Venedik 118 adacığı birbirine bağlayan nev-i şahsına münhasır yerlerden biri. Kendi güzelliğini çevre adalara da dağıtmış, içlerinde Murano ve Burano Adaları’nı da ayrı kılmış. Bu yüzden, Venedik’e gitmişken bu adaları görmeden dönmeye insanın yüreği el vermiyor.
Murano Adası’na Nasıl Gidilir?
Venedik’te gondolların kalktığı liman tarafında toplu taşıma hizmeti veren vaporettolar bulunuyor. Bunlar Beşiktaş-Kadıköy motorları kıvamında toplu taşıma araçları ve Venedik’e bağlı adalara sefer yapıyor. Adalar içerisinde en meşhuru rengarenk evleriyle Burano ve tasarımda nam salmış camlarıyla ünlü Murano. Vaporetto durağına giderek, nereye gitmek istiyorsanız onun harfi olan duraktan bilet alıp in-bin yaparak seçtiğiniz hat üzerindeki birkaç adayı görme imkanı bulabilirsiniz. Tek bilet 7.5 euro. Adalara yolculuk ise yaklaşık 20 dakika.
Eğer birkaç gün kalacaksanız, o halde vaporettoya kombine bilet almanız mantıklı olabilir. Saatlik ücrete tabi olan bu kombinelerin fiyatları 12 saatlik 18,00, 24 saatlik 20,00, 36 saatlik 25,00 euro. Aranızda 29 yaş altında olan varsa, 18 euroya Youth Card alarak 3 günlük kombine alabilir.
*Murano’ya gidecekler 41 ve 42 no’lu vaporettoyu kullanmalı ve C istasyonu Colonna durağında inmeliler.
Murano Adası’na Giderken Görülen Mezarlık Adası: San Michele
Evet, ada komple mezarlık. Bunu Murano’ya giderken görebiliyoruz. Venedik’in ünlü mezarlık adası olan San Michele, Napolyon’un ‘ölüler şehre değil adaya gömülsün’ kararıyla bugünkü mezarlık adası halini alıyor. Adaya gömülenler en fazla 10 yıl burada kalır. Daha fazlası için yüksek meblağlar ödenmesi gerekir. Aksi takdirde mezarın sahibi, yeni mezarlara yer açılması için adadan mezarını teslim alır ve rahmetlinin kemikleri yakılır.
Adanın bir başka ilginç yanı da kare olması. Bildiğin adayı kare yapmış adamlar. Merak eden, ben bir uğrayayım iki fatiha okuyayım diyen olursa vaporettolar mezarlık adaya da sefer düzenliyor.
Murano Adası
Murano Adası, Türkiye’de de ilgili olanların sıkça duyduğu Murano camları ile ünlü bir ada. Nasıl ki Kütahya çinisiyle, Çanakkale seramiği ile ünlü, Murano da işte böyle camlarıyla ünlü. Bu da adayı tamamen cam üzerine kurulu bir duruma getirmiş. Aslında 1291 yılında Venedik’te çıkan bir yangında büyük bir tehlike atlatılınca, tüm atölyeleri Murano’ya taşımak zorunda kalmışlar. Cam işçiliği, yüksek ısı gerektirdiğinden ve bu yüzden sıklıkla ahşap yapılara hakim Venedik’te yangına neden olduğundan Murano Adası tercih edilerek, cam işçiliğinin merkezi haline gelmiş. Adanın ticaret yolu üzerinde bulunması da seçilmesindeki büyük etkenlerden biri.
Doğrusunu söylemek gerekirse ben Burano’ya gidecekken yanlışlıkla Murano’ya gittim. Şimdi arstistliğin lüzumu yok. Hatta üstüne, Murano camlarını bilmeme rağmen, bu Murano’nun o olduğunu da ayamadım önce. Ta ki muhtemelen lise son ya da üniversite hazırlık (GBT çıkarttım da) dönemlerindeki 5 İtalyan kız yanımıza gelip bize cam atölyesi nerede diye sorana kadar. Yine de tüm nankörlüğümle kızlara ‘bacım ben Murano’nun yerlisi miyim, ne bileyim’ demek istesem de telefondan atölyenin adresine hep beraber bakıp atölyeyi bulduk. Onu da ben akıl edeyim gençler ayıptır!
