Tekirdağ’da gezilecek yerler için öyle bir rota çizelim ki Tekirdağ sadece köfteden ibaret olmasın istiyoruz. Tamam biz de 64534 kere köfte yedik o başka. Fakat konu aslında şu; Tekirdağ’da gezilecek yerler için araştırma yaptığım zaman karşıma hep aynı yerler çıkıyor. Geceleri gözüme uyku girmez, yemeden içmeden kesilirim buna bir çare bulamazsam. Bu yüzden başka bir Tekirdağ gezisi mümkün dedim. Amacım bilinmeyen, az bilinen, pek yazılmayan yerlere gitmek. En azından kendim için. Daha önce Tekirdağ Miras Yolu rotasını izlemiş ve Miras Yolu kapsamında Şarköy’de gezilecek yerler rehberi hazırlamıştım. Bu kez farklı bir Tekirdağ’da gezilecek yerler rotası çalıştım ve lojistik sponsorum Çok Gezen Adam Osman‘a da ilettim. Mottosunu #baskabirtekirdag olarak belirlediğimiz bu rotada hedefimiz Tekirdağ’ın mübadele köyleri ve alternatif Tekirdağ’da nerede ne yenir rehberi oluşturmaktı.
Büyük ölçüde rotaya bağlı kalsak da zaman yetersizliği, plan dışı olaylar ve tokluk-yorgunluk etkenleri ile gidemediğimiz yerler oldu. Son tabloda aşağıda detaylarıyla yer alan renkli yerlere gidebildik. Tekirdağ merkez, Muratlı, Karacakılavuz, Hayrabolu, Çerkezmüsellim, Malkara, külliyeli Uzunköprü, en güzel muhacir köylerinden Şalgamlı Köyü, Mahramlı Köyü’nde sora sora bulunan Yılmaz’ın Yeri, Yenidibek’te gölet, Sağlamtaş Köyü’nde meşhur falcı Motor Ayşe (şaka değil), İnecik’te Kasap Adnan burma sucukları, Yeşilsırt Köyü’nde Yaşar Et Dünyası’nda külbastı ve kuzu çevirme rotası…
Tekirdağ
İstanbul Avrupa Yakası’ndan günübirlik ya da hafta sonu gidilebilecek en mantıklı yerlerden biridir Tekirdağ. Deniz var, köfte var, rakı var, peynir helvası var, var da var. Ayrıca Tekirdağ’da gezilecek yerler de aslında oldukça fazla. Bu yüzden Anadolu Yakası’na geçmektense Tekirdağ’a gitmek bana hep daha mantıklı geliyor. Avcılar-Beylikdüzü trafiğine denk gelinmezse de tadından yenmiyor. Marmara Bölgesi’nin Trakya kısmında bulunan Tekirdağ’ın tarihi Bizans dönemine dayanıyor. O dönemlerde Bisanthe ve Roma kökenli Rhaedestos ve Rodosto adıyla anılan Tekirdağ’a 18. yüzyıldan itibaren Tekfur Dağı denir. Tekfur kelimesi Ermenice kökenli ve Osmanlı Türkçesinde Hristiyan hükümdarlara verilen bir unvan. Bu isim Cumhuriyet dönemi sonrası yerini aynı isimli dağın vesilesiyle tekir kelimesine bırakacaktır. 1357’de I. Murat tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılan Tekirdağ, 93 ve Balkan Harbi’nde Yunan işgali yaşamış, Kurtuluş Savaşı ile gelen zaferin ardından 13 Kasım 1922 tarihinde de Türk toprağı olmuştur.
Tekirdağ’da Gezilecek Yerler
Tekirdağ’da gezilecek yerler söz konusu merkez ise bir günde bitebilecek potansiyelde. Namık Kemal’in doğduğu ev olan Namık Kemal Evi Müzesi, Macaristan-Avusturya savaşının kahramanı Ferenc Rakoczi’nin Osmanlı İmparatorluğu’na sığındığı dönemde kaldığı Rakoczi Evi Müzesi, Atatürk’ün birebir boyutlarındaki heykeli, Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Eski Camii, Vali Konağı Müzesi, Hükümet Konağı, Rüstempaşa Camii olmazsa olmazlardan. Tekirdağ’da gezilecek yerler için farklı bir rehber hazırlamadan önce elbette Tekirdağ merkezi de ziyaret etmeden geçmiyoruz.
