Yakışıklı Prens Adaları’nın en yeşilindeyim şimdi. Yunanca ismiyle Halki, Türkçe ismiyle Heybeliada. Az daha gayret etse 7 tepeli İstanbul’a kafa tutacak 4 tepeye sahip Heybeliada’yı turist gibi gezmeye karar veriyor, konaklamalı monaklamalı hafta sonu tatilini burada yapıyorum. Ayrıca komşu Burgazada’yı gezmeden dönmeyecekler için de Burgazada rehberini iliştiriyorum.

    heybeliada

    Heybeliada’ya Nasıl Gidilir?

    Ben Avrupa Yakası’ndan adaya geçeceğim için Kabataş güzergahını kullandım. 1 saat 10 dakika gibi bir sürede Heybeliada‘ya geçtim. Heybeliada’ya gelesiye kadar Tavşan Adası, Kaşık Adası, Yassıada, Sivriada, Sedef Adası, Kınalıada ve Burgazada‘yı geçiyorsunuz. En sonuncu olarak da Büyükada geliyor.

    Heybeliada’da Nerede Kalınır?

    Heybeliada’da otel-motel seçenekleri çok geniş değil. Halki Palace Otel adanın en lüks oteli. Çarşı içinde bulunan Özdemir Pansiyon ve Heybeliada Pansiyon daha uygun fiyatlarla ve merkezi konumuyla idare edebileceğiniz yerlerden. Ben Özdemir Pansiyon’da kaldım. Sadece konaklama olarak kullandığım (kahvaltı hariç) otelde kişi başı fiyat 35 TL’ydi. (Sene 2014) Biraz eski bir otel, -odada banyo yok- ama merkezi, güvenli olması ve uygun fiyatı bana yeter.

    Heybeliada Gezilecek Yerler

    Ada denilince akla fayton ve bisiklet gelir. Ama ne yapıyorduk, faytonlara binmiyorduk. Ekibin yaş ortalamasına göre gezeceğiniz şekli önceden planlayın. Heybeliada büyük bir ada fakat gezilecek yer açısından bir günün akşamına gelmeden bitirebileceğiniz de bir ada. Benim adaya gidişim her yeri tavaf etmek değildi bu yüzden ama tavaf edecekler için yol durakları şöyle

    • Değirmen Burnu
    • Sanatoryum
    • İsmet İnönü Köşkü
    • Hüseyin Rahmi Gürpınar Evi
    • Aya Spridon Kilisesi (Terk-i Dünya)
    • Aya Triada Kilisesi
    • Çam Limanı
    • Aya Yorgi Manastırı
    • Ruhban Okulu

    Kızım ben yaşlı başlı insanım, yürüyemem, bisiklete binemem diyenler için Heybeliada’da büyük ve küçük tur şeklinde fayton turları var. Faytoncu amcalarla anlaşırsanız fiyatta bir güzellik yaparlar. Bisikletçi arkadaşlara ise önerim; ben 2.5 saatliğine bisiklet kiraladım, saati 5 tl idi. Bisikletiği kiraladığım yer Aya Nikola Kilisesi’nin karşısındaki bisikletçi.  Kiralarken kimlik vs güvence istiyorlar. Benden almadılar. Aldığım bisikletin de yolda lastiği patladı. Ses etmeden değiştirdiler. İyi insanlar yani.

    Aya Nikola Kilisesi

    ayanikola-heybeliadaRum Ortodoks Kilisesi olan Aya Nikola Kilisesi kapısı üzerinde “burası ibadet yeridir, müze değildir” yazısı bulunuyor. Ben de buna saygı duyduğum için içeri girip gezme direnişine girmedim. Kiliseye sadece dışarıdan baktım.

    ayanikola-heybeliada

    Değirmen Burnu

    Buraya ya bisikletle ya da faytonla çıkın. Biraz yokuş. Ama Büyükada gibi yokuşları yok Heybeliada’nın. O yüzden bisikletle Değirmen Burnu’na çıkmak sizi çok yormayacak. Ama bisikletle Ruhban Okulu’nu çıkmak isterseniz biraz zorlanabilirsiniz. Burası, Allah’ın ağaçlarının ve yolunun paraya döndüğü bir yer. İçeride piknik alanları var, ister buralarda oturup piknik yapabiliyorsunuz isterseniz de sadece canınız oradan yürümek istiyor. Fark etmez. Her türlü ayak parası 4 TL veriyorsunuz.değirmenburnu-heybeliada

    Bet Yaakov Sinagogu

    Heybeliada’nın ara sokaklarında kalan sinagogu yoldan geçerken tesadüf eseri gördüm. İçeriye girme imkanım olmadı.heybeliada

    El Sanatları Sokağı

    İncikçi ve boncukçu arkadaşlar için çok güzel bir açıkhava pazar yeri El Sanatları Sokağı. Ada hatırası alınmadan dönülmesin.

    heybeliada

    Heybeliada’da Ne Yedim?