Murano’da Gezilecek Yerler
Ada birkaç saatte gezilebilecek büyüklükte. Eğer cam manyağı değilseniz, murano camı (murano glass) koleksiyonunuz yoksa, takı ya da tasarıma merakınız bulunmuyorsa veya tasarımcı değilseniz, bu adadan bir hiçle dönersiniz. Hele ki kışsa ve yağmurlu bir hava varsa, renkli ev bile çekemeden döner, sokakta bir insan bile göremezsiniz.
Amaaaaaa, yolların ustası murano glassın hastasıyım diyorsan o zaman çok doğru adrestesin. Çünkü bu ada, murano glass ya da venetian glass olarak bilinen cam ürünleriyle ünlüdür ve rengarenk, desen desen mükemmel cam işçiliği ile karşılaşırsın. Üstelik adada tüm ürünler orijinal ve sertifikalıdır. Evet, Venedik’te de murano camı bulabilmek mümkün, ama adada sertifika alarak orijinalliğini teyit etme imkanınız var. Aksi takdirde fason ürün alıyor olabilirsiniz. Murano Adası’nda çok iyi ürünleri, esnaf alışverişiyle uygun fiyatlara almak da mümkün oluyor. Aldığınız ürüne göre değişen fiyatlarıyla birlikte, adada her keseye uygun cam ürünler var. Mesela küpeler ve kolyeler harika, ya da paran varsa vazoya gir iki üç arkadaşınla. Vallahi çok güzel.
Cam Atölyeleri: Murano Adası’ndaki herhangi bir cam atölyesine girerek, cam ustalarını izleme şansı kısmen bulunuyor. Bunlar kimi zaman ücretli kimi zaman da izin alarak olabiliyor.
Murano camlarının hikayesine değinmeden geçmeyelim. 1291 yılında, ada cam ustalarına tahsis edilince, adada cam loncası kurulmuş ve öyle ustalar yetişmiş ki, ada bir anda dünyanın cam merkezi haline gelmiş. Ustalar özel kadeh üretir, bu kadehler bir damla zehirde bile parçalanırmış. Haliyle bu durum kralların, düklerin ilgisini çekmiş. Derken tasarım ürünlere cam hançerler, aynalar eklenmeye başlanmış ve ustalar, adadan gitmesin ve ürünlerin sırlarını dışarıya vermesinler diye adaya hapsedilmiş. Kim ki adadan ayrılmak isterse öldürülüyormuş. Bu katı kurallar arasında doğmuş Murano’nun cam medeniyeti. Dünyanın ilk gözlük camı burada üretilmiş, ilk ayna burada yapılmış. Ve sonra gerçek bir marka halini almış.
Museo del Vetro (Cam Müzesi): Yine cam ve cam işçiliği ile ilgili olanların adada görmesi gereken yerlerden biri Cam Müzesi. Zamanında saray olarak kullanılmış bir binada yer alan müzede ince işçilikli cam ürünleri yer alıyor. Müze detayları linkte. Ücret ise 10 euro.
Santa Maria e San Donato Bazilikası: San Marco Bazilikası’na benzer bir mimari örneğinin kullanıldığı söylenen ve Bizans mozaiklerinin kullanıldığı kubbesi olan bazilika, Aziz Donatus’a adanmış.
Palazzo da Mula: Adanın dikkat çeken yapılarından biri Palazzo da Mula, Burano Belediyesi’ne ait olarak kullanılmakta. Giriş katında ise birçok sergi, konser gibi etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Campo Santo Stefano: 19. yüzyıla ait Murano’nun saat kulesi olan bina, adadaki tek tük turistik duraklardan.
Köprüler: Venedik gibi adaları da köprülerle dolu. Murano Adası’nın en popüler köprüsü Ponte Lango.
Murano’da Ne Yenir?
Birkaç saatlik Murano gezisinde gidebildiğim tek restoran, Trattoria Valmarana oldu. Restoran ve atıştırmalık olmak üzere iki ayrı bölümü olan mekanın, adanın meşhur restoranlarından olduğunu döndüğümde öğrendim. Zaten görebildiğim kadarıyla adada çok restoran da yoktu. Diğer meşhur da Trattoria Ai Frati imiş. Gidecekler bu iki mekanı restoran notlarına yazılabilir.
One Comment