Tekirdağ Namık Kemal Kütüphanesi
Rakoczi Caddesi’nde İtalyan Konağı olarak adlandırılan bir binada yer alıyor kütüphane. Genelde Namık Kemal Evi’ni arayanların kafa karışıklı sebebi olarak karşımıza çıkıyor kütüphane. Çünkü Tekirdağ’da Namık Kemal adını taşıyan birçok farklı yer var ve eğer Tekirdağ’a ilk kez gidiyorsanız Namık Kemal Müzesi ile Namık Kemal Kütüphanesi’ni karıştırmanız muhtemel. Namık Kemal Kütüphanesi’nin bulunduğu bina İtalyan Konağı olarak anılıyor. Benim gibi Tekirdağ’da ne arar İtalyan diyorsanız o konuya açıklık getirelim. Tekirdağ’daki İtalyan Binası İtalyan Dussi Ailesine ait imiş. Bu Dussi’ler Toscana Grandükalığın görevlileri oldukları için diplomatik sebeplerle Avusturya, Bulgaristan derken Türkiye’ye yerleşmişler. Şimdi gelelim hikayenin yok artıklık kısmına; Dussi Ailesi’ndeki Andrea ve Matteo kardeşler, bugünkü kütüphane binasında yaşamak için aralarında kura çekerler. Çekilen kura sonucu ev Matteo’nun olur. Allah insanı malla mülkle sınamasın…
Tarihi Beşevler
Tekirdağ Namık Kemal Kütüphanesi’nin hemen karşısındaki Peştemalcı Caddesi’nde restore edilen evleri fotoğraflamak da es geçilmemesi gereken yerlerden. Tekirdağ’da 17. yüzyıldan kalma yaklaşık 260 ahşap ev bulunuyor. Birçoğu hala restorasyonda olsa da restoresi bitmiş evleri görmek de mümkün.
Rakoczi Müzesi
Tekirdağ’da oldukça farklı bir müze var. Bu müze Macar kurtuluş kahramanına, II.Rakoczi Frençh’e ait. Eski bir Türk evi olan bina Rakoczi Müzesi olarak kullanılıyor. Macar bağımsızlık hareketinin önderi, Erdel prensi Rakoczi’nin Tekirdağ’da son bulan hayatının izlerini yaşadığı binayı gezerek görebilirsiniz. Avusturya İmparatorluğu’na karşı Macaristan bağımsızlığı için başkaldıran Rakoczi sürgüne gönderilir ve Osmanlı Devleti tarafından Tekirdağ’a yerleştirilir. II. Ferenc Rakoczi’nin Tekirdağ’da son 15 yılını geçirdiği 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden olan bina Rakoczi Müzesi’ne çevrilmiş durumda. Müzede Rakoczi’nin kullandığı ve kendi yaptığı eşyalar sergileniyor. Giriş 3 TL. Pazartesileri kapalı.
Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Tekirdağ Askeri Gazinosu’nun hemen arkasında yer alan Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Tekirdağ gezilecek yerlere alınmalı. Valilik Binası olarak da geçen Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Taş Eserler Salonu Perinthos (Marmara Ereğlisi), Heraion (Karaevlialtı), Byzante (Barbaros), Apri (Kermeyan) ve Naip Tümülüsü gibi Tekirdağ’ın farklı ilçelerinde bulunan eserlerden oluşuyor. 2 katlı ve bir açık hava sergisi ile beklediğimden çok daha büyük bir yer çıktı Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi. Tarih öncesi çağlardan Bizans Dönemine kadar olan süre içinde yapılmış olan farklı eserler yer alıyor. Yukarıda okuduğunuz Karacakılavuz dokumaları, eski Tekirdağ yatak odası örneği, Tekirdağ sancağı ile Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait lahitler, mezar taşları ve heykeller görülmeye değer. Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ziyaret saatleri 15 Nisan-2 Ekim arası 9.00-19.00; 3 Ekim-14 Nisan arası 08.00-17.00. Girişler ücretsiz
Namık Kemal Evi
Tekirdağ demek Namık Kemal demek. Üniversitesinden, caddelerine, kütüphanesinden, müzesine kadar Namık Kemal ismini Tekirdağ’da görmek mümkün. Namık Kemal Tekirdağ’da doğmuştur. Sürgün geçen yıllarında birçok yerde bulunmak durumunda kalan Namık Kemal’in Kuzey Kıbrıs’ta yattığı zindanı Gazimağusa yazımdan okuyabilirsiniz. Namık Kemal’in ölümünden sonra 19. Yüzyıl Osmanlı dönemi evlerine uygun yapılan Namık Kemal Evi’nin bodrum katında sergi salonu, zemin katta Atatürk ve Namık Kemal’in portreleri, teşhir dolabı, Namık Kemal’in mezarının ve II. French Rakoczi’nin yağlı boya tabloları ve Namık Kemal’e ait belgeler ile eşyalar varmış. Varmış diyorum çünkü ben müzeye gittiğimde müze kapalıydı. Normalde 17.00’da kapadıkları müzeyi 16.00’da kapattıkları için ben ve yanımdaki 2 yabancı turist müzeye giremedik. Müze kapısında yazan numarayı aradığımda ise görevlinin işinin çıktığını ve müzeyi birine devrettiğini onun da demek ki kapamış olduğunu söyledi. Normalde müze 17.00’a kadar açık ve kapıda yazılı olduğu gibi pazartesileri de kapalı değil. Bence bu yazıyı bir yetkili okuyorsa lütfen şu yanlışlıkları ivedilikle (ne kadar ciddi olduğumu anlatabildim mi?) düzeltsin. Bu arada girişler ücretsiz.
Tekirdağ Hükümet Konağı
Tekirdağ’ın tarihi yapılarından biri de Hükümet Konağı. Binanın yapımına 1906 yılında başlanmış ve 1912 yılında tamamlanmış. Hükümet Konağı, Osmanlı Devleti’nin son dönemine ait taş ve ahşap işçiliğini yansıtıyor.
Muratlı
Merkezden sonra Tekirdağ’da gezilecek yerler listemize Tekirdağ’a 23 km uzaklıktaki Muratlı ile devam ediyoruz. Muratlı adı, Osmanlı Sultanı I.Murat’ın bir sefer sonrası burayı çok sevip adını “Murat Eli olsun” koyalım demesinden alıyor. Sultan II. Beyazıt ile oğlu Yavuz Sultan Selim’in de bu topraklarda savaşmış olmaları Muratlı’nın Osmanlı dönemine ait bir başka tarihi. Bizim rotaya Muratlı’yı eklememizin sebebi ise bölge nüfusunu göçmenlerin oluşturuyor olması. Cumhuriyet Dönemi’nde çoğunluğu Romanya olmak üzere Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya’dan Tekirdağ’a göç başlamış. Atatürk de tüm göçmenler için Muratlı’da göçmen evleri yaptırılmasını istemiş. Bu yüzden Muratlı’da göçmen evleri adı altında birçok ev bulunuyor. Bu arada Muratlı’da dikkatimi çeken bir şey var o da çoğu yerin mavi olması. Neden mavi diye sorduğum kimseden de yanıt alamadım. Araştırmalarım sürüyor…
-
Atatürk Evi
Muratlı’daki hedefimiz Atatürk Evi. Bir diğer adı (internette genelde bu isimle çıkabilir) Göçmen Evi olsa da Muratlı halkı burayı Atatürk Evi olarak biliyor. Google Maps’te tam yeri çıkmadığı için sora sora ilerliyoruz ama Göçmen Evi olarak sorduğumuz için bilen yok tabii. İsmi böyle zikredince yukarıda bahsettiğim göçmenler için yaptırılan toplu evlerden bahseden de olabiliyor, hiç duymayan da…Neticede Atatürk Evi olarak sorunca doğru tarifi alabiliyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk, çoğunluğu Romanya’dan gelen göçmenler için yapılmasını istediği bu evleri kontrol etmek amacıyla 3 Haziran 1936’da Muratlı’ya gelir. Evet, yapılan evlerin inşaatını görmek için ve kalanlar memnun mudur öğrenmek için özel olarak gelir. Atatürk, bu evlerden birkaçını ziyaret eder ve muhacirlerle konuşur. O evlerden biri de Atatürk Evi’dir. Atatürk Evi bahçeli, müsatakil bir ev ve içerisi müzeye dönüştürülmüş. Cumartesi günü gitmiş olmamıza rağmen kapalıydı. Biz buraya kadar geldik en azından dışarıdan fotoğraflarını çekelim derken yoldan geçen bir amca ‘durun ben size anahtarı bulup kapıyı açayım’ diyerek adeta gökten indirilmiş bir melek olarak karşımıza çıktı. Bu yüzden hafta sonu giderseniz muhtemelen kapalı olacaktır ve eğer uslu çocuk olursanız amcayı belki siz de görebilirsiniz.
-
İstasyon Binası
Atatürk Binası’nın hemen bitişiği istasyon binası. Muratlı İstasyon Binası, Halkalı-Kapıkule demiryolu güzergahında bulunuyor. Yani Yunanistan’a gitmenin en ucuz yolu oluyor kendileri. Kapıkule sınırından sonra artık otostop mu çekersiniz bilemem. İstasyon binası 1870 yılında Avusturya’lılar tarafından yapılmış. 1937 yılına kadar Fransızlar tarafından işletilmiş. Rengi, tabii ki mavi.
-
İnanlı Çeşmesi
İnanlı Çeşmesi Muratlı’nın mavi renkli bir başka yapısı. 1914 yılında yapılan ve şu an mesire yeri olarak kullanılan İnanlı Çeşmesi’nden akan su uzun yıllar Tekirdağ’da içme suyu olarak satılmıştır.
Muratlı’da Nerede Ne Yenir?
Tekirdağ’da nerede ne yenir rehberini biraz geniş tutmak için kafamızı merkezden ve yol üstü köftecilerden dışarıya çıkarıyoruz. Bunun için Tekirdağ’ın birçok ilçesinde ve beldesinde neler var araştırmasına giriyoruz ve açılışı Muratlı’da köfte ile yapıyoruz.
-
Mavi Köşe Köftecisi
Tekirdağ köftesi nerede yenir sorularının alternatif cevaplarından biri Mavi Köşe Köftecisi. Bakın köftecinin adı da mavi. Neyse dayanamadım usta köfteleri yaparken ‘neden Muratlı’da her yer mavi’ diye sordum? Baktım ustanın gömleği bile mavi. Usta bi durdu, ‘valla hiç düşünmedim’ dedi. İnternetten okuduğum kadarıyla (sallamıyorlardır umarım) eskiden mavi bir ev varmış orada. O yıkılınca yerine başka bir ev inşa edilmiş ama yine mavi rengini korumuşlar.Muratlı Mavi Köşe Köftecisi’nde bir porsiyon (5 adet) köfte 6 TL. İçerisi oldukça ufak bir yer. Daha ziyade esnafın takıldığı bir köfteci. Fiyat performans açısından bence şahlanmış. Bu devirde 6 TL’ye küfte nerede bulacan beya.
Karacakılavuz
Tekirdağ’a 30 km uzaklıkta bulunan ve el dokumalarıyla ünlü Karacakılavuz beldesine doğru devam ediyoruz. Hedef, kadınlar tarafından kurulan kooperatife gitmek. Karacakılavuz, Tekirdağ’ın diğer beldelerine göre en gelişmişi diyebilirim. Kökeni Karamanoğulları’na dayalı olan Karacakılavuz’un göç aldığı bölge ağırlıklı olarak Bulgaristan ve az da olsa Yunanistan.
Karacakılavuz Anadolu’nun önemli dokuma merkezlerinden biri. Anadolu Efes’in Bir Usta Bin Usta projesine de dahil olan tamamını kadınların kurduğu bir kooperatifleri var. Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi‘nde kadınlar dokuma ürünleri yaparak geçimini sağlıyor. Aynı zamanda kültür miraslarını geleceğe aktarıyor. Burada yapılan dokumaların farkı mekikli dokuma tekniklerinden biri olan dimi ve kirkitli dokuma tekniklerinden cicim tekniğinin bir arada kullanılması.
Karacakılavuz Küçük Sanat Kooperatifi Belediye Binası’nın ikinci katında yer alıyor. Ürünlerin satışı da burada gerçekleşiyor. Üniversiteden yakın arkadaşımın arkadaşının annesi Leyla Abla, bu kooperatifin kurucularından. Bizi adeta Tomb Raider edasıyla atv’siyle karşıladı ve ‘beni takip edin’ dedi. Ardından kooperatifi gezdirdi, hikayelerini anlattı. Sonra da yemek yemeden ayrılmayalım diye köy meydanındaki düğün yerine bıraktı.Trakya düğünleri meşhurdur bilirsiniz. Azra Akın bile öyle evlendi düşünün asafdasfdf. Tabii benim için köy düğünlerinin en sevdiğim kısmı şarkılar ve yemekler. Karacakılavuz düğünlerinde koca kazanlarda keşkek yapılıyor ve mutlaka düğün çorbası, tulumba tatlısı, yoğurtlu biber oluyormuş.
Hayrabolu
Hayrabolu, çok pardon, Ayrabolu, Tekirdağ’a 52 km uzaklıkta. I.Murad zamanından daha ziyade Kayseri ve Sivas tarafından gelen aileler iskan etmiş. Bilinen ilk adı Chariupolis. Manası ise rüzgarlı şehir. Gerçekten de öyle ama tebrik ediyorum, çok doğru bir isim. Ağustos ayında bile püfür püfür esiyor. Bizim Hayrabolu’da gezilecek yerler için uğramamız gereken birkaç yer var. Ve Hayrabolu’da ne yenir listemizin zirvesinde Hayrabolu tatlısı yer alıyor ki bu tatlıyı yerinde yemek için kendimizi feda bile ederiz. Kendimizden koktum şimdi.
-
Hacılar Köyü Köprüsü
Hayrabolu girişte karşılaşılan Hacılar Köprüsü, büyük ihtimal 1859-1862 yılları arasında Vali Ahmet Ataullah tarafından yaptırılmış. 19. yüzyıl Osmanlı Taş köprülerinden olan Hacılar Köprüsü biraz restore edilip, doğal bir ışıklandırmaya sahip olursa çok daha güzel olurmuş. Bizim listemizde bir de Hacılar Köyü tümülüsü vardı fakat yine sorduk, bilen çıkmadı. Bizim de yolumuz daha çok olduğu için bu konu üzerinde yoğunlaşamadık.
-
Sarban Baba Türbesi
Sarban Baba Türbesi, Bayramiyye tarikatına mensup Hayrabolu doğumlu Ahmed Sarban adına yaptırılmış. Yeniçeri Ocağı’nda asker olan, ardından şiirleri ve nasihatlarıyla Trakya Bölgesi’nin itimat ettiği bir zat konumuna gelen Ahmed Sarban’ın 193 gazeli, 6 mesnevisi, 3 kasidesi, 5 terci-i bendi, 4 murabbası, 2 tahmisi ve 2 müseddisi bulunuyor. Edebiyatçılar anladı.
-
Ulu Camii (Güzelce Hasan Bey Camii)
Hayrabolu’nun sahip olduğu bu cami yaptıranın lakabı gibi güzel bir cami. Hayrabolu Ulu Camii, II. Beyazıt’ın damadı Güzelce Hasan Bey tarafından yaptırılıyor. Caminin yanında ise Güzelce Hasan Bey’in türbesi bulunuyor.
Hayrabolu’da Nerede Ne Yenir?
Tekirdağ’da nerede ne yenir rehberinde Hayrabolu yoksa o rehberi yakın! Hayrabolu demek tatlı demek. Hayrabolu tatlısını Tekirdağ’da hemen her lokantada yemek mümkün. Lakin onu yerinde yemek, işte o her şeye değer. Biz de Hayrabolu’da nerede ne yenir sorusuna hem tatlı hem de köfte ile cevap veriyoruz. Üstüne bir de hemen meydandaki belediyeye ait çay bahçesinde 2 kahve, 1 çay içiyoruz ve bunlara 4 TL ödeyince ‘evladım sen bizden eksik mi aldın?’ diye sormak durumunda kalıyoruz. Ama yok, Hayrabolu’nun fiyatları bu.
-
Pey-Tat Hayrabolu Tatlısı
Hayrabolu’ya kadar gitmiş ve burada tatlı yememiş olan her kimse ona “Hayrabolu’ya kadar gittin de orada tatlı yemedin mi, sana inanmıyorum ve seninle olan tüm iletişimimi kesiyorum” demekte özgürsünüz. Bu tıpkı ‘ne demek hayatımda hiç Game of Thrones izlemedim’ gibi bir durum. (İzlemedim) Pey-Tat, Türkiye’nin Hayrabolu tatlısı dağıtım yeri. Bir nevii Hayrabolu tatlısının tekeli yani.
Hayrabolu tatlısı, bu ismi almadan önce “kadı göbeği” adıyla bilinirmiş. Şimdi peynir tatlısı da diyenimiz var. Hem tip hem tat olarak Kemalpaşa tatlısı da bu tatlının ekürisidir. Pey-Tat Kemalpaşa ile peynir tatlısını bütünleştirmiş ve 1972 yılında ilk Pey-Tat Hayrabolu Peynir Tatlısını üretmeye başlamış. Hayrabolu tatlısının olayı, bahar aylarının taze bitkileri ile beslenen ineklerin verdiği günlük süt ile imal edilmesi. Buna bir de pişirmesi ve şerbetinin iyi yapılması eklenince hakikaten Hayrabolu tatlısı Hayrabolu’nda yenir deniyor. Pey-tat neredeyse Trakya bölgesinin tamamına dağıtım yapıyor. Ayrıca İstanbul’daki Hacı Said’e de tatlı tedariği yapıyor. Hacı Said’de kadı göbeği olarak satılıyor. Bir porsiyon (2 adet) Hayrabolu tatlısı 7 TL. Eve almak isteyenler için kuru olarak da satılıyor.
-
Kayra Çerkezmüsellim Köfte Ve Et Restaurant
Hayrabolu’nda ne yenir sorumuza ilk olarak tatlı cevabını verdik ama köfte yemeden de yola devam edemezdik. Hayrabolu’nun beldesi olan Çerkezmüsellim de köftesiyle meşhur bir yer. Tekirdağ’da köftesiyle meşhur bir yer olmayacak, öyle mi? Peh! Lakin bu Çerkezmüsellim köftesi öyle püfürükten meşhur değil, köfte gibi köfte isteyenler layklasın. Bulgaristan’ın Lofça bölgesinden gelen Pomakların yaşadığı Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesine bağlı Çerkezmüsellim beldesinde yapılan köftenin orijinali ‘Çerkezmüsellim papuç köftesi.’ Sonra Çerkezmüsellim köftesi olarak tescillenmiş bu köfte. Bizim köfteyi yediğimiz (hahah bu nasıl bir şey oldu böyle) yerin sahibi uzun yıllardır İstanbul’da hem et hem balık üzerine çalışmış ve iki yıl önce memleketi olan Çerkezmüsellim’e dönmüş. Sahibi olduğu Kayra Köfte ve Et Restaurant, iki katlı ve teraslı bir mekan. Bizim için köftelerin lezzeti önemliydi. O kadar yol gidip iyi köfte yemeden dönseydik blogu kapatırdık. Neyse ki size böyle bir acı yaşatmayacağız.
-
Malkara
Tekirdağ’a 56 km uzaklıktaki Malkara tarihte ‘hoppala paşam, Malkara Keşan’ sözüyle ünlüdür. Rivayete göre bu sözü söyleyen ‘Gelibolu Çardak Lapseki Bardak’ diye devam etmezse sevdiğine kavuşamazmış asdsfdffas tamam ya rivayet de uydurtmuyorsunuz insana. Sözlerime Balıkesir Bandırma boşver gitsin aldırma diyerek devam etmek istiyorum hahaha biri beni durdursun… Alsace-Lorraine’in Trakya şubesi olan Malkara-Keşan ikilisinin Malkara olanı Perslere, Büyük İskender’e ev sahipliği yapmış. Malkara Osmanlı hakimiyetine geçince iskan politikası olarak Yörükler yerleştirilmiş buraya. II. Mehmed döneminde Malkara, daha sonraları Evlad-ı Fatihan adıyla anılan akıncıların merkezi olur. Biz Malkara’da gezilecek yerler listemize Şehitlik Abidesi ve Parkı, Gazi Ömer Bey Türbesi, 100. Yıl Parkı, Kermeyan Tümülüsü, Apri Antik Kenti, Malkara Kültür Vakfı Müzesi‘ni ekledik. Fakat geç saatlerde Malkara’ya varabildiğimiz için içlerinden birkaçına gidebildik.
-
Aziz Toros Ermeni Kilisesi
Şu an harabe görünümünde olan Malkara Ermeni Kilisesi, kesin olmamakla birlikte 100 seneden daha eski. İçerisinde birkaç mezarın yer aldığı kiliseyi ancak dışarıdan görmek mümkün.
-
100. Yıl Parkı
Malkara parklar konusunda gelişmiş bir yer. Bu yüzden kendisine on puanlaaar verdik. Bunlardan biri de 100. Yıl Parkı. Aslında hem park hem de hayvanat bahçesi burası. Güvercin türleri başta olmak üzere tavşan, tavus kuşu gibi hayvan türleri bulunuyor.
Malkara’da Nerede Ne Yenir?
Malkara deyince aklına peynir helvası gelen varsa tebrikler siz bir dolu dolu Anadolu insanısınız. Malkara’da nerede ne yenir sorusu için bizim verdiğimiz ilk cevap peynir tatlısı ve dondurma.
-
Şeref Dondurma
Malkara’nın peynir helvasında ve dondurmada tescilli markası Şeref Dondurma’da peynir helvası ve kendi üretimleri olan dondurma yemek için 100. Yıl Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Şeref Dondurma, parkın tam karşısında. Peynir helvası mayalanan peynir suyu süzüldükten sonra tencerede eritilerek irmik ve şeker ilave edilmesiyle yapılıyor. Sade ve kızartılmış olarak iki çeşitte tüketiliyor. Bir porsiyon peynir helvası 10 TL.
-
Çorlu
Tekirdağ’da gezilecek yerler içerisine Çorlu’nun alınması genelde çok görülmüş bir şey değildir. Benim en yakın arkadaşım Çorlu’da yaşadığı için çokça kez buraya gittim ve Çorlu gezilecek yerler rehberi oluşturdum. Çorlu’da gezilecek yerler içerisinde Çorlu Kalesi, Heykel Meydanı, Olimpos At Çiftliği, Gölbaşı Gençlik Parkı gibi yerler var. Ama biz Çorlu’da bu kez yiyici olarak görev alıyoruz.
Çorlu’da Nerede Ne Yenir?
Çorlu’da ne yenir sorusunun cevabı da tabii ki köfte oluyor. Köfte dışında Tekirdağ’ın genelinde yeterince sömürdüğümüz Hayrabolu ve peynir tatlısı da burada yenilecekler arasında. Tatlı Konağı‘nda Hayrabolu tatlısı, Saydanlar Kanaat Lokantası‘nda ciğer sarma ve peynir helvası, Balaban’da ekler pasta ve boza, Kowboy Büfe’de sosisli Çorlu gurmeliğinde es geçilmemesi gereken yerler.
-
Saydanlar Kanaat Lokantası
Hükümet tarafından garaja doğru yüründüğünde Çorlu’nun en iyi lokantası Saydanlar Kanaat Lokantası’yla karşılaşılıyor. Burası sulu yemekleriyle, kelle paçasıyla, peynir helvasıyla ve ciğer sarmasıyla ünlü. Hatta öyle ünlü ki İspanya’nın gastronomi merkezi üst üste buraya en iyi lokanta ödülü vermiş. Lokantanın olayı ciğer sarma. Eğer ciğer sarma yemek derdindeyseniz sadece Salı ve Cuma günleri bulunuyor. Bunun için de arayıp yapmalarını rica ediyorsunuz. Bizim şansımıza o gün lokantaya 5 tane sipariş gelmiş ama ikisi iptal olmuş. Ciğer sarma kuzunun gömlek denen tarafına iç pilav doldurularak yapılıyor. Aslında Rumeli’de oldukça yaygın ve Osmanlı zamanında da sıklıkla yapılan bir yemek ciğer sarma. Saydanlar Kanaat’teki fiyatı ise 19 TL.
Ne tam Hayrabolu ne de tam Kemalpaşa olan peynir helvası da İstanbul’a koşarak dönmeye sebebiyet verecek derecede büyüklükte ve enerjide bir tatlı. Tatlının fiyatı 7 TL.
-
Yerciler
Tekirdağ’da gezilecek yerler rehberi için kendimizi tebrik edecek bir rota hazırladık. Bir kelle paçayı hak etmedik mi sayın kardeşim? Bunun için Yerciler’e gidiyoruz. Kelle paça ve türevlerini sevenlerin seveceğine inancım tam. Kızarmış ekmekle birlikte geliyor kelle paça ve içinde dolu dolu et parçaları bulunuyor. Bir porsiyon çorba 12 TL.
Tekirdağ’a Nasıl Gidilir?
Tekirdağ’da gezilecek yerler Tekirdağ merkezi kapsayacak şekilde günübirlik hazırlanabilir. Bizim gibi farklı rota izlemek gibi bir plan varsa bunun için 2 tam güne ihtiyaç duyuluyor. İstanbul Avrupa Yakası’ndan Tekirdağ 150 km. Trafik de olmazsa 1.5-2 saat gibi bir sürede varılıyor.
Araba ile; Şayet arabanız varsa İstanbul’dan Tekirdağ’a gitmek oldukça kolay. Üstelik bu rotayı arabayla izlemek çok rahat olacaktır. Köylere ya da beldelere her zaman toplu taşıma bulmak mümkün olmuyor. Tekirdağ merkezde ya da alakasız ana yollarda minibüs bekleyip köylere in bin yapmak zor oluyor.
Otobüs ile; Eğer arabam yok, kiralayamadım ya da kullanmayı bilmiyorum diyorsanız İstanbul’dan otobüs ile Tekirdağ Merkez’e, Erdek’ten de Ro-Ro ile Barbaros’a ulaşabilirsiniz. Muratlı-Hayrabolu-Malkara gibi birçok yere Tekirdağ merkezden de minibüsler bulunuyor ama saatleri kısıtlı ve her yere ulaşım sıkıntı olunca birçok yere gidemeyebilirsiniz. Tekirdağ’a otobüsle gitmek için Pamukkale ya da İstanbul Seyahat’e bakabilirsiniz.
Tekirdağ’a Ne Zaman Gidilir?
Yaz; Tekirdağ hem bahar hem de yaz aylarında farklı güzellikler sergiliyor. Tekirdağ’da gezilecek yerler için bağları hedef alırsak o zaman bahar ayları mantıklı olur. Yok deniz-kum-güneş diyorsak o zaman yaz. Bir de Miras Yolu içerisinde yer alan Uçmakdere’de yamaç paraşütü olayına girişilecekse yazı tercih etmek iyi bir fikir. Hem akşamlar uzun ve tüm köyleri görecek zamana sahip olunuyor, hem de birçok dondurmacı, lokanta, şarap evi açık oluyor. Bir de yol kenarındaki ay çiçekleri (Trakya deyişiyle gündöndü) haziran-temmuz aylarında en güzel halini alıyor. Ayrıca haziran ayında düzenlenen Tekirdağ Kiraz Festivali’ni görme imkanı da bulunuyor.
İlkbahar-Sonbahar; Sonbaharcı biri olduğum için benim tercihim eylül, ekim, kasım. Eylülde bağ bozumuna denk gelmek; ekimde ve kasımda yaprakların yeşilden sarı-kahverengi hali alması benim için ideal zamanlardır. İlkbahar, sonbahara nazaran köylerin daha kalabalık olması açısından iyi. Çünkü kasım ayında gittiğim köylerde yemek yiyecek yer bulmakta zorluk çektim. Simit bile bulamadım. Bununla birlikte köylerdeki müzeler de kapalıydı.
Kışın; Tekirdağ kışın soğuk olabilen bir yer, kar değil de memleketin kuru soğuğu fena olduğu için kış aylarının hem hava derecesinden hem de yollar açısından çok tercih edilmemesi gerekiyor. Bir de Tekirdağ’da gezilecek yerler konusunda detaylı bir gezi çıkartılacaksa kış buna pek izin vermeyebilir.