    Heybeliada’da yeme-içme üzerine çok fazla seçeneğiniz yok. Zaten var olan lokantalar sahil yolunda bulunuyor.

    Nazlıgül Börek

    Kahvaltı için ya piknik tarzı Değirmen Burnu’na çıkabilirsiniz ya da sahilde bir şeyler yiyebilirsiniz. Adada Meltem ve Mehtap Pastaneleri ile Sarıyer Börekçisi var. Ben sahildeki Nazlıgül Börek’e gittim. Ortaya su böreği, ıspanaklı börek, poğaça, zeytin-peynir ve çay söyledik. Porsiyonlara göre fiyat bana biraz fazla geldi. Fakat çay güzeldi…heybeliada-nazlıgül

    Tadım Dondurmacısı

    Heybeliada İskelesi, Deniz Lisesi’nin hemen yanındaki dondurmacının özellikle sakızlı ve çikolatalı dondurmasını tavsiye ediyorum. Bence çokzeldi dondurma. Ben sevdim. Oyum dondurmaya.heybeliada-tadım-dondurma

    Mavi Restoran

    Rakı-balık-meze olayında birkaç seçeneğiniz var. Bunlardan herhangi birine girmemiz gerekiyordu. Mezelerinin daha farklı ve lezzetli olduğunu duyduğum Mavi Restoran’a gittim. Balık lokantası sınıfında ortalama bir lokantaydı bana göre. Daha iyi mezeler yemişliğim ve daha iyi balık yapan yerlere gitmişliğim olduğu için böyle bir kanıya vardım. Ortaya uskumru marin, patates salatası, kabak ve patlıcan kızartma aldık. Uskumru marin ve patates salatası gayet başarılıydı.heybeliada-mavi-restoran

    Balık olarak mevsimine göre seçtiğimiz gümüş ve iskorpit sote söyledik. Gümüşler bana göre fazla yağlıydı. Balığın lezzeti ölmüş gitmiş. İskorpit ise güveçte sote olarak geldi. Gümüşe göre daha başarılıydı. Yanına söylediğimiz karides güveç de ortalama bir lezzette olmuştu.

    heybeliada-mavi-restoran

    Luz Cafe

    Son anda fark ettiğim bu kafe adanın çay cenneti. Babanne evi dekoruyla, değişik değişik çaylarıyla, lezzetli yemekleriyle ve samimi sahibi Buket ile, adanın en güzel yeri olarak gönlümüzdeki yerini aldı. Luz Cafe, Değirmen Burnu’na doğru giden yolda, sağ tarafta kalıyor. Bir çay molası vermek isteyenler ve adada orjinal ve otantik bir mekan arayanlar için Luz Cafe’yi öneririm.heybeliada-luz-cafe

    Luz Cafe’de birbirinden değişik çaylar var. Türk kahvesi de oldukça lezzetli. Tıngır mıngır fayton sesleri, 90’lar, 70’ler müzikleri ile Heybeliada’ya tekrar gitme sebebim oldu burası.

    heybeliada-luz-cafe

    Heybeliada’da son vapur kalktıktan sonra derin bir boşluk oluyor. Sanki adadan bütün insanları siliyorlar. Sabah olunca da insanları çizmeye başlıyorlar. Son vapurla birlikte giden yakınları sabah olunca karşılamak ne güzel olur o iskelede. Ama ya hiç gelmeyecek birini bekliyorsanız… Fakat onu da düşünmüşler. Gelmeyeceğini bildiğiniz birini bekliyorsanız şayet, adanın en güzel bankı sizi bekler.

    heybeliada

    sanma ki derdim güneşten ötürü;
    ne çıkar bahar geldiyse?
    bademler çiçek açtıysa?
    ucunda ölüm yok ya.
    hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
    güneşle gelecek ölümden
    ben ki her nisan bir yaş daha genç,
    her bahar biraz daha aşığım;
    korkar mıyım?
    ah, dostum, derdim başka

      Orhan VELİ

    One Comment

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir