ye nasıl gidilir?: Edirne’ye İstanbul’dan otobüs ile ulaşmak oldukça kolay. Araç kiralamak da bir seçenek olabilir. Eğer otobüs ile gidersen Edirne otogardan toplu taşıma ile merkeze gidebilirsin. Ya da taksiye binersin, 150 TL falan tutuyor. Bu arada toplu taşımada kredi kartı geçiyor.
Otobüs bileti ücreti: İstanbul-Edirne otobüs bileti fiyatı 350 TL.
Edirne’de ne yenir?: Edirne’deysen ciğer, badem ezmesi, köfte yemek; rakı ve boza içmek yazılı olmayan bir kuraldır. Edirne gastronomik açıdan muazzam bir şehir olmasa da adıyla özdeşleşmiş Edirne ciğerinin de olayı burada bir başka.
Edirne’den ne alınır?: Meyve şeklindeki kokulu sabun, süs çalı süpürgesi bu kente özgü hediyelik eşyalardan.
Edirne’de ne kadar kalınır?: Çoğu insan için Edirne 1 gece kalmalı olabilir ama bana sorarsan bu kenti gezmen için 4 gece kalman lazım.
Edirne’ye ne zaman gidilir?: Kışı sevmiyorsan bu ayları es geç, sıcakla aran yoksa yazın gitme. Gerçi kışın Bulgaristan’ın Yambol şehrinin geleneksel festivali Kukerlandia Festivali düzenleniyor. Belki ilgini çeker. Bunun dışında en ideal zaman ilkbahar ve sonbahar ayları. Haziranda lavantalar açıyor. Temmuzda ise Kırkpınar yağlı güreşleri var. Etkinlik insanı isen mayıs ayında gerçekleşen Hıdırellez zamanı gitmeyi de düşünebilirsin.
Edirne’ye kimle gidilir?: Cami ve müze gezmeyi sevmeyen biriyle Edirne’ye gitme derim. Sadece camileri ziyaret edeceğim dersen ailece bir gün için de idealdir. Ama tarihe meraklıyım, mimariyi severim dersen bu sevgiyi paylaşacağın bir yol arkadaşı bul ya da tek git.
Saraçlar Caddesi
Edirne Çarşısı olarak da bilinen Saraçlar Caddesi, bir zamanlar burada bol saraç bulunduğu için bu ismi almış. Tabii zamanla saraçlar kalmamış. İstanbul’un İstiklal Caddesi konumunda bir cadde burası. Dükkanlar, restoranlar, kafeler burada bulunuyor. Edirne gezilecek yerler içerisine almanın farz olduğu bir yer kendisi. Ayrıca araç trafiğine kapalı olması da en şahane özelliği.
Selimiye Camii
Mimar Sinan’ın “Ustalık Eserim” dediği, II. Selim -nam-ı diğer Sarı Selim- tarafından yaptırılan Selimiye Camii tabii ki Edirne gezilecek yerler arasında naaambır vaaan oluyor. Mimar Sinan’ın ustalık eseri olarak adlandırdığı Selimiye Camii bu mahlası, Mimar Sinan’ın camiyi yaparken neredeyse 90 yaşında olmasından alıyor. Gerçekten ustalık eseri yani. Şu an UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olan Selimiye Camii’yi gezmek inanılmaz bir duygu. Edirne’nin neresinde olursak olalım görüş açımızdan çıkmayan Selimiye Camii’ye bakıldığında dikkati ilk minarelerin kubbeye yakın oluşu çekiyor. Bu durum Mimar Sinan tarafından camiyi göğe doğru yükselirmiş gibi göstermek için bilhassa yapılmış.
Her yer İznik çinileriyle kaplı. Çinilerin yanı sıra sedef, mermer, ahşap malzemeler de kullanılmış. Ayasofya’ya nazaran Selimiye Camii’nin kubbesi daha büyük olduğu için içerisi her zaman ferah. Mimar Sinan’ın kubbeyi o genişlikte yapabilmek için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem oluşturarak çözdüğü söylenir.
Tarihi gezilerin Nirvana’sı olan Selimiye Camii’nin bilinen en ünlü rivayeti ise lale motifi. Rivayete göre caminin bulunduğu arsanın sahibi aksi bir kadınmış ve Mimar Sinan bu ters lale motifi ile kadının aksiliğini sembolleştirmiş. Dünya üzerindeki en estetik mimari yapıların başında gelen Selimiye Camii nasıl olur da bunca yıldır ayakta kalabilmiş diye soran olursa onun da cevabı var: Mimar Sinan kullanacağı taşları araziye yerleştirmiş ve iki yıl taşları zeminde bekletmiş. Böylece taşların zemine iyice oturmasını sağlamış. Bu da yağış alan ve deprem bölgesi olan Edirne’de senelerdir çatlağı olmadan ve kayma sorunu yaşamadan günümüze kadar gelmesini sağlamış.
Selimiye Camii’nin dışını özellikle akşam güneşi batarken görmenizi tavsiye ediyorum. Ben ilk kez dördüncü kez Edirne’ye gidişimde gördüm ki akşam güneşi batarken caminin renkleri inanılmaz bir hale bürünüyor. Bunu fotoğrafla anlatmam çok zor. Gidip görünüz.
Yemiş Kapanı Hanı
Selimiye Camii’nin hemen yanında henüz tamamlanmamış bir kazı çalışma alanı var. Selimiye Camii’yi de kapsayan bu tarihi alanda Yemiş Kapanı Hanı gün yüzüne çıkmış. İlerleyen dönemlerde bölgenin arkeopark olması için çalışmalar sürüyor. Yemiş Kapanı Hanı, III. Murad döneminde yapılmış ve tahminen 100 odası bulunan bir hanmış.
Üç Şerefeli Camii
Aslında bu caminin önemi Selimiye Camii’nden geliyor. Çünkü kubbe ve minare yüksekliği, Mimar Sinan’a Selimiye Camii’yi yaparken ilhamı vermiş. Zaten Üç Şerefeli Camii’nin mimari da Mimar Sinan’ın ustası. Ondan etkilenmesi ve ilham alması gayet doğal. Camiye baktığınızda ilk dikkati çeken şey her minarenin sanki farklı caminin minaresi gibi oluşu. Çünkü hepsi birbirinden farklı. Diğer bir özelliği ise Osmanlı’nın ilk avlulu cami olması.
Eski Camii
Edirne gezilecek yerler arasına bolca dini yapı almak gerekiyor çünkü Edirne’yi güzel yapan da onlar oluyor. Mesela Eski Camii gibi… Dışında bulunan Arapça Allah yazısı ile dikkati çekiyor Eski Camii. İçeriye girdiğinizde ise mihrabın sağında bulunan ve Kâbe’den geldiği rivayet edilen Kâbe tası ilk uğrak nokta oluyor. Bir diğer önemli nokta ise cami iç duvarlarının beyaz olması ve üzerlerindeki hat sanatı.
Rüstem Paşa Kervansarayı
Eski Camii’nin hemen arkasındaki kervansaray yine bir Mimar Sinan eseri. Şu an otel olarak kullanılıyor. Kervansaraya bağlı dükkanlar sıra sıra dizili. Kalacak otel arayışınız varsa aklınızda bulunsun. Hem temiz hem de merkezi bir konumda Rüstem Paşa Kervansaray Otel.
Muradiye Camii ve Mevlevihane
Sarayiçi Bölgesi’ne bakan, Edirne’nin kendine has dini yapılarından biri de Muradiye Camii. II.Murad tarafından tahminen 1436 yılında yaptırılan Muradiye Camii, Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Caminin içine girdiğinizde mihrap ve duvarları kaplayan mavi-firuze renkli Türk çini sanatı örnekleri ile bunu görmüş olacaksınız.
Muradiye Camii’nden Selimiye Camii’nin en iyi manzarası görülüyor. Net. Bu yüzden Muradiye Camii’nin Edirne gezilecek yerler listesine alınası yerlerden biri olduğunu kesinlikle söylemeliyim ama mümkün olduğunca gündüz vakitlerinde notunu da iliştireyim. Zira ben akşam gittiğim için biraz Show Ana Haber malzemesi çıkartacak potansiyeli gördüm.
Sarayiçi Bölgesi
Osmanlı Dönemi’nde Edirne Sarayı’nın bulunduğu Sarayiçi Bölgesi, Edirne’nin tarihi yerlerinden biri. Saraydan geriye mutfak, hamam, Adalet Kasrı gibi çok az kısımlar kalmışsa da, Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı’nın en büyük sarayı olan Edirne Sarayı’nın bulunduğu bu bölge görülmeye değer. 93 Harbi’nde Rusların Edirne’yi işgal edeceği haberi üzerine sarayın yakınında bulunan cephaneliğin patlatılması sonucu yıkılan saray, Tunca’nın batısında yaklaşık 3 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde kuruluydu ve 5 ana meydan ile bu meydan içinde bulunan yapılardan oluşmaktaydı.
Bu ana meydanın içerisinde yer alan sarayın karşısında ise günümüzde Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı alan bulunmakta.
Kırkpınar Alanı
İşte geldik meydaaaaaaaaaaneee… Ya şurada bir güreş izleyemedim kısmetse bir yazı da Kırkpınar güreşleri için gelecek ama şimdilik Edirne gezilecek yerler için önemli bir durak olarak bahsedelim. Geleneksel Türk yağlı güreş turnuvalarının düzenlendiği ünlü er meydanı Kırkpınar Alanı, üç gün boyunca er meydanında mücadelelere tanık oluyor. Bu mücadele sonrası pehlivanlar son gün yapılan finallerde kategoriye göre ödüllendiriliyor. Bu ödüller arasında en önemli derece, tabii ki başpehlivanlık.
Başpehlivanlık olayı, birçok panayırda düzenlenen güreşler içinde yalnız Kırkpınar’da “baş”ı kazanan ve 3 kere galip gelen pehlivana veriliyor. Başpehlivan deyince akla ilk gelen Koca Yusuf ve pehlivanların büstleri de güreş alanının karşısında sergileniyor.
II.Beyazid Külliyesi – Sağlık Müzesi
Sarayiçi’nden devam edince, birkaç dakika sonra ulaşılan müze ve külliye, Osmanlı Dönemi Edirne’sinin hastanesi. Tepesinde irili ufaklı kubbeleri ve oldukça geniş bir alana kurulu olan külliye bir film platosu gibi. Aynı zamanda sağlık müzesi olarak ziyarete açık külliyede vakti zamanında hastaların müzikle tedavi edildiğini görüyoruz. Diş için, göz için, kalp için ayrı müzik tedavileri yapılıyor. Bu yüzden müze içerisinde her odadan ayrı bir müzik sesi geliyor. Arabası olmayanlar Özdinç İş Merkezi’nin hemen önündeki duraklardan 3A minibüsüne binerek müzeye ulaşabilir.
*Müzede öğrencilere ücretsiz. Müzekart ise geçerli değil.
Karaağaç
Edirne gezilecek yerler arasında yine tarihi bir durak olarak Karaağaç’ta Lozan Anıtı ve Müzesi, Trakya Üniversitesi Rektörlük Binası ve Kara Tren bulunuyor. Lozan Anıtı, Karaağaç’ın tekrar Türk topraklarına kazandırılmasını temsil ediyor. Türk siyasi tarihi için önemli bir anlamı bulunan anıtın hemen bitiminde Lozan Müzesi bulunuyor.
Karaağaç İstasyonu-Kara Tren
Karaağaç’ta, Lozan Anıtı’nın hemen yanında bulunan istasyon, II.Abdülhamit tarafından yaptırılmış. İstanbul’daki Sirkeci Garı örnek olarak yapılmış gar binalarından birisi bu gar. Şark Ekspresi olarak da bilinen kara tren ise, Rumeli Demiryolu hattının en güzel istasyonlarından birinde bulunuyor. Türkiye ile Yunanistan sınırında bulunan bu tren 1950’lere kadar kullanılmış. Sonraki yıllarda yolun yarısı Yunanistan topraklarında kalınca, faal halindeki tren Uzunköprü’yü geçer, Karaağaç İstasyonu’nda bekletilir, sonra Yunan tarafına geçermiş.
Trenin tarihte olduğu kadar edebiyatta da önemli bir yeri var. Bunlardan biri Ernest Hemingway’in 1. Dünya Savaşı’nda gazeteciyken Karaağaç İstasyonu’na gelip, burada kalması. İkinci önemli nokta ise, cinayet romanlarıyla ünlü Agatha Christie’nin Pera Palas’ta kaleme aldığı ünlü ‘Şark Ekspresi’nde Cinayet‘ adlı kitabını, Karaağaç sınırlarında bulunan bu trende yaptığı bir yolculuk sonrası hayata geçirmiş olması. Of yazarken heyecanlandım resmen.
Meriç ve Tunca Nehir ile Köprüleri
Yine Edirne gezilecek yerler arasında bir fenomen ile karşı karşıyayız. Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarına yakın ve Türkiye Trakyası’nın 4. büyük kenti olan Edirne Tunca, Meriç, Arda ırmaklarının kesiştiği düzlükte kurulu. Bu yüzden kentin en önemli yeri nehir ve köprüleri. Edirne merkezden Emirgan-Karaağaç istikametinde gidildiğinde ilk önce Tunca, ardından Meriç nehirleri üzerinden geçiliyor. Tunca Nehri’nin başlangıcı Bulgaristan ve aynı zamanda Meriç’in kollarından birini oluşturuyor. Tunca Köprüsü, Sultanahmet Camii’yi de inşaa eden Mehmet Ağa tarafından yapılmış ve üzerinde kitabe köşkü bulunur.
Meriç Nehri ise Tunca Nehri gibi Bulgaristan’dan doğar, Yunanistan ile sınırlarını belirler ve Ege Denizi’ne dökülür. Çirmen Savaşı’nın burada yapılması da tarihteki önemini göstermekte. Meriç, fotoğraf çekme davasına hep kalabalık. Üzerinde hem kitabe köşkü hem de köşk balkonu bulunuyor. Köşk balkonu da sürekli dolu zaten boş bulana aşk olsun.
Bu arada herkes bu köşkte ya kendini çekiyor, ya selfie derdinde ya da manzara. Ama benden söylemesi. Karşıya bakarken yukarıyı atlıyorsunuz. Çünkü köşkün en güzel tarafı tavanı.
Edirne Büyük Sinagogu
Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise üçüncü büyük sinagogu olarak biliniyor Edirne Büyük Sinagog’u. 1492’de Avrupa’daki baskılardan kaçarak Osmanlı’ya sığınan Seferad cemaatine kadar uzanan bir geçmişi var bu yapının. 1905 yılında çıkan yangında yanan Büyük Sinagog, II.Abdülhamit’in fermanıyla yeniden inşa ediliyor.
Günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilip yeniden ibadete açılıyor. Edirne gezilecek yerler arasında yine zirvede yer alan yapılardan biri Büyük Sinagog. Hemen arkasında ise Edirne’ye ait geleneksel sanatların yapıldığı Kültür Evi bulunuyor. Sinagog’a gelmişken burayı da ziyaret edebilirsiniz.
Edirne’de Nerede Ne Yenir?
Bu da soru değil ama yine de bilmeyenler için sağ baştan sayıyoruz. Ciğer, ciğer, ciğer. Ben sevmem ciğer miğer diyenler için de köfte veriyoruz.
Köfteci Osman
Edirne ve köfte denilince ilk durak Köfteci Osman olur. Nam-ı diğer Park Köftecisi Osman. Edirne’de birçok şubesi var Köfteci Osman’ın. Benim gittiğim ilk şubesi olan meydandaki şube. Köfte ve piyaz olayına girmek için tek adres burası derim. Köfteci Osman, köfteleri kaburgadan yapar. Nereden geliyor bu köftenin lezzeti diye düşünmeyin diye cevabı vereyim istedim.
Niyazi Usta/Kemal Usta/Kazım Usta’da Ciğer
Edirne’ye her gidişimde başka bir ciğercide ciğer yediğim için şunu söyleyebilirim ki arada çok da fark yok. Ya da ben ciğerden anlamıyorum. O yüzden şöyle demem daha doğru olur; ciğerin ince kesilmiş ve beklememiş yağda yapılmış olması benim için ciğeri güzel yapar. Formülüm bu olduğu için gittiğim tüm ciğer restoranlarından beğeni ile ayrıldım. Niyazi Usta’ya hafta için gittiğim için kuyruk beklemedim ama hafta sonu o kuyruk bitmez ve bana göre o kuyrukta da beklenmez. Niyazi Usta’nın ciğerleri çok incedir, kıtırdır. Bu yüzden bence de güzel ciğer yapmaktadır. Aydın Tava’ya gittiğim zaman biraz kalabalık bir gündü ve ciğer, Niyazi Usta’nınki kadar pişmemiş geldi.
Niyazi Usta’nın iki yan dükkanındaki Kemal Usta’da iki kez ciğer yedim, ikisinde de masa donatılıp ciğerler ince ve kıtır geldi. Kemal Usta da iyi ciğer yapanlardan. Son olarak Kazım Usta’nın da ciğerlerinin kıtır kıtır ve ince olduğunu ve hatta Kazım Usta’nın ciğercilerin başı olduğunu da burada beyan ederim.
Emirgan Çay Bahçesi’nde Çay
Edirne’deki Meriç manzaralı bu bölgeye Emirgan adı veriliyor. Yan yana birkaç cafe, çay bahçesi bulunuyor. Emirgan Çay Bahçesi, manzarası ile güzellerden biri. Meriç Köprüsü seyri ile bir çay içilir.
Lalezar Restoran’da Kahve
Emirgan Çay Bahçesi’nden çıkıp devam ediyoruz ve Lalezar Restoran’a geliyoruz. Biraz daha restoran tarzı bu yerde çayın ardından kahve içiyoruz. Kahvenin sunumu pek güzel.
Kırkpınar Evi’nde Çay
Edirne’de ara sokaklara daldığımda tesadüfen karşıma çıkan bu çay bahçesi ciddi manada Edirneli bir mekan olmuş. Neden mi?
Adından da anlaşılacağı gibi çay bahçesinin bahçesinde Edirne’nin meşhur Kırkpınar pehlivanlarının büstleri yer alıyor. Çay bahçesi ağaçlarla çevrili olduğu için yazın da gidilip efil efil esen rüzgara ve pehlivanlara karşı çay içilesi olmuş. Ben Koca Yusuf’u yad ederek en demlisinden bir çay içiyorum…
Edirne’de Gece Hayatı
Nabzı 9/8’lik atan bir memleket için gece hayatının nasıl olabileceği konusunda herkesin ‘üj bej’ fikri vardır diye düşünüyorum. Eğer ruhunuz klarneti, kemanı ve kanunu seviyorsa o zaman Edirne’de 3K kuralına uyan efso mekanlar var. Hepsine tek tek gidemediğim için aşağıdaki mekanı öneriyorum.
Gazi Baba Meyhanesi
Edirneli arkadaşım İrem‘in birçok önerisi içerisinde bana yakın gelen Gazi Baba Meyhanesi konusunda iç sesime teşekkür ediyorum. Cumartesi gecesi olmasına rağmen ve bizim de rezervasyonumuz olmamasına rağmen kırmayıp masa ayarlıyorlar. Müzik efsane. Bağır çağır değil, olması gerektiği gibi söylüyorlar. İçeride sigara içilmemesi de ayrı güzellik. Karnım tok ama gözüm aç. Mezeler ve ızgaralar enfes gözüküyor. Sonra arkalardan bir yazı dikkatimi çekiyor. Yakınlaşınca mekanı bir kez daha seviyorum. Edirne’deki mekanım artık burasıdır. Bana böyle mekanlarla gelin işte bunları övün.
Gazi Baba Meyhanesi’nin hemen yanındaki Zindanaltı Meyhanesi de Edirne’nin güzel mekanlarından. Yine hafta sonları rezervasyonsuz sıkıntı yaşanılacağı unutulmasın. Daha salaş bir meyhane için Çalgılı Meyhane de önerilir. İçerisi yüzde doksan abiler olduğundan giremedim ama bence o meyhanede büyük potansiyel var. Meyhane dışında daha bar-pub tarzı düşünenlere Bands Bistro, Wagon, Queen, Fly Pub – Fly Lounge da akşamcıların notlarına düşülesi. Dediğim gibi ben buralara gidemedim ama gittikçe güncelleme vereceğim.
Edirne’den Ne Alınır?
Edirne’de turistik alışveriş gerek merkez, gerekse tarihi Alipaşa Çarşısı ve Bedesten‘de yapılıyor. Edirne’ye özgü yiyecek içecek ya da giyim-hediyelik eşya gibi olayların adresleri burası. Hiçbir şey almayacaksanız da bu iki yeri Edirne gezilecek yerler listesine alınız.
Edirnede’den ne alınır sorusuna gelecek olursak yöresel gurmelikte zirve için badem ezmesi, kavala kurabiyesi, hardaliye almamız şart. Bunlar için Edirne’de Keçecizade ve Arslanzade en meşhurları. Ezmecioğlu da vardı ama son gittiğimde kapandığını söylediler. Geriye kalan iki firma arasında Keçecizade’nin badem ezmesi, Arslanzade’nin kavala kurabiyesi iyi. Yemek dışında hediyelik eşya almak isteyenler için de aynalı süpürge ve kokulu meyve sabunları öneriyoruz. Zaten onları almayanın Edirne’ye gittiğini ispatlaması da çok güç.
Edirne’ye Ne Zaman Gidilir?
Yazın; Edirne’nin yazı Güneydoğu ile yarışır ve bu yüzden mayıstan sonrası benim için buraları unutma vaktidir. Tabii sıcağı seven varsa bu durum sorun değil. Yazın gitmenin tek iyi tarafı Kırkpınar Güreşleri’ne denk gelmek. Yağlı güreş takvimine bu linkten bakabilirsiniz. Güreşler temmuz ayı içerisinde gerçekleşiyor. Sırf bu yüzden gidemedim şu güreşleri izlemeye valla bu kez taşınabilir vantilatörümle gideceğim, ablanız kurban olsun size.
Kışın; Kış mevsiminin insan dövdüğü anlar yaşanıyor. Ocak ayında gittiğim vakit soğuktan gözlerimden akan yaşın akmadan donduğuna şahit oldum. Tabii yine de kışı yaza tercih ederim. Söz konusu bile olamaz. Kış insanı olarak da kışı kimseye yedirmem. Ayrıca 2018 şubatında Kukerlandia Festivali olacak. Diğer yıllar gerçekleşecek mi bilmiyoruz, göreceğiz.
Baharda; Geldik en güzel vakitler olan ilkbahar ve sonbahara. Özellikle ilkbaharda, nisan ve mayıs aylarında Kakava Şenlikleri, Bando ve Ciğer Festivali gibi yöresel etkinliklere denk gelmek mümkün. 2014’ün 26 Nisan’ında gittiğim Bando ve Ciğer Festivali’ne Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’dan bando takımları gelmiş ve festivalin son günü meydanda ciğer pişirilmişti. Benim için bu tamam, daha fazla beklentim yok.
Edirne’de Nerede Kalınır?
Benim ilk tercihim Orduevi ya da Öğretmenevi olsa da gayet makul fiyatlara merkezde konaklama imkanı bulmak mümkün. Konaklamada seçme şansımın olmadığı bir seyahatim sırasında kaldığım Trakya City Hotel, biraz gürültülü olsa da merkezi konumda. Hemen yakınındaki bir Mimar Sinan eseri olan Kervansaray Otel de tercih edilebilir.
Edirne Gezilecek Yerler – Yakın Rotalar
Vaktim çok, farklı yerlere de gideyim diyenler Yunanistan ya da Bulgaristan’a gidebilir. Çünkü vizesi olana her yer Avrupa. Edirne’den Yunanistan’a nasıl gidilir, bu linkte. Yok şayet yurt içi gezmek niyetindeyseniz ve arabanız da yoksa Ece isimli otobüs firmasından biletimizi alıyoruz. Çorlu–Lüleburgaz-Babaeski-Havsa için 7 kişilik dolmuşlar kalkıyor buradan. Edirne-Çorlu arası biletler 20 tl ve yol yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Servisler Rüstem Paşa Kervansarayı’nın tam karşısından kalkıyor ve otogara götürüyor. Servis konusunda dikkatli olunuz; muhakkak servis rezervasyonu yaptırınız ve saatinden erken kalktığı için erken gidiniz. Bahar aylarında son araba 21.00’